FİL HASTALIĞI

Fil hastalığı (Elephantiyazis) ipliksi solucanların neden olduğu, dünyadaki yoksullukla direkt olarak ilişkili olan tropikal bir hastalıktır. Estetik görüntüyü bozması ve günlük yaşamı olumsuz etkilemesi nedeniyle fil hastalığı hastaları sosyal, fizyolojik ve psikolojik anlamda etkilenmektedir.

Fil hastalığı 73 ülkede endemik olarak görülmektedir. Dünya çapında yaklaşık 1.4 milyar kişi risk altındadır. Günümüzde gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 120 milyon kişinin bu etkenlere bağlı enfekte olduğu tahmin edilmektedir. En çok Afrika ülkelerinden Uganda, Tanzanya, Kenya, Ruanda, Burundi, Sudan ve Etyopya’da görülmekle birlikte Latin Amerika’dan Orta Afrika’ya, Güney Asya’dan Pasifik Adaları’na kadar yayılmaktadır. Türkiye’de ise; Antalya-Alanya, Elazığ, Ankara-Çubuk ve Samsun’da daha sık karşılaşılmaktadır.

Bu hastalığa sahip kişilerin derisi renk ve dokusu bakımından fil derisine benzediği için bu ismi almıştır
flickr

Fil Hastalığının Tarihi

Fil hastalığıyla ilişkili ilk tanımı, MÖ 1550’de yazılan Ebers Papirüsünde bulunabilmektedir. Filaryazise neden olan parazit, 1866’da ilk olarak bir solucanın embriyo formunu tanımlayan Otto Wuchereria (1820-1873)’dan dolayı Wuchereria bancrofti olarak adlandırılmıştır.

Fil hastalığının bulaşıcı bir kökene sahip olduğu genel kabul görmesine rağmen başka nedenlerden de olabileceği bildirildi.1892’de New Yorklu William Milroy etkilenen bir ailenin altı neslinde konjenital kalıtsal lenfödemin meydana geldiğini bildirdi. Hastalık bugün Milroy hastalığı olarak bilinmekte.

Fil Hastalığı Nasıl Olur?

Lenfatik Filariyazisin alt ekstremitelerine görülen hasta
flickr

Bu hastalığa yol açtığı bilinen insanları son konak olarak kullanan 9 yuvarlak solucan türü vardır. Yerleşme bölgelerine göre 3 gruba ayrılırlar: 

  • Lenf Filariasisi: Wuchereria bancrofti, Brugia malayi, Brugia timori solucanları tarafından oluşturulur. Lenf sistemine, lenf düğümlerine yerleşir ve kronik durumlarda fil hastalığına yol açarlar. 
  • Deri Filariasisi: Loa loa (Afrika göz solucanı), Mansonella streptocerca, Onchocerca volvulus, Dracunculus medinensis (Gine kurdu) tarafından oluşturulur. Cildin yağ katmanına yerleşir. 
  • Kasık Filariasisi: Mansonella perstans, Mansonella ozzardi tarafından oluşturulur. Karında kasık boşluğuna yerleşir.

Bütün bu vakalarda hastalık kan emen böcekler (sinek veya sivrisinek) veya eklem bacaklılar tarafından bulaştırılır. Filariasise %90 oranında Wuchereria bancrofti neden olmaktadır. 

Solucanlar Nasıl Etki Eder?

Yuvarlak biçimli asalak solucanların üreme biçimleriyle bıraktığı larvaların, sivrisineklerle taşınması yoluyla insanlara geçmesi sonucunda başlangıç gösteren fil hastalığının en önemli özelliği; lenf damarlarını tıkayarak zayıf lenfatik drenaj nedeniyle intertisyel sıvı birikimine yani iltihaplanmaya yol açmasıdır. Bunun sonucunda özellikle ayak ve bacaklarda aşırı şişme görülür. Asimetrik şekilde uzuvlarda büyüme görülür. Bu büyüme %25 oranında çift taraflı şekilde ,genellikle tek taraflı büyüme gözlenmektedir. Lenf sıvısının çoğalması ya da dolaşıma girmeyip deri altı ve doku aralıklarına yayılmasıyla vücudun belirtilen bölgelerinde, ek olarak kol ve yüzde şişmelere neden olur.
Deri adeta portakal görünümüne sahip olur. Derinin rengi koyulaşır.

Fil Hastalığının Tanısı ve Gelişimi Nasıl Olur?

Bacakların alt kısımlarında, üreme organları ve ayaklarda başlayan ağrılı şişmeler kansere dönüşebilir. Şişliğe bastırıldığında parmağın bıraktığı çukur, hastalığın tanı belirtisidir. Zamanla deri kalınlaşır, renk değiştirir. Deride çokça siğil ve sert kıvamda plaklar oluşma eğilimi bulunur. Fil derisini andırır hale gelir. Değişik solucanlar vücutta değişik yerleri etkilerler. 

Hastalarda görülebilecek belirtiler:

  • Ateş,
  • Titreme
  • İdrarın yoğunlaşması
  • Testislerde acı
  • Hareket etme yeteneğinde azalma
  • Ciltte ülser
  • Lenf düğümlerinde büyüme
  • Cilt yapısında ve renginde bozulma
  • İdrarın renginin değişmesi
  • Dalak ve karaciğer büyümesi şeklinde sıralanabilir.
Hastanın tek taraflı üst ekstremite lenfatik filariyazisi bulunmakta
flickr

Kanda ise mikrofilaria görülerek hastalık teşhis edilir. Hızlı tanı kitleri (Brugia Rapid Test) kullanılarak parmaktan alınan kan ile tanı konulmaktadır. Hastalığın endemikliğini haritalamak ve kitle ilaç uygulamasının (MDA) izlenmesinde kullanılan ucuz bir testtir. 

Fil Hastalığının Tedavisi

İyileştirici tedavisi yoktur, en iyi tedavi önlemedir. En iyi ihtimalle ise ilerleyişi yavaşlatılmaktadır. Tedavide hijyen büyük önem taşır. Fazla derinin cerrahi yolla alınmasının yanı sıra, ilaç tedavisi uygulanır. Gerekli görülen hastalara antibiyotik tedavisi verilir. Diüretikler, antikoagülanlar, pantotenik asit ve ağrı kesiciler hastalıkta kullanılan diğer ilaçlardandır. Fizyoterapi, cerrahi müdahaleyle birlikte yürütülür. Bacaktaki şişliğin inmesi için, bacak yükseğe kaldırılarak, lenf sıvısının tıkanıklığı aşması için de varis çorapları uygulanır.

Fil Hastalığına Dünyanın Tutumu

2000 yılında WHO tarafından başlatılan Lenfatik Filariasiyi Ortadan Kaldırmaya Yönelik Küresel Program (GPELF), 2020 yılına kadar hastalığı bir halk sağlığı sorunu olarak ortadan kaldırma hedefine sahiptir. Endemik topluluklardaki tüm uygun bireylere toplu ilaç uygulaması(MDA) yapılarak hastalığın bulaşmasını durdurmak ve  kronik hastalığa sahip olanların ölümlerini azaltmak amaçlanmıştır. Bulaşmanın kesilmesi için de lenfatik filaryazın endemik olduğu yerlerin haritası çıkarılması gerektiği konuşulmuştur. GPELF’te, %1 ve daha fazla görülen ülkelerde toplumun en az %65’ine toplu ilaçlama yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Çin ve Kore sırasıyla 2007 ve 2008 yıllarında bir halk sağlığı sorunu olan lenfatik filaryazı ortadan kaldırdığı açıkladı. 73 ülkeden 18 ülke müdahaleleri tamamladı ve eliminasyonu doğrulamak için analiz ve gözlem yapıyor. 45 ülkede ise toplu tedavi devam ediyor. 

Fil hastalığında hijyen büyük önem taşır
flickr

KAYNAKÇA

Lourens GB, Ferrell DK/ Lymphatic Filariasis, Haziran 2019/ Erişim Tarihi: 14 Aralık 2020

Global Programme to Eliminate Lymphatic Filariasis(GPELF) WHO

Dung D. Pam, Dziedzom K. de Souza, Susan D’Souza, Millicent Opoku , Safiya Sanda, Ibrahim Nazaradden, Ifeoma N. Anagbogu, Chukwu Okoronkwo ,  Emmanuel Davies, Elisabeth Elhassan, David H. Molyneux , Moses J. Bockarie, Benjamin G. Koudou, Wilma A. /Is mass drug administration against lymphatic filariasis required in urban settings? The experience in Kano, Nigeria, 11 Ekim 2017/Erişim Tarihi:14 Aralık 2020

Ergenekon Karagöz , Gökhan Karaahmetoğlu, Ali Acar, Vedat Turhan, Oral Oncül, Levent Görenek /A case report: elephantiasis,2012/ Erişim Tarihi:15 Aralık 2020

Robert T Jones/Non-endemic cases of lymphatic filariasis, Kasım 2014/ Erişim tarihi:15 Aralık 2020

Fil Hastalığı Wikipedia

Hilal Türkan

UluBAT Blog Koordinatörü, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem 4 Öğrencisi

2 thoughts on “FİL HASTALIĞI

  • 21 Aralık 2020 tarihinde, saat 16:51
    Permalink

    İlginç bir hastalığı genel hatlarıyla anlatan güzel bir yazı olmuş.Ellerine sağlıkk ❣

    Yanıtla
    • 21 Aralık 2020 tarihinde, saat 19:23
      Permalink

      Çok teşekkür ederimm ❤️

      Yanıtla

Hilal Türkan için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.