Filmini Duymuştum Peki ya Gerçeği?: Dr. Patch Adams

Düşmanımız ölüm değil efendim, umursamazlık.

PATCH ADAMS

Sokakta yürürken kafanızı kaldırın. Etrafınızda göreceğiniz pek çok kişi, günlük hayatta ifade etmeseler bile mutlu olmanın veya sevilmenin arayışı içinde. Fakat bu yazımda amacım ”beş maddelik mutlu ve sağlıklı olma yolları” tadında bir konsept sunmak değil. Sizlere; ölümün kıyısından dönüp, içsel motivasyonunu bambaşka bir yöntemle kazanmış bir hekimden bahsedeceğim.

Kaynak: flickr

Dünyayı Patch mi Kurtaracak?

Şimdi kalkıp size ”dünyayı sevgi ve güzellik kurtaracak” desem büyük ihtimalle ”bu safsataları geçin artık, gerçek dünyaya bakalım” diye düşünebilirsiniz. Nitekim ”Dünyayı Patch mi kurtaracak?” sorusunun da zihninizde pek anlam ifade etmeyeceği aşikar. Çünkü bu söylemlerde bazı eksiklikler var. Gelin beraber tamamlayalım.

Aslına bakarsanız ”Patch” sözcüğü ingilizcede yama, ”patch up” ise onarmak anlamına geliyor. Bu isim ise Hunter Adams’a sonradan verilmiş.

Kaynak: flickr

Hunter, lise çağında ırkçılığın ve adaletsizliklerin karşısında duran ve bu sebeple de çoğu kez acımasız zorbalıklara, hatta şiddete maruz kalan bir öğrencidir. Yaşadığı travmalar onu takıntılı bir intihar düşüncesine sürükleyince, Adams kendini akıl hastanesinde bulur ve orada pek çok arkadaş edinir. Arkadaşlarından birinin içinde bulunduğu yalnızlık hissi Adams ile tanışana kadar son derece kuvvetlidir ve bu durum onun psikolojisinde derin yaralar açmıştır. Fakat dostluklarının en başından beri kurulan iletişim sayesinde yaralarının bir nevi onarılmaya başladığını fark eder. Zaman içerisinde dostu Hunter’a ”Patch” diye seslenmeye başlayarak Adams’ın kendi kendini de onaracağı yolu bulmasına aracılık eder.

Böylelikle akıl hastanesindeki süreçte etrafındaki insanların hayatlarında bıraktığı güzel etkilerin, kendisinde de pozitif hisler uyandırdığını fark eden Patch, bu durumu sürekli kılabilmek adına tıp fakültesi okumaya karar verir.

Sigortasız Hastaların Hastanesi: Gesundheit

Adams tıp fakültesini ne kadar sevse de sistemin içindeki sıradan doktorlardan biri olmak istememiş. Bu nedenle de daha yalnızca bir üniversite öğrencisiyken arkadaşlarının da yardımıyla Almancada ”sağlık” anlamına gelen ”Gesundheit” adında bir hastane kuruyor. Fakat burası alışık olduğumuz türden bir hastane değil. Üçü doktor yirmi gönüllü personel barındıran, altı odalı bir evden söz ediyorum. Burada sağlık hizmeti almanız için herhangi bir ücret ya da sigorta talep edilmiyor. Temel ilke herkesin bir arada keyifle çalıştığı, hiyerarşik olmayan bir sistem üzerine.

Kaynak: flickr

12 yıl boyunca çalışmalar bu şekilde devam ettikten sonra ise Adams etkiyi artırabilmek adına farklı yollara da başvuruyor. Go!Clowns projesi, seyahatler, eğitimler, sunumlar veya hayalini kurduğu ”eğitim merkezi ve kliniğini” inşa etmek üzerine yaptığı çalışmalar bunlardan bazıları.

Her Gün 24 Bin Kişi Neden Ölüyor?

Adams’ın sınırlarını aşma mücadelesinin sebebini daha iyi anlayabilmeniz için zihninizde bir canlandırma yapmak isterim. Değerli bir arkadaşınızın işini kaybettikten sonra hayatta kalmak için pek çok arayışa girdiğini düşünün. Fakat öyle ki temel ihtiyaçları karşılayabilecek konuma gelse bile herhangi bir sağlık sigortasına verecek parası bulunmuyor.

Kaynak: flickr

Bir gün evine ziyarete gittiğinizde kendisini ölü buluyorsunuz. Sonradan anlaşılıyor ki arkadaşınız vücudunda bazı hastalık semptomları göstermeye başlamasına rağmen hastaneye gitmekten kaçınmış, tıpkı Amerika’da yaşayan ortalama her dört kişiden birinin yaptığı gibi. Zira pek çok vakada hastane masrafları belki de o ayın tüm yeme içme masraflarından daha fazla.

Bugün, Amerika’da kanser olduğunu öğrenen bir annenin masrafları karşılayamadığı için tedaviyi sonlandırma kararı vermesi, günlük hayatta yaşanan sıradan olaylardan sadece biri.

Nitekim bu durum yalnızca Amerika gibi dünya devi bir ülkeyle ilişkili değil. Düşük ve orta gelirli 134 ülkenin içinde bulunduğu bir çalışmaya göre, her sene yaklaşık 8.6 milyon kişi; basitçe tedavi edilebilir bir hastalığı olmasına rağmen yeterli sağlık imkanına ulaşamadığı için vefat ediyor.

Bu sayı günde ortalama 24.000 kişi eder!

Fakat istatistiki sonuçlar elbette ki çok uzak geliyor değil mi?

Ya da içinizden şöyle bir cümle geçebilir. ” Ne yapabiliriz ki, zaten dünya adaletsiz bir yer. Buna bakılırsa her gün binlerce çocuk açlıktan/susuzluktan ölüyor, tecavüze uğruyor, evsiz pek çok kişi sokaklarda kol geziyor.”

Kaynak: flickr

Bu örnekleri araştırmaya başladığımda karşıma daha pek çok çarpıcı istatistiksel sonuç çıktı. Fakat maksadım bu rakamlarla kafanızı meşgul etmek değil. Asıl niyetimi yazımın sonunda eminim ki daha iyi anlayacaksınız.

Yürüyün Palyaçolar!

GO!Clowns ismi ile anılan palyaço gezileri, bizim bugün Patch’i ikonik kırmızı burnuyla anımsamamıza sebep oluyor. Bu projenin temeli de Adams’ın fakülte yıllarına dayanıyor.

Kaynak: flickr

Sıradan bir öğrenciyken, aslında ”hastalıkları” tedavi etmenin yeterli olmadığını, hastanın kendisini de tedavi etmenin gerekliliğini savunuyor Patch. Bu düşünceyi açıklamak gerekirse, size kendisinin bir söylemini aktarmak isterim;

”Sağlığımız en çok da yalnızlık ve sevgisizlikten zarar görür. Etrafımızdaki kişilerle ve kendimizle olan ilişkimiz iyi gitmiyorsa, fiziksel sağlık bunların yerini tutamaz. Fiziksel sağlığı yerinde olan nice insan mutsuz yaşamlar sürmeye devam ediyor.”

Bu görüşü sebebiyle yıllar öncesinde burnuna taktığı o kırmızı burunla başlıyor palyaçoluk kariyeri. Hastane yatağında umutsuzca yatan pek çok hastanın kendisini bu şekilde görüp iletişim kurabildikten sonra belirgin iyileşme belirtileri gösterdiğini fark ediyor. Çocuk ya da yetişkin fark etmiyor. Aslına bakarsanız basitçe ”palyaçoluk yapma” kavramı ortama neşe katıp iletişimi başlatabilmek için ufak bir araç.

Tabiri yerindeyse oyuna giren palyaço yarattığı neşeli atmosfer sayesinde ”katı sosyal güç unsurlarının” yarattığı statükoyu bozuyor. Komik bir palyaçoya; hasta ya da sağlıklı, zengin ya da fakir, patron ya da işçi herkes aynı şekilde gülümsüyor. Bu durum da o alıştığımız hiyerarşik düzenin karşısında bir nevi ”yatay hiyerarşi’‘ oluşmasına sebep oluyor. Başta bahsettiğimiz ücretsiz Gesundheit hastanesinin temeli de bu bakış açısıyla işliyor.

Kaynak: flickr

GO!Clowns konseptinde de Patch ve pek çok gönüllü, dünyanın çeşitli bölgelerine ziyarette bulunup insanlara hem fiziksel hem de psikolojik anlamda yardım götürüyorlar. Güney Afrika gibi pek çok ülkedeki hastane, yetimhane ve huzur evleri, Bosna’da savaş bölgeleri, doğal afet bölgeleri, Makedonya’da mülteci kamplarına yapılan geziler bahsi geçen gönüllü ziyaretlerin duraklarından sadece bir kısmı.

Hani Patch Dünyayı Kurtaracaktı?

Kaynak: flickr

Sayın okur, Patch Adams bunu çoktan başardı. Biliyorum, eğer dünyayı kurtarmaktan kastımız, bütün dünya ülkelerindeki vatandaşların asgari şartlara sahip olmasını sağlamak olursa, bu elbette ki günümüz şartlarında mümkün olmayacaktır. Fakat deniz yıldızı hikayesini hatırlayın.

Pek çok kişi için, kıyıya vurmuş binlerce deniz yıldızından birkaçını denize geri atmak anlamsız gelebilir. Evet binlerce hatta milyonlarca deniz yıldızının hayatını değiştiremezsiniz. Fakat hikaye odur ya, kahramanımız eğilip bir tanesini daha atar denize. Ve ekler: ”Bak, onun için her şey değişti.”

Sonuç

Elbette ki hiçbirimiz Adams gibi hastaneler açmak veya hayatımızı tamamiyle insanlığa adamak mecburiyetinde değiliz.

Hem, varsın dünyada savaşlar bitmesin. Yoksulluk, yalnızlık, acı ve aklınıza gelebilecek her türlü korku unsuru da bir yerlerde varlığını sürdürmeye devam etsin.

Mesela siz; akşama kadar kağıt toplamaktan kan ter içinde kalmış bir işçiye ”kolay gelsin” diyerek devam edin yolunuza.

Lise ya da üniversite sınavına hazırlanan bir tanıdığınızla iletişime geçip bıkkın bir öğrenciye destek olmanın sizde yarattığı etkiyi gözlemleyin.

Fırsat bulup bir kampanya başlatamasanız dahi, tesadüf ettiğinizde sayfayı kaydırmaya devam etmek yerine durup iki dakikanızı ayırmayı deneyin.

Bunların hiç biri belki dünyayı kurtarmayacak ama pek çok ”zihin dünyasında” farklı bir iz yaratacak. Ve o gün siz de değişimin bir parçası olacaksınız.

Lafı daha fazla uzatmadan, değişime aracılık edecek örnekleri çoğaltmayı sizlere bırakıyorum. Yazımı ise fakülteme adım attığım ilk gün bana ilham kaynağı olmuş Dekan Yardımcımız Prof. Dr. Sn. Ahmet Çevik TUFAN hocamın sözleriyle sonlandırmak isterim:

”Hekim sözcüğü h,k,m kökünden gelir. Hakim, hüküm gibi pek çok sözcük de aynı kökene dayanır. Bizler sizden sıradan doktorlar olmanızı değil, sözüne ve eylemlerine güvenilir, mesleğine hakim ve hepsinin ötesinde iyi insanlar olmanızı istiyoruz. ”

Kaynak: flickr

Bu zor pandemi döneminde; hayatlarımıza ilham olmuş, tanıdığım ya da tanımadığım tüm hekimlerimize saygı, sevgi ve minnetle.

Vakit ayırdığınız için teşekkür eder, güzel günler dilerim.

İlgili okurlar için:

Adams’ın hayatını konu alan Robbin Williams başrollüğündeki film: Patch Adams

Yayınladığı kitabı: Gesundheit (1998)

Projelerinin resmi sitesi:

https://patchadams.z2systems.com/np/clients/patchadams/donation.jsp?campaign=12

Kaynakça:

”Patch Adams (1998) Starring Robin Williams and Monica Potter” http://www.chasingthefrog.com/reelfaces/patchadams.php#:~:text=He%20opted%20for%20the%20name,loneliness%20in%20the%20patient’s%20life.

”What Kills 5 Million People A Year? It’s Not Just Disease” Son güncelleme: 5 Eylül 2018 https://www.npr.org/sections/goatsandsoda/2018/09/05/644928153/what-kills-5-million-people-a-year-its-not-just-disease#:~:text=The%20study%20estimates%20that%205,not%20having%20access%20to%20care

”The Americans dying because they can’t afford medical care” Son güncelleme: 7 Ocak 2020 https://www.theguardian.com/us-news/2020/jan/07/americans-healthcare-medical-costs

”Patch Adams Biography” https://www.thefamouspeople.com/profiles/patch-adams-6146.php

”Here’s What the Real Patch Adams Has Been Up To” Son güncelleme: 21 Mayıs 2020 https://www.treehugger.com/real-patch-adams-4858763

”Patch Adams” https://www.wikiwand.com/en/Patch_Adams

”The Hospital Project”

Esra Kılıç

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi

5 thoughts on “Filmini Duymuştum Peki ya Gerçeği?: Dr. Patch Adams

  • 21 Ocak 2021 tarihinde, saat 23:09
    Permalink

    Çok içten ve anlamlı bir yazı olmuş, emeğinize sağlık

    Yanıtla
  • 21 Ocak 2021 tarihinde, saat 23:22
    Permalink

    Beğenmenize sevindim çok teşekkürler 🙂

    Yanıtla
  • 30 Ocak 2021 tarihinde, saat 18:11
    Permalink

    Sıcacık, umut dolu yazı için teşekkürler, kaleminize sağlık 🙂

    Yanıtla
    • 17 Şubat 2021 tarihinde, saat 03:14
      Permalink

      Güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim 🙂

      Yanıtla
  • 2 Nisan 2021 tarihinde, saat 10:28
    Permalink

    çok güzel bir yazı olmuş, tebrik ederim. 🙂

    Yanıtla

Sümeyra için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.