Kolera ve Kolera Salgınları Üstüne

Kolera, Vibrio cholerae’ nin neden olduğu akut bir gastrointestinal sistem hastalığıdır. Kontemine olmuş su veya yemek tüketimi sonrası bakterinin etkilerinin ortaya çıkması 12 saatten 5 güne kadar sürebilmektedir. Kolera hem çocukları hem yetişkinleri enfekte edebilir. Enfekte olunması durumunda çoğu kişide belirtiler ortaya çıkmasa da bu bakteri dışkıda bulunur ve enfeksiyondan 1-10 gün sonrasında potansiyel enfeksiyon tehdidi oluşturur. Belirtilerin gözlendiği hastaların ise çoğu, hafif belirtiler ile atlatırken, belli bir bölümü de akut sulu ishal ile tehlikeli boyutta dehidratasyona maruz kalır. Tedavi edilmezse ölüm ile sonuçlanabilir.

Koleralı hastaların tedavisi agresif sıvı replasmanını içerir; mortaliteyi ciddi boyutlarda düşürebilir. Antibiyotik tedavisi ishalin hacmini ve süresini %50 azaltır ve orta ila şiddetli dehidratasyonu olan hastalar için önerilir. 

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kolera

Kolera, 50′ den fazla ülkede endemiktir ve aynı zamanda büyük salgınlara neden olmuştur. Kolera, 1817’deki ilk pandemisi ile Hindistan’dan dünyanın diğer birçok bölgesine yayılmadan önce Asya’da lokalize olmuş durumdaydı. Bu pandemiden sonra, 19. ve 20. yüzyıllarda altı büyük pandemi daha meydana geldi, yedincisi yani en sonuncusu Endonezya’da ortaya çıkmıştır.

Kolera endemik veya salgın olabilir. Kolera endemik bölgesi, son 3 yıl içinde yerel bulaşma kanıtı ile doğrulanmış kolera vakalarının tespit edildiği bir alandır (yani vakalar başka bir yerden ithal edilmez). Kolera salgını hem endemik ülkelerde hem de hastalığın düzenli olarak görülmediği ülkelerde ortaya çıkabilir.

Kolera endemik ülkelerde bir salgın mevsimsel veya sporadik olabilir ve beklenenden fazla sayıda vakayı temsil eder. Kolera’nın düzenli olarak ortaya çıkmadığı bir ülkede, yerel bulaşma kanıtı olan en az 1 doğrulanmış kolera vakasının ortaya çıkması ile bir salgın tanımlanır.

Veba, çiçek hastalığı ve çocuk felci gibi birçok bulaşıcı hastalığın aksine kolera, önlenmesi ve tedavisi için etkili yöntemler olmasına rağmen dünya çapında büyük bir halk sağlığı sorunu olarak varlığını sürdürmektedir. Kalıcılığının ana nedenleri biyolojik olmaktan çok sosyoekonomiktir: Kolera, yetersiz hijyen koşullarının olduğu ve doğal afetler veya insani krizler nedeniyle zaten kırılgan olan sanitasyon ve sağlık altyapısının bozulmasının meydana geldiği yerlerde gelişir.

Sonuç olarak: kolera, halk sağlığı için küresel bir tehdit ve eşitsizlik ve sosyal gelişme eksikliğinin bir göstergesi olmaya devam ediyor Kolera bulaşması, temiz su ve sanitasyon tesislerine yetersiz erişimle yakından bağlantılıdır. Bu nedenle idari birimlerin gerekli hijyen koşullarını sağlaması ve İnsanların da bu konu kapsamında bilinçlenmesi ile bireysel hijyene özen göstermesi atılabilecek önemli adımlardandır. Sağlıkçılar tarafından mevcut olan iki oral kolera aşısının önleme programları kapsamında en etkili kullanımı aktif olarak değerlendirilmektedir.

KAYNAKÇA

1-Lippi D, Gotuzzo E, Caini S. Cholera. Microbiol Spectr. 2016 

2-Dünya Sağlık Örgütü (WHO)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.