SAĞLIKLI UYKUNUN PEK DE BİLMEDİĞİMİZ BİR GÜCÜ DAHA!

Uyku ve uyanıklık döngüsü, günlük yaşam içerisindeki en önemli fizyolojik aktivitelerimizdendir. 

Uyku döngüsü, sirkadiyen ritme sahiptir. Sirkadiyen kelimesi, yaklaşık anlamındaki “circa” ve gün anlamına gelen “dies” kelimelerinin birleşiminden oluşur. Yaklaşık olarak bir günü ifade eder. Uyku, gece ve gündüz ritmi şeklinde belirlenir. Dolayısıyla bu ritmi uyaran en önemli uyaran güneş ışığıdır.

Eğer kişi izole edilir, ya da zaman dilimlerinde kayma olursa (jet lag) bu ritim bozulabilmektedir.

Uyku sırasında, beyindeki ileti mekanizmaları değişmektedir. Değişik nörotransmitterler, uyanıklık durumunda ve uykunun kendi içindeki evrelerinde farklı şekilde etki gösterir. Özellikle uyanıklıktan uykuya geçiş, bu bahsedilen nörotransmitterlerin etkilerinin farklılığı sayesinde olur.

Peki bu karmaşık organizasyon nasıl kontrol edilir? Beynimizde suprakiazmatik çekirdek adı verilen, ön hipotalamus bölgesindeki yapı ve bu yapının kontrolündeki melatonin başta olmak üzere kortizol ve büyüme hormonu tarafından sirkadiyen ritim oluşturulur. 

Uyku, başta sinir sistemi olmak üzere, vücuttaki önemli sistemlerle ilişki içindedir. Uykunun bu önemi bilinse de fertiliteye olan etkisi hakkında çok az bilgi mevcuttur. Örneğin uyku sırasında salgılanan büyüme hormonu, hücrelerin çoğalmasını ve kendi kendini yenilemesine yardımcı olur. Dolayısıyla oosit sağlığının ve fertilitenin de etkilendiği düşünülmektedir. Ayrıca vücutta, ışık uyaranının kesilmesi ile melatonin salgısı uyarılmaktadır. Melatoninin antioksidan rolüyle oositleri koruduğu düşünülmektedir. Melatonin hormonu kan serumu ile karşılaştırıldığında; insanın preovulatuar foliküler sıvısında daha yüksek konsantrasyonda bulunmuştur. Melatoninin serbest radikal toplayıcı olarak bulunması, üreme fizyolojisine olan etkisini göstermektedir. Overlere geçen melatonin, oksidatif stresi azaltarak oosit olgunlaşmasına yardımcı olmaktadır. Gece uykusu, oosit gelişimi açısından önem arz eder.

SAĞLIKLI UYKUNUN PEK DE BİLMEDİĞİMİZ BİR GÜCÜ DAHA!

Suprakiazmik çekirdek tarafından salgısı regüle edilen önemli hormonlardan birisi de kortizoldür. Kortizol, uyku sırasında en az seviyede bulunurken uyanıklık zamanında en üst seviyeye ulaşır. Yüksek kortizol düzeyi, uyanıklık için bir sinyaldir. Düşük kortizol düzeyi, over ve uterus vaskülarizasyonunda pozitif etkiye sahiptir. Uyku, bu aşamada da önem arz eder.

Son yıllarda artan telefon kullanımı beraberinde pek çok noktada sağlığımızı olumsuz etkilemektedir. Elektronik cihazlardan yayılan mavi ışığın uyku hormonları üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Fertilite üzerindeki bu olumsuz etki; endometriyal proliferasyon, implantasyon için hazırlıklara ve over vaskülarizasyonu gibi fertilitede etken fizyolojik durumlara belirgin derecede zarar vermektedir.

Uykunun fizyolojik ve psikolojik pek çok boyutu bulunmaktadır. Yaşam kalitesinin belirleyicilerinden olan uykunun, fertilite gibi aslında çok etmenli fizyolojik durumlar üzerindeki önemi açıkça görülmektedir. İnfertilite tedavilerinde uyku kalitesi ve buna eşlik eden patolojiler dikkate alınmalı, uykuyu etkileyen beslenme, ruh sağlığı, çevre koşulları gibi faktörler üzerinde çalışılmalıdır.

Kaynaklar:

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/853053

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1246024

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.