BİLİMDE RUH VE REENKARNASYON ÇARKI

Evrende birçok çeşit madde ve imge bulunuyor. Bu unsurlar bir şeylerin temelini oluşturuyor, tanımlatıyor, maddeleştiriyor ve sınıflandırıyor. Çoğu araştırmacıya göre ruh da bunlardan biri. Ruh dünyada tomurcuklanmaya başladığımız ilk andan itibaren biz insanların genel olarak inandığı, benimsediği ve sorgulamaya pek de gerek duymadıkları bir kavramdır. Asırlardır felsefecilerin, dincilerin ve birçok araştırmacının hakkında konuştuğu, teoriler ürettiği bu konuda Bilim Dünyasının tutumu hep merak edilmiştir. Ben de bu amaçla ruhun varlığına ve tanımına bilimin nasıl yaklaştığını kendi çabalamla siz değerli okuyuculara anlatmaya çalışacağım.

Ruh nedir, bilim ruhu nasıl algılar?

Ruh insan bedeninin maddi olmayan soyut tarafıdır. İnsanlara hatta canlılara bahşedilmiş doğaüstü bir aforizmadır. Tabi ki bu tanım bizim gündelik zihnimizin ön gördüğü şekilde oluşmuş bir tanım.Bilim Camiası her ne kadar kanunları, anlaşılmaz durumları ve metafiziksel olguları çözümleyen, kucaklayan geniş bir alan olsada ruh konusunda biraz pasif kalmıştır. Başta ruhun ölçülebilen, saptanabilen bir çeşit enerji olduğunu düşünerek ruhu, ölmek üzere olan insanları ölmeden önce ve öldükten sonra tartarak aramışlar fakat bir değişiklik yaşanmamış. Hiçbir şekilde kanıtlanamayan ruh doğa üstü bir durum olarak nitelendirilmiş. Dolayısıyla varlığının ispatı kapsamında somut deneyler fazla yapılmamış. Ancak bilim yine de ruh kavramını başka kavramlarla özdeşleştirme yöntemine başvurmuş ve buradan eli boş dönmemiş. Sizler de biliyorsunuz ki bilim tarafından açıklanması ve tanıtılması çok uzun zaman alan bir diğer konu ise beyin. Günümüzde beynin işleyiş mekanizmasına, beslenmesine ve bağlantılarına dair kanıtlanmış yığınlarca bilgi bulunmakta. Fakat yine de bütün hatlarıyla aydınlatılmış durumda değil. Özellikle beynimizin oluşturduğu varsayılan düşünceler ve algılar hiçbir deneyle maddeleştirilememiş. Sonra da bilim insanları ruhun esaslarını bunların oluşturduğunu öne sürmüşler. Yani modern bilimde ruh  beynin aktiviteleri sonucu oluşan davranış ve düşüncelerin tümüdür ve bilinçtir. Bilinç ise beyindedir. Buna dayanak olarak Arizona Üniversitesi Bilinç Çalışmaları Direktörü Prof. Dr. Emeritus ve İngiliz Fizikçi Sir Roger Pennose   beynin moderatörlüğünde çalışan sinir sisteminin elemanlarından biri olan mikrotübüllerin, algıyı biçimlendirme özelliği olduğunu ve bu mikrotübüllerin hisleri ve ruhu oluşturduklarını ileri sürdüler. Bu teoriye göre ruh, kuantum yerçekimi etkilerinin bir sonucu olan mikrotübüllerin içinde bulunuyor. Böylece ruh denen  şeyin, canlı vücudundaki biyoloji ve fizik kozmosunun bir ürünü olduğu söylenebilir belki de.

Reenkarnasyon ruhun bir kanıtı mı?

Ruhun ispatı dosyasında değerlendirilen bir diğer kavram ise reenkarnasyon denilen ruh göçü.Ruh ve beden ikilisinin ayrılığı sonrasında ruhun tekrar başka bir nedenle dünya üzerine gelmesi inancını anlatan bu spiritüel akım, geçmişte  Uzak Doğu başta olmak üzere bazı toplumlarda oldukça yer etmiş ve günümüze kadar da desteklenerek gelmeyi başarmış. Reenkarnasyon denildiğinde birçok insan az çok bir şeyler söyleyebilir ve astral fikirlerle de bunu destekleyebilir. Ancak İngiliz Psikiyatrist İan Stevenson bu konuda dogmatik verilerle yetinmemiş ve bilimde reenkarnasyonu tanımlamak için kolları sıvamış. Bu yıllarda bir takım esrarengiz olayların yaşanması üzerine Stevenson bir gözlem dosyası oluşturmaya karar vermiş. Bu dosyada sürekli geçmiş yaşamlarını hatırlayan davranışlarda bulunan insanlar  ve öğretilmemesine rağmen bazı mekanlara, insanlara,nesnelere hakim olan binlerce çocuk vakalarını belgelemiş.Bu dosyayı sizleri için biraz karıştırdım ve size  iki vakasından bahsedeceğim.

Stevenson’un gözlem dosyası

Bahsetmek istediğim ilk vaka 25 yaşındaki Beyrutlu çocuk. Bu çocuk 25 yaşındayken bir sahil yolunda kendisine araba çarptığını söylemiş. Ayrıca sürücünün adını, kazanın yerini, ve ölmeden önceki aile fertlerinin isimlerini vermiş. Bu ilginç durum karşısında başvuran tanıklar aracılığıyla araştırma başlamış. Kayıtlara bakıldığında o tarihlerde böyle bir olayın yaşandığı ve aile fertlerinin isimlerinin aynı olduğu görülünce çocuğun anlattıkları doğrulanmış. 

Stevenson’un belgelediği bir diğer ünlü  vaka ise Pollock İkizleri. 1957 yılında bir abla ve kız kardeşinin trafik kazasında ölümünün bir yıl ardından aynı  aile ikiz kız bebek dünyaya getiriyor.Doğan bebeklerin birinde ölen ablamın doğum lekesiyle aynı bir leke ve kaza sonucu kafasında oluşan yaraya benzer bir yara izi farkediliyor. Kızlar 2 yaşına geldiğinde ölen kardeşlerine ait oyuncaklarla oynuyorlar ve oyuncak bebeklere aynı isimleri veriyorlar. Ayrıca daha önce götürülmemelerine rağmen kasabadaki birçok yeri bilen bu kızlar o dönem sadece kasabada değil bütün ülkede büyük yankı uyandırıyor ve Stevenson’un çalışma ağına giriyorlar. 

Sonrasında Stevenson’un binlerce gözlem çalışması 4 farklı üniversite tarafından tekrarlanıyor ve çeşitli dergilerde yayınlanıyor. Ama yine de ruh ve reenkarnasyon ile ilgili elle tutulabilir, mantık çerçevesine oturtulabilmiş bir veri oluşmamakla birlikte her şey teoride kalıyor. 

Uzun lafın kısası bilimde….

 Bilim Dünyasının ruh ve reenkarnasyon teorilerinde geldiği son noktayı özetlemem gerekirse;

Ruh var oluş çizgisinin çok ötesinde olacak kadar uzak ama bir o kadar da insanın kendi beyninde, bilincinde ve düşüncelerinde  barındırabileceği  kadar yakın bir enerji. Evrende hiçbir enerjinin yok olması ve kaybolması mümkün olmadığından ruh da (henüz enerji olduğu da ispatlanmış değil)   hiçbir şekide ölmüyor. Sürekli olarak reenlarne olarak dönüşüm içinde evrende hapsoluyor. Fakat tüm bunlar metafiziksel bir kürede sıkıştığından bilim olarak saptanması zor, ulaşılması imkansız dini ve felsefi sırlar olarak gizemini koruyor….

https://evrimagaci.org/ruh-kavraminin-bilimsel-terminoloji-ve-sinirbilim-cercevesindeki-analizi-94

https://dergipark.org.tr/en/pub/da/issue/4479/61739

http://acikerisimarsiv.selcuk.edu.tr:8080/xmlui/handle/123456789/11243

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.