HOUSE MD PİLOT BÖLÜM VAKASI GERÇEK OLDU : TÜRKİYE´DE HİSTOPATOLOJİK OLARAKTANISI KONULMUŞ BİR NÖROSİSTİSERKOZ OLGUSU

OLGUYA GİRİŞ
Tüm dünyada izlenme rekorları kıran Dr. House dizisinin ilk bölümünde işlenen vaka,
Türkiye’de yaşandı. Domuz avına meraklı olduğu gençlik yıllarında, avladığı hayvanla temas
ettiği için vücuduna parazit bulaşan ve tam 25 yıl bundan habersiz yaşayan 62 yaşındaki bir
erkek hastada, kişilik değişimleri ve unutkanlık başlayınca, önce Alzheimer sanıldı. Daha
sonra çekilen beyin MR’ında domuzdan bulaşan tenyanın beynine yerleşerek birkaç bölgede
tümör benzeri kitlelere neden olduğu anlaşıldı.

HOUSE MD PİLOT BÖLÜM VAKASI GERÇEK OLDU : TÜRKİYE´DE HİSTOPATOLOJİK OLARAKTANISI KONULMUŞ BİR NÖROSİSTİSERKOZ OLGUSU

HOUSE MD PİLOT BÖLÜM KONUSU
House´un ilk bölümünde dersin ortasında afazik hale gelip yere düşen öğretmen Adler, nöbet
geçirmeye başlar . Klinikte hastaya çeşitler tanılar konur fakat tanıya yönelik tedaviler bir
türlü sonuç vermez. Hastada beyin vasküliti düşünülür ve steroid tedavisi uygulanır. Bu da
öğretmen Adler’ın durumunun bir süre için epey bir düzelmesini sağlar. Ancak ardından
hasta tekrar nöbetler geçirmeye başlar ve kalbi durur. Ekip onu defibrilatör ile hayata
döndürür. Daha sonrasında Dr.House’un ısrarıyla ekibin diğer doktorlarından nörolog Dr.
Foreman ile Dr. Cameron, hastanın semptomlarına yol açabilecek bir şeyler bulmak için
Adler’ın evine izinsiz girer. Adler’ın mutfağında açılmış bir paket domuz jambonu bulurlar.
Bunun üzerine House Adler’ın pişmemiş domuz eti yemekten kaynaklanan ‘Sistiserkoz’
geçirdiği sonucuna varır. Doktorlar Adler’ın bacağının röntgenini çekerek hastanın
vücudunun tenyalarla sarılı olduğunu doğrularlar. Hastanın vücudundaki tenyalar çoğaldıkça
larvaları kan dolaşımıyla taşınarak beyni sarmıştır. Bu da hastanın semptomlarının nedenini
açıklar. Daha sonra kesinleşen tanıya yönelik tedaviye başlanır ve hasta iyileşir.

NÖROSİSTİSERKOZ NEDİR?
Sistiserkoz, Taenia Solium’un larva kistlerinin neden olduğu parazitik doku enfeksiyonudur.
Hastalık birçok dokuyu etkilemekle birlikte, öncelikle beyin ve kasları etkiler. En yaygın formu
ise nörosistiserkoz olup T. Solium kistleri ile insan santral sinir sistemi tutulumu için kullanılan
bir terimdir. Nörosistiserkoz, dünyanın pek çok yerinde önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Özellikle T. Solium tenyalarının yaygın olduğu Meksika, Orta Amerika, Güney Amerika,
Güneydoğu Asya, Afrika, Çin, Hindistan ve Nepal gibi yerlerde prevalansı yüksektir. Son
yıllarda sıklığı, endemik olmayan ülkelerde hem import hem de yerel olgular nedeniyle hızla
artarken yüksek oranda endemik olan bazı bölgelerde, muhtemelen daha iyi sanitasyon ve
kamu bilincinin artması nedeniyle sayıların azaldığı görülmektedir. Türkiye’de ise son derece
nadirdir. Sistiserkoz, genellikle tenya yumurtasını içeren suyun içilmesi ya da besinin
yenilmesinden kaynaklanır. Klinik belirtiler tamamen asemptomatik enfeksiyondan ciddi
hastalık veya ölüme kadar değişebilir. Enfeksiyon, merkezi sinir sisteminin herhangi bir
bölümünü tutabilse de semptomatik hastalarda çoğunlukla spinal kord tutulumu,
intraserebral lezyon, intraventriküler kist veya subaraknoid lezyon söz konusudur.
İntraparenkimal serebral kist ise tipik olarak yavaş büyür ve enfeksiyonun başlamasından
yıllar veya on yıllar boyunca minimal semptomlara neden olur. Tutulumun yeri ve yaşanan
semptomlar, tanı ve tedavi yöntemini belirler.

TÜRKİYEDE NÖROSİSTİSERKOZ VAKASI
Kırsal bölgede çiftçi olarak yaşamını sürdüren 62 yaşında erkek hasta, 13.03.2022 tarihinde
dilde peltekleşme, dudakta ve sol yüzde uyuşma nedeniyle acil servise başvurur. Öncesine ait
herhangi başka bir semptomu yoktur. Sigara içme öyküsü mevcut olup eşlik eden kronik
hastalığı bulunmamaktadır. Seyahat öyküsü ve domuz eti yeme öyküsü olmayan hastanın
başvurudan önce ölmüş domuzu parçalama şeklinde bir temas öyküsü vardır. Hastada
domuz etinden tenya bulaşı olabileceğinden şüphelenip birtakım tetkikler istenir. Bu tetkikler
tanıyı doğruladıktan sonra da hastaya nörosistiserkoz tanısı konarak enfeksiyon hastalıkları
kliniğine yönlendirilir ve gerekli tedavilere başlanır.

SONUÇ
T. Solium’da bulaş, tam olarak nasıl ve ne zaman gerçekleştiği bilinmemekle birlikte, T.
Solium yumurtalarının oral yol ile alınması sonucu gelişmektedir. Olgular, sağlık koşullarının
düşük olduğu kırsal toplumlarda ve serbest dolaşan domuzlarla teması olanlarda ortaya
çıkmaktadır. Su ve toprakta T. Solium yumurtalarının varlığının rolü yeterince
araştırılmamıştır. Parazitin alınması ile semptomların ortaya çıkması arasında 3-30 yıl
olabileceği bilinmektedir. Bu yazıda, domuz eti tüketimi olmayan ancak serbest dolaşan
yaban domuzlarının olduğu kırsal bölgede yaşam öyküsü bulunan bir vaka sunulmuş olup
hastanın bulaş yolu ve zamanı tam olarak aydınlatılamamıştır. T. Soliumun larvalarının
beyne ulaşması sonucu gelişen nörosistiserkoz, hemen her nörolojik bozukluğu taklit
edebilmektedir. Yazıda ele aldığımız vakada olduğu gibi kişilik değişimlerine ve unutkanlığa
da sebep olabilmektedir. Genel olarak, parenkimal beyin sistiserkozunda ana bulgu nöbetken
ekstra-parenkimal nörosistiserkoz yaklaşık %20 gibi bir ölüm oranı ile daha kötü prognoza
sahiptir. Klinik belirtiler tamamen asemptomatik enfeksiyondan ciddi hastalık veya ölüme
kadar değişebilmektedir. Bunu kistlerin sayısı, boyutu, konumu ve konağın bağışıklık yanıtı
belirlemektedir.

KAYNAKÇA

https://www.dha.com.tr/saglik-yasam/doktor-dizisindeki-vaka-gercek-oldu-1744173

https://www.researchgate.net/publication/364360342_Turkiye’de_Histopatolojik_Olarak_Tanisi_Konulmus_Bir_Norosistiserkoz_Olgusu_A_Histopathologically_Diagnosed_Neurocysticercosis_Case_from_Turkiye

https://www.imdb.com/title/tt0606035/

elif atak

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencisi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.