TELEPATİ BİLİMSEL OLARAK MÜMKÜN MÜDÜR?
TELEPATİ BİLİMSEL OLARAK MÜMKÜN MÜDÜR?
Telepati, insanlık tarihinin belki de en ilgi çekici konularından biridir. Yüzyıllar boyu insanların düşlerinden beslenen, kimilerine göre hiçbir zaman mümkün olmayacak bir hayal kimilerine göreyse ulaşılması mümkün bir iletişim biçimidir. Her insanın telepatiye bakış açısı, telepati hakkındaki düşüncesi kendi hayal dünyası ile sınırlı olmakla birlikte aslında telepati tüm bu düşüncelerin toplamı kadar da geniş bir kavramdır bence. Telepati, insanlar için öylesine dikkat çekici bir konu olarak varlığını sürdürmüştür ki günümüzde hem bilim dünyasında hem de sinema dünyasında hala güncelliğini korumaktadır. Peki bilimkurgu filmlerinin temasını süsleyen bu eşsiz düşünce bilimsel olarak mümkün müdür sizce?
Aslında yapılan araştırmalar telepati çeşitlerinden biri olarak görülen beyinden beyne iletişimin mümkün olduğunu göstermektedir. Beyinden beyne iletişim, bildiğimiz 5 duyu yolağını kullanmadan bireyler arası iletişimin sağlandığı bir yoldur. Böyle bir iletişim yolağının varlığının mümkün olduğunu göstermek için birçok araştırma yürütülmüştür. Konu hakkında popüler araştırmalardan biri olan “BrainNet” son zamanların bu alanda belki de en bilinen araştırmaları arasındadır.
BrainNet Nedir?
BrainNet ikiden fazla insan deneğin EEG (elektroensefalografi) ve TMS (Transkranial Manyetik Stimülasyon) sistemlerini kullanarak beyinden beyne iletişimlerini sağlamak üzere tasarlanmış yeni nesil bir arayüzdür. EEG kafa derisi üzerinden non-invazif olarak beyin sinyallerini kaydederken TMS de yine non-invazif olarak vizüel korteksi uyarmaktadır. 2018’de üçer kişiden oluşan 5 grup üzerinde yapılan araştırmada her grup kendi içinde iş birliğiyle Tetris benzeri bir oyun oynamış ve BrainNet’i başarılı bir şekilde kullanmıştır.
Grup içinde sadece beyinden beyne arayüzünü kullanarak iletişim kurulabilmesi adına gruptaki üç birey de aynı binanın farklı odalarına konumlandırılmıştır. Bu 3 bireyin ikisi gönderici biri de alıcı olarak görevlendirilerek deney ortamı hazırlanmıştır. Buna göre alıcı kişi, Tetris oyununda olduğu gibi bloklar ekranın en altındaki sırayı doldurmak için düşmeden önce onları 180 derece döndürüp döndürmeyeceğinin kararını vermekle sorumlu tutulmuştur. Ancak burada kritik olan alıcının en alt sırayı görmemesi ve bu kararı verebilmek adına tüm ekranı gören göndericilerin yönlendirmesine ihtiyaç duymasıdır.
BrainNet Nasıl Gerçekleştirilmiştir?
Göndericilerin ekranlarının sol tarafına “Döndür” komutunu iletebilmek adına 17Hz’de yanıp sönen LED ışık; ekranlarının sağ tarafına da ‘Döndürme’ kararını iletebilmek adına 15Hz’de yanıp sönen LED ışık yerleştirilir. Buna göre göndericinin alıcıya iletmek istediği komuta göre ekranın o tarafındaki LED ışığa odaklanması istenir. Bu vizüel stimulus sayesinde göndericilerin beyinlerinde oluşan Durağan Hal Görsel Uyarılmış Potansiyellerle (SSVePs) ekrandaki horizontal hareketli imlecin istenilen yöne hareketi sağlanır. Böylece örneğin gönderici “Döndür” komutunu vermek için soldaki LED ışığa odaklanınca ekrandaki imleç de ekranın sol tarafına hareket ederek arayüzün bu kararı “Döndür” olarak algılamasını sağlar.
Verilen görevin mevcut durumunu alıcıya iletme konusunda eşit role sahip olan her iki gönderici sayesinde, alıcı kendisine iletilen bağımsız bilgileri entegre ederek karara bağlar. Her göndericiden iletilen bilgiler internet üzerinden TMS tabanlı bir Bilgisayar Beyin Arayüzü aracılığıyla alıcının oksipital korteksine iki ayrı uyarı olarak iletilir. Bu uyarı “Döndür” yönündeyse bir ışık çakması (fosfen) olarak algılanırken “Döndürme” şeklindeyse hiçbir şey algılanmaması sağlanır. Bu bilgileri işleyen alıcı, eylemi gerçekleştirmek için EEG tabanlı Beyin Bilgisayar Arayüzü’ nü kullanır. Tüm işlemler bununla sınırlı değildir. Tetris benzeri oyundaki bloklar henüz yere ulaşmadan düşüşünün yarı mesafesindeyken alıcının tercihi, göndericilerin ekranlarında gösterilerek göndericilerin alıcıya bir feedback vermesine olanak sağlanmaktadır. Sonuç olarak, yukarıdaki işlemlerin bir tur daha tekrarlanmasıyla deney son bulmaktadır. Böylece iletişim, daha önceki beyinden beyne iletişim deneylerinden farklı olarak bu deneyle tek taraflı olmaktan çıkarılmış ve karşılıklı iletişimin simülasyonu sağlanmıştır.
Bu deneyin bir diğer önemli noktası ise göndericilerden birinin rastgele olarak seçilerek alıcıya yanlış yönlendirmede bulunmasıdır. Seçilen göndericinin çoğunlukla kasıtlı olarak yanlış cevap vermesi sağlanarak alıcının hangi göndericinin daha güvenilir olduğunu öğrenme ve bu konuda karar verme yeteneği araştırılmıştır.
Özetleyecek olursak yapılan son araştırmalar telepati açısından bir ilerleme kaydederek beyinden beyne iletişimin mümkün olduğunu göstermektedir. Birçoğumuzun telepatiden beklentisi cihazlar vasıtasıyla iletişim kurmak olmamakla birlikte bugüne kadar yapılan araştırmalar farklı yerlerdeki kişilerin sosyal bir ağ üzerinden beyinlerinin birbirlerine bağlanarak kooperatif problem çözme becerisinin geliştirilmesi konusunda umut vadetmektedir. Kim bilir bu gelişmeler ileride çok daha basit bir telepati yöntemini de mümkün kılacaktır. Bunu anlamanın tek yolu yaşayıp görmek ve belki de hayal etmektir…
KAYNAKÇA:
Jiang, L., Stocco, A., Losey, D.M. et al. BrainNet: A Multi-Person Brain-to-Brain Interface for Direct Collaboration Between Brains. Sci Rep 9, 6115 (2019).
Merhaba Hatice, telâpati var mıdır, yok mudur diye hep merak ettiğimiź konulardan birisir
sevdiklerimizle aramızda kuvvetli bir telapati yoluyla iletişim kurduğumuza inananlardan ve sık sık deneyimlerdenim.
Bu yazında böylesine kıymetli bir konu seçtiğin için çok teşekkür ederim .
Kaleminin her zaman ki kuvvetli olması dileğiyle….
Beğenmenize çok sevindim. Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim.