BİR DİZİKOLİKTEN TAVSİYELER

 Binlerce yapım sayesinde büyük bir imparatorluk haline gelen dizi sektörü, içinde çok çeşitlilik barındırmasına rağmen, birisi size dizi tavsiye ettiğinde; internetteki diğer dizi öneri sitelerinde genellikle aynı isimlerle karşılaşıyoruz ya da var olanları çoktan izlemiş oluyoruz. Tabi ki o dizilerin kötü olduğunu iddia etmiyorum; sadece daha değişik, daha sürükleyici diziler arıyorum.  Netflix sahip olduğu algoritma sayesinde sizin karşınıza, zevkinize uygun dizileri/filmleri hemencecik önünüze seriyor. Bu durum, bilhassa karantina şartları için harika sayılabilecek bir özellik.

Peki, zaman zaman bu durumun kullanıcılara düşünme şansı tanımadığını düşündüğünüz oluyor mu? Bu yazıdaki asıl amacım, herkesin sevdiği şeyleri sevmek zorunda olmadığımızı hatırlatmak ve sizlere daha önce hiç denemediğiniz nice dizi/filmlere bir şans vermenizi sağlamak. Bu nedenle, sizlere farklı tarzları olduğunu düşündüğüm, geçtiğimiz yıllarda çıkmış ama hak ettikleri ilgiyi görmediklerini düşündüğüm 5 yeni diziden bahsetmek istiyorum.

1-PRODİGAL SON      Imdb:7.7


Baş rolünde Tom Wayne’nin oynadığı bu dizide, seri katil bir baba ve profil uzmanı* olarak çalışan oğulun hikayesi yer alıyor.  Lakabı “Surgeon”** olan seri katil, aslında ünlü bir kalp cerrahıdır. Olaylar, Malcolm Bright’in başka bir seri katili yakalamak için babası Martin Whitly’den yardım istemesi ile başlıyor.
Tam olarak bir polisiye dizisi değil. Çünkü, her bölümde farklı bir olay olmasına rağmen, dizinin odak noktasında bambaşka bir hikaye yer alıyor ve olayın tüm gizemi bu hikayede.
Bir sosyopat seri katilin bakış açısı, suçların gizemi ve son olarak “The girl in the box” …
Psikolojiyi ve dedektifliği seviyorsanız bu bir sezonluk diziye muhakkak fırsat tanıyın.

*= Profil uzmanları, suçluların profillerini çıkartarak detaylı analiz ile suç oranlarını tespit etmektedir.
**= Cerrah (İng.)

2-MODERN LOVE Imdb:8.0


Amazon yapımı olan bir antoloji serisi. Her bölümde farklı bir hikaye ve farklı oyuncular. Başta Anne Hathaway, Dev Patel, Andrew Scott, Cistin Milioti ve daha nice değerli oyuncular kendi bölümlerinin başrolleri.
Uzun sezonluk dizilerden sıkıldığım ve alışılmışın dışında yapımlar izlemek istediğim için, bu dizi benim ilgimi çekti. Hikayelerin akışı tahmin edebileceğinizden daha farklı ilerlerken, içinde gerçek hayatta karşılaşabileceğiniz ve görmek isteyeceğiniz olaylar barındırıyor. 
Bir bölümün ortalama 30 dakika olması da,sıcaktan dışarı çıkamadığımız ve evde bunaldığımız şu dönemde sizin için çerezlik olabilir; ama izlerken mutlaka gülümseyeceğinize eminim.

3-MRS. AMERİCA     Imdb:7.8


Eş cinsellerin haklarının savunulmasını ve feminist kadın hareketini kapsayan “Eşit Haklar Değişikliği”nin (ERA= Equal Right Amendment) Amerika’nın her bir eyaletinden onay alma sürecini anlatmaktadır. Ana karakter Phyllis Schlafly ve ERA savunucularının yıllar boyunca karşılıklı mücadelesini izlemenizi tavsiye ederim.
Size ERA’dan çok fazla bahsetmek istemiyorum; ancak kısaca bahsedecek olursam, boşanma, mal, istihdam ve diğer konularda erkek ve kadınlar arasındaki yasal ayrımları sona erdirmeyi amaçladığını belirtebilirim. Diziyi izlemeyi düşünmüyorsanız bile ERA’yı araştırmanızı tavsiye ediyorum.
Adı sebebiyle akla ilk olarak güzellik yarışmaları gelebilir; ancak bununla hiç alakası olmayan dizi, gerçek olaylara dayanmakta ve gerçekten diziyi izlerken “Tüm bunlar nasıl olmuş ki?” diyeceksiniz. Her iki tarafın farklı kişiler üzerinden anlatılması, anlatımı çok daha güzel ve etkileyici kılmakta. Eğer, kadın hakları savunuculuğu ilginizi çekiyorsa bu dokuz bölümlük kısa diziyi sizlere öneririm.

4-DATİNG AROUND    Imdb:6.4


Günümüzde “Online Dating” uygulamalarının kullanımı oldukça arttı. Dizide de bir kişinin bu uygulamalardan tanıştığı beş farklı kişi ile gittiği ilk randevulara şahit oluyoruz.
Acaba kiminle ikinci randevuya çıkacak sorusu, beş ilk randevunun heyecanı diziyi size  merakla izlettiriyor. Diziyi izlerken, ana karakterin 2.  randevuya çıkacağı kişiyi her defasında doğru tahmin edemediğim için biraz sinirim bozulsa da diğer bölümü açıp “Bu sefer doğru bileceğim” diye kendimle yarışa giriyorum.
Yavaş ilerleyen bir dizi olduğunu söylemeliyim. Eğer aksiyon seven ve olaylara odaklı biriyseniz pek size göre olmayabilir.

5-ZOEY’S EXTRAORDİNARY PLAYLİST Imdb:8.2


Baş karakter Zoey’nin MRG cihazına girdiği sırada bir deprem oluyor ve Zoey kendini insanların en derin duygularını ona şarkı ile anlattığı garip bir durumun içinde buluyor. Kabul ediyorum, bu ne biçim bir dizi diyebilirsiniz; ancak fantastik ya da süper kahraman dizisi değil. Ayrıca sizi temin ederim, High School Musical ya da Hint filmlerinde görmeye alışık olduğunuz bir müzikal dizisi de değil.
 Eşsiz müzik seçimi ve oyuncuların arasındaki uyumu sayesinde ortaya çıkmış bu sıcak ve samimi bir hikâyeye kendinizi kaptırıyorsunuz. Spoiler vermeden biraz daha açıklamaya çalışacağım. Zoey bir bilgisayar programcısı ve artık iş arkadaşlarının, ailesinin kısacası en yakınındaki insanların göründüğünden çok daha derin, önceden hiç fark etmediği sorunlarını, acılarını ve arzularını kendisine söyledikleri şarkılar öğreniyor ve bu şarkıları ondan başka kimse -kişinin kendisi bile- duymuyor. Zaman geçtikçe Zoey, artık bu yeni yeteneğiyle ilgili çok daha fazla şey öğreniyor. Olayların ilerleyişi ve gerçekçiliği bu garip yeteneği, akıldışı olmaktan çıkarıyor.
 Ben müzikal sevmem diyenlerin yeni çıkan bu diziye bir şans vermesini istiyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.