Dünyayı Sarsanlar – Koronavirüs Salgını

(COVID-19 Koronavirüs. Görsel Kaynağı: ANNA ZASIMOVA/Shutterstock, ID: 1679767111)

Gündemimizde, 21. yüzyılın en etkili salgınlarından biri olarak ve git gide etkisi artarak yayılan küresel yeni koronavirüs (COVID-19) vakalarının sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu 2019-nCoV’un 21.yüzyıldaki üçüncü koronavirüs salgını olduğu tespit edilmiştir. Virüs, memeli ve kuş sınıfı hayvanların solunum, bağırsak ve karaciğer bölgelerine yerleşip aynı zamanda nörolojik problemler de ortaya çıkarabilmektedir. Bu RNA virüsünün kaynağının, bazı çalışmalar desteklemese de, Huanan Deniz Ürünleri Pazarı olduğu düşünülüyor. Ancak genetik haritalamayla yeni koronavirüsün 2013 yılında Çin’de bulunan yarasa koronavirüsünden türediği gösterildi. Bu iki durumun birbiriyle ilişkili olması mümkün. Her şekilde, ilk önlemlerin alınışı Wuhan kentine kısıtlamaların getirilmesiyle daha sonra Hubei eyaletinin büyük kısmında karantina uyglamasına geçilmesiyle başlamıştır. 1 Aralık 2019 günü ilk vaka görülmesine rağmen halka iki gün sonra haber verilmiştir.

Her virüsün belirli aralıklarla mutasyona uğradığı gibi koronavirüsün de mutasyon geçirme ihtimali söz konusudur. Seattle Fred Hutch Kanser Araştırma Merkezi hesaplamalı biyoloğu Trevor Bedford, virüslerin mutasyon geçirerek replikasyona uğramasının her zaman beklenebileceğini belirtti. Fakat yeni koronavirüs, grip virüsü gibi her on günde bir mutasyona uğramamaktadır. Mutasyon süreci bir yıla kadar çıkabilmektedir. Bunun yanında dünya genelinde gerçekleşmiş MERS (Orta Doğu Solunum Sendromu) ve SARS (Şiddetli Akut Solunum Sendromu) salgınları, 2019-nCoV’a kıyasla daha büyük etkiler yaratmıştır. Örneğin yeni koronavirüs, yakalananların genelinde %2 oranında ölüme yol açarken SARS koronavirüsünde bu oran %7-17 arası idi. MERS virüsünde ise bu oran daha yüksek olabilmektedir. Fakat çoğu hastalıkta olduğu gibi yaş ilerledikçe koronavirüs ailesinin de insan üzerindeki etkisi artmaktadır. Yeni koronavirüs, çocuklarda ölüme %2 oranında bile yol açmayabilirken seksen yaş üstündeki bireylerde bu %8 ve üzerine çıkabilmektedir. Bu kişi solunum hastasıysa veya bağışıklık sistemi zayıfsa oran daha da artmaktadır. Genellikle de mortalite gösterildiğinden daha yüksek olmaktadır. Ölüm oranı %2 olarak belirtilse de gerçek hayatta farklı yaşlarda insanlar etkilendiği için ölüm miktarı daha çok olmaktadır. Çoğu zaman koronavirüsün kişi üzerindeki varlığı birkaç gün sonra ortaya çıksa da bu 14 güne kadar uzayabilmektedir. Bu on dört günlük vakit aynı zamanda kuluçka, yani inkübasyon süresidir. Bazı bilim insanları bunu 24 gün almaktadır. Vakaların üçte birinde dakikadaki solunum sayısı 24’ü geçmektedir. Bu miktar bir bebeğin bile solunum hızından fazladır. Yoğun bakım hastalarında bu iki kattır.

Koronavirüs. Görsel Kaynağı: ffikretow@hotmail.com/Shutterstock, ID: 1654034092)

Virüsten korunma yolları arasında bol su içme, et ürünlerinden çok sebze ürünleri tüketme ve elleri en az yirmi saniye yıkama gibi yollar bulunur. Vücudun güçlü olması için iyi bir uyku da gerekir. Ayrıca insanlarla temastan kaçınmak ve bir metrelik mesafeyi korumak da gerekir. Bu gibi etkenler virüsten korunma oranını iki-üç katına çıkarabilmektedir. Her şeye rağmen, bu virüs bilinen en hızlı virüsten yirmi kat daha hızlı bulaştığı için tehlikeyi sıfıra indirmek mümkün değildir. Belirtileri ateş, kuru öksürük, yorgunluk, kaslarda ağrı, nefes darlığı, balgam, cilt döküntüleri, eklemde şişme ve nadiren ishal ve kusmadır. Bunlar arasında en sık görüleni ateş ve öksürüktür. Yeni koronavirüs kılıflı olduğu için yüksek sıcaklıklara dayanıksızdır. Bu yüzden virüsün bahar ve yaz aylarında havaların ısınmasıyla ortadan kalkacağını düşünenler mevcuttur.

1965’te Tyrrell ve Bynoe virüsü soğuk algınlığına yakalanmış bir hastada tespit etmiş, sonraki zamanlarda da faredeki hepatit ve domuzdaki gastroenterit virüsünün de buna çok benzer olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bunlarda taç şeklinde çıkıntılar olduğu için adına koronavirüs konmuştur. COVID-19, tek zincire sahip pozitif polarite bir virüstür. Sınıflandırılışı ise coronaviridae ailesi ve nidovirales takımıdır. Alt aile olarak da coronavirinae ve torovirinae olarak ayrılmaktadır. Yeni koronavirüs coronavirinae alt ailesindedir. Bu alt aile alpha, beta, gamma ve deltakoronavirüs olarak dört cinse ayrılır. 2019-nCoV, yeni koronavirüs, bunların içinde betakoronavirüs alt ailesinin sarbekovirüs alt cinsindedir.

SARS-CoV ve MERS-CoV sırayla 2003 ve 2012 yıllarında tespit edilmiştir. Bu ikisi de yeni koronavirüsün bulunduğu betakoronavirüs alt ailesine mensuptur. Bu da demektir ki bu virüs SARS ve MERS virüslerine çok benzemektedir. Yapılan analizlerde bu virüsün yarasa kökenli SARS-like CoV, yani bat-SL-CoVZC45 ve MG772933.1, virüsüne %86.9 oranında benzediği görülmüştür. SARS ve MERS virüslerinin de yarasa kökenli olduğu düşünülse de SARS-CoV’un egzotik hayvanlardan, MERS-CoV’un ise develerden insana geçtiği bulunmuştur.

(ABD’de koronavirüs. Görsel Kaynağı: Viacheslav Lopatin/Shutterstock, ID: 1668472411)

Her ne kadar SARS ve MERS virüslerinin mortalitesi yeni koronavirüsten yüksek olsa da, SARS’tan ölüm sayısı 774 ve MERS’ten ölüm sayısı 858 iken yeni koronavirüste bu yaklaşık 6000 olmuştur ve bu git gide artmaktadır. Vaka sayısı da 163 bini geçmiştir. Bunun sebebi MERS ve SARS’ın daha bölgesel olması iken COVID-19’un küresel olmasıyla ilgilidir.

Bunların yanında yeni koronavirüsün etkisi, gelmiş geçmiş en büyük salgın olan 1918 İspanyol gribine çok benzemektedir. İspanyol gribi tüm dünyanın yaklaşık üçte biri olan 50-100 milyon kişinin ölümüne sebep olmuştur. Bunun sebebi de koronavirüste olduğu gibi solunum sistemine etki etmesindendir. İspanyol gribinin öldürme sebebi son aşamada zatürreye neden olmasıdır. Yeni koronavirüs de buna benzer etkiler gösterir. 1. Dünya Savaşı’nın bu İspanyol gribi yüzünden sona erdiği ile ilgili düşünceler yer almaktadır. 2019-nCoV’un yayılma hızı göz önüne alınırsa İspanyol gribi gibi büyüme ihtimali mevcut. Ne var ki COVID-19’u geçirip bağışıklık kazanma düşüncesi de yaygınlaşmakta. Ancak bağışıklık kazanılsa bile hastalık geçtikten sonra vücutta ve organlarda iz bırakma olasılığı vardır. Yine de sıkı önlem alındığı takdirde hastaların iyileşme olasılığı yüksektir. Nitekim iyileşenlerin sayısı, yaklaşık 60 bini Çin’de olmak üzere 76 bin civarıdır.

Kaynaklar

  1. Temel, Mustafa Kemal, “1918 Grip Pandemisi” (Yüksek Lisans Tezi, T.C. İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2012).
  2. “Coronavirus COVID-19 Global Cases by the Center for Systems Science and Engineering (CSSE) at Johns Hopkins University (JHU)” https://gisanddata.maps.arcgis.com/apps/opsdashboard/index.html#/bda7594740fd40299423467b48e9ecf6
  3. “Worldometer”, 15.03.2020, 14:35 GMT, https://www.worldometers.info/coronavirus/
  4. ER, Ahmet Görkem; Ünal, Serhat. “2019 Koronavirüs Salgını – Anlık Durum ve İlk İzlenimler” Flora. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı. 08.02.2020.
  5. “Youtube”, Prof. Dr. İdris ŞAHİN, 13.03.2020, https://www.youtube.com/watch?v=eK_au31rZKw
  6. “Youtube”, Prof. İlyas DÖKMETAŞ, 15.03.2020, https://www.youtube.com/watch?v=w-l9j1Sp2hQ
  7. Koronavirüs Gerçeği, TLC, 2020.
  8. Karcıoğlu, Özgür. “Coronavirüs Nedir, Nasıl Korunabiliriz?” University of Health Sciences, Department of Emergency Medicine. Istanbul Education and Research Hospital. March 2020. Vol:2.
  9. Coronavirus’s Genetic Fingerprints Are Used to Rapidly Map Its Spread. Sanders, Laura. ScienceNews. https://www.sciencenews.org/article/coronavirus-genetic-fingerprints-are-used-to-rapidly-map-spread. 13.02.2020, 14.03.2020.

Görsel Kaynakları

  1. ANNA ZASIMOVA/Shutterstock, ID: 1679767111
  2. ffikretow@hotmail.com/Shutterstock, ID: 1654034092
  3. Viacheslav Lopatin/Shutterstock, ID: 1668472411

Aylin Ayşe Dinç

İstanbul Okan Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi dönem 2 öğrencisiyim. Liseden beri çeşitli makale yazma deneyimlerim oldu. Şu anda genetik alanında yazıyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.