YÜZ NAKLİ DEVRİMİ (OPERASYON SÜRECİ ve DOKU UYUMU)

Yazı dizimize yüz nakillerinin biyolojik açıdan nasıl gerçekleştiği ve vücudumuz tarafından bu transplantasyonun algılanış ve kabulleniş mekanizması konusuyla devam ediyoruz.

Yüz nakillerini operasyon öncesi, operasyon esnası ve operasyon sonrası olarak üç döneme ayırabiliriz. İlk olarak yapılan işlem alıcının fizyolojik ve psikolojik olarak nakli kaldırabilecek kapasitede olup olmadığıdır. Eğer kişi bu zorlu ameliyatı kaldırabilecek konumdaysa verici belirlenir.Yüz nakli bağışçısı öncelikle beyin ölümü gerçekleşmiş makineye bağlı kalp atışını sürdüren bir bağışçı olmalıdır. Donör seçilirken dikkat edilen bir diğer husus ise donör ve alıcının ten rengi uyumu ve yaşlarıdır. Bu iki birey açısından iki faktörün birbirine yakınlığı önem taşır. Aynı zamanda cinsiyetlerine ve kan gruplarına bakılır. Daha sonra iki birey arasında doku uyum testleri yapılır. Dünya üzerinde tek yumurta ikizleri hariç her bireyin dokuları kendine özgüdür. Ancak yine de birbirine en yakın HLA tipleri aranır. HLA (Human leukocyte entigens) vücudumuzda bulunan ve yabancı maddelere karşı savunmayı uyaran, bize ait olanı ve olmayanı ayıran antijenlerdir. HLA uyumu nakil için çok önemli bir faktördür.Bir sonraki aşamada alıcının yüzünde tahrip olan bölgelerin tamamı temizlenir ve yeni dokulara hazır hale getirilir. Eş zamanlı bir şekilde donörün yüzü kaslar, kıkırdaklar, sinirler ve yağ tabakasıyla birlikte çıkarılır. Buzlu bir kapta muhafaza edilerek alıcıya ulaştırılır. Operasyon sürecine girilir. Operasyon esnası oldukça zorlu bir süreçtir. Cerrahlar organ üzerinde mikroskobik boyuttaki ip ve iğnelerle çalışır. Bu teknikle en ince damarlar bile birbirine itinayla dikilir ve kaslar ağızlaştırılır. Ameliyat süresince anestezi hastanın değerlerini sürekli takip eder. Sürekli bir kan takviyesi mevcuttur. Operasyon yaklaşık 12-15 saat sürer.



Operasyon sonrası süreç nakil için en önemli süreçtir diyebiliriz. Bunun nedeni kafatasına yerleştirilen yüzün doku uyumunun tutup tutmama ve dikilen damarlarda pıhtı oluşup yüzün kan akımını bozma riskidir.Nakil için birbirine ne kadar yakın HLA tipleri seçilse de alıcının immün mekanizması tarafından reddedilebilir. Dokunun kesin uyumu operasyon sonrası süreçte belli olur. Uyum gerçekleşmediği takdirde çok ciddi komplikasyonlar meydana gelebilir. İmmün sistem ciddi derecede tahrip olabilir. Ameliyat sonrası doku uyumu için verilen, bağışıklığı ve reddi baskılayan, kontrol altında tutan ilaçlar bireyin direnç mekanizmasını zayıflatacağından enfeksiyon, diyabet, kanser gibi dahili problemler ortaya çıkabilir. Operasyon sonrası süreç bir bakıma bekleme ve görme süreci diyebiliriz. Çünkü kişinin vücudu ve immün mekanizması yüz naklinin kabul edip edilmeyeceğini belirler.
Yüz nakli ameliyatları ciddi konsantrasyon ve emek isteyen çok zor ameliyatlardır. Ve nakil süreci donör, alıcı, cerrah ve ameliyat ekibini içeren işlevsel bir bütündür.Sürecin sorunsuz tamamlanması için her aşamanın ve görevin eksiksiz tamamlanması gerekir.Tüm bunların yanında şans faktörü de operasyon sonrası uyum için gereklidir diyebiliriz.

http://www.academia.edu/download/45512377/396-410_Asuman_Kaya___E._Yuksel_vd_SON_HALI.docx

http://www.journalagent.com/z4/vi.asp?pdir=tybdd&plng=tur&un=TYBDD-08760&look4

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.