GÖZÜN GİZEMİ”İRİDOLOJİ”

Gözler dünyaya açılan pencerelerdir. Kainatı algılayıp anlamadaki payı inkar edilemez. Ancak gözlerin dünyaya ve onun içindekilere bizleri anlatan gizemli bir yönü de var. Bu, halk arasında göz analizi bilimde ise “İRİDOLOJİ” olarak biliniyor.
İridoloji, gözümüze renk veren iris tabakasını inceler. Buradan sağlık durumunuz ırsi olarak getirdiğimiz güçlü ve zayıf yönlerimiz değerlendirilir. Neticede hastalık belirtileri ortaya çıkmadan tedbir almamızı sağlayan yüzyıllardır sağlıkçıların içinde olduğu bir bilimdir. İridoloji, gözün iris tabakası üzerindeki işaretleri izleyip bunları değişikleri gözlemleme esasına dayanır. Bir teşhis ve sağlık izleme yöntemi olarak kullanılır.
BAYKUŞ BAKICILIĞININ İLMİ SONUCU
İridoloji biliminin temeli eski mısır dönemine kadar uzanır. Eski hekimlerde hastalar hakkında vücudun dışarıya açılan, el , ağız ve gözlerden ipuçları elde etmeye çalışmışlar. Ancak modern İridoloji Macar Doktor Ignatz Von Peczely (1826-1911) ile başlamıştır.Hikayeye göre Peczely küçük bir çocukken ormanda istemeyerek bir baykuşun ayağının kırılmasına sebep olmuş, sonra baykuşa iyileşene kadar bakmıştır.Baykuşsa baktığı süreçte Von Peczely, baykuşun iris tabakasında siyah bir çizgini oluştuğunu görür. Baykuşun ayağı iyileştikçe bu siyah çizginin beyazlaşıp, küçük bir noktaya dönüştüğünü gözlemler. Daha sonra doktorluk hayatında aynı hastalığın defalarca hastalarının gözünde, aynı yerde bir iz oluşturduğunu görür 1881’de yayınladığı bu buluşu, önce Avrupa’da sonra da Amerika’da büyük ilgi uyandırır
1950’lerde Amerikalı Dr. Bernard Jensen irisin detaylı şemasını çıkartmış ve iris üzerideki hangi noktanın vücudun neresiyle bağlantılı olduğunu ayrıntılarıyla harita halinde uygulamaya sunmuştur. Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde, özellikle Avrupa ülkelerinde yaygın bir şekilde uygulanan İridoloji ile çalışmalar enstitüler ve üniversiteler bünyesinde devam etmektedir.
BEYNİN VE SİNİR SİSTEMİNİN EKRANI:İRİS
Bir İridolojiste gidildiğinde irislerin fotoğrafını çeken özel bir fotoğraf makinesİ kullanılır. Gözün dokusu yanlardan aydınlatılarak bu makine ile izlenilir. Böylece uzman, gözün bütün detaylarını film üzerinde yakalar ve bunları inceleyerek hastanın zayıf ve sağlıklı yönlerini tespit eder. Bize vücudumuzdaki besin ihtiyaçlarından dolaşım sistemimizin doğru çalışıp çalışmadığına kadar çeşitli ipuçları verir. İridoloji bize vücudumuz hakkında genel bir tablo sunar ve bu tablo vücudun bir bölgesinin diğerini etkileyip etkilemediğini belirlemede yardımcı olur .
Hipokrat “Gözler nasılsa beden de öyledir” der. Gözler nasıl olduğumuzu ele verir aslında. Neyi taşıdığımızı, nelerden vazgeçmemiz gerektiğini, nelerin bize zarar verdiğini anlatır. Adeta bedenimizin haritasını çıkartıp önümüze koyar. Hastalık gelmeden çok önce hangi yönde duygu, düşünce biriktirdiğimizi anlatır bize.
Gelecekte yaşanacaklar ile ilgili bilgi edinme fikri insana her daim cazip gelmiştir. Bu henüz başarılamamış olsa da, İridoloji bir adım ötesine ait sağlımız ile ilgili ipuçlarını yakalamamızı sağlıyor. Bu sebeple İridoloji tedaviden ziyade koruyucu hekimlik alanında kullanılabilir. Kronik hastalık durumlarında irisdeki lekeler klinik belirtiler ortaya çıkmadan aylar hatta yıllar önce ortaya çıkabiliyor. Peki nasıl oluyor da iris vücudumuzdaki bunca bilgiyi kendinde toplayıp hastalıkların habercisi olabiliyor? Bu sorunun cevabı iriste bulunan sinirlerde saklı. İris vücudumuzun en fazla sinir ve damar bulunduran kısmıdır ve bir refleks zonu gibi hareket eder.Biz fark etmesek de vücudumuzdaki biyokimyasal değişikler iriste kendini gösterir. Bu haliyle irise beynin ve sinir sisteminin dışarı açılan ekranı diyebiliriz.
HASTALIKLARIN HABERCİSİ İŞARET VE LEKELER
Her gözün kendine özgü bir iris dokusu vardır. Sol gözün irisi vücudun sol tarafını, sağ gözün irisi sağ tarafını gösterir. İrisin üst kısmındaki işaretler baş ve beyin gibi vücudun üst kısmıyla ilgili, alt kısmındaki işaretler bacak, karın ve üreme sistemi vücudun alt kısmıyla ilgili, yan tarındaki işaretler ise kalp, ciğerler ve sırt kısımları ile ilgili zayıflıkları gösterir. Mesela sağ göz irisinin sağ, sol göz irisin sol yarısının tam ortasında bulunan lekeler kişinin genetik olarak şeker hastalığına yatkın olduğunun işaretidir. Vücutta oluşan iltihaplar veya fazla ilaç kullanımına bağlı olarak biriken toksinler iriste bir nokta şeklinde kendini gösterEbilir. İris çevresinde oluşan siyah çizgi ise ciltte toksinler biriktiğini veya bağırsak işlevlerinin düzgün gerçekleşmediğinin alametidir.
Henüz yeterince ilgi gösterilmeyen bir bilim dalı olan İridoloji yakın gelecekte koruyucu hekimlik uygulamalarının başrolünde olacak gibi duruyor.
İridoloji’nin sağlıkta kullanımı Batı ülkelerinde giderek artıyor. Özellikle MR, röntgen, kan tahlili yöntemlerinin yüksek maliyetlerine karşın, çok makul bir fiyata bu yapılabiliyor. Böyle olunca sigorta şirketleri tarafından da ilgi görebiliyor.

KAYNAKÇA
1-)Nature New
2-)ScienceDaily
3-)DMAX

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.