HOUSE MD PİLOT BÖLÜM VAKASI GERÇEK OLDU : TÜRKİYE´DE HİSTOPATOLOJİK OLARAKTANISI KONULMUŞ BİR NÖROSİSTİSERKOZ OLGUSU

2004 yılında yayın hayatına başlayan house md dizisinin pilot bölümünde işlenen vaka Türkiye’de tespit edildi. İlk defa histopatolojik olarak nörosistiserkoz tanısı kondu. Nörolojik semptomlar ile acile başvuran vakada yıllar önce domuz eti ile temas öyküsü tespit edildi ve tenya bulaşından şüphelenildi. Yapılan tetkikler nörosistiserkoz olgusunu doğruladı. Bu doğrultuda tedaviye başlandı. Detaylar yazımızda

Devam

İlaç Tedavisinde Bireysel Tıp: Farmakogenetik

Farmakogenetik, bireylerdeki genetik farklılıkların ilaç mekanızmasına etkilerini inceleyen bilim dalıdır. Özellikle ilaç metabolizmasından sorumlu enzimlerde meydana gelen genetik farklılıklar ilaç etkilerinin kişiden kişiye değişmesine neden olur. Bir ilacın hastada nasıl etkiler oluşturacağını önceden bilmemizi sağlayan farmakogenetik testler, ilaç tedavilerinin en verimli şekilde yönetilmesini sağlar.

Devam

LÖKOSİT ADEZYON DEFEKTİ (LAD)

Beyaz kan hücresi (WBC) ya da akyuvar olarak bilinen lökositler, bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan hücre grubudur. Kanın şekilli elemanlarının yalnızca %1’lik bir kısmını oluştursalar da, vücudun yabancı organizmalar ile karşılaşması durumunda hızla çoğalırlar ve göç ederler. Aslında bir çeşit gizli özel tim olarak düşünebiliriz. Genel olarak 5 alt gruba ayırdığımız lökositlerin farklı işlevleri vardır. Kısaca bu alt grupları tanımamız gerekirse…

Devam

TRANSPOZONLAR VE BARBARA MCCLINTOCK

Barbara McClintock 1919 yılında Cornell Üniversitesi’nde yükseköğretimine başlamıştır. Okulun ilk yıllarında daha çok sosyal ve politik meseleler üzerinde zaman harcamıştır ancak bir süre sonra kendini bu tür işlere ait hissetmediğini anlamıştır. 1921 yılında genetik alanında ilk kursunu almıştır. C.B.Hutchinson tarafından verilen bu kursta Hutchinson ondaki ışığı görüp 1922’de Barbara’yı Cornell’deki lisansüstü genetik kursuna katılmaya davet etmiştir.

Devam

KALP KRİZİ VE GENETİK FAKTÖRLER

Kalp krizi diğer adlarıyla kalp enfarktüsü ya da akut myokard enfarktüsü klinikte sıklıkla MI ( myocardial infarction) olarak tabir edilir. Kalp krizini kalbin koroner arterlerinde tıkanıklık ya da aşırı daralma nedeniyle kalbin kaslarına akan kanın kesilmesi ve bunun sonucunda oksijensiz kalması olarak tanımlayabiliriz. Oksijensiz kalan kalp kası işlevini yerine getiremeyecek ve sonucu ölüme kadar varan durumlara sebebiyet verebilecektir.

Devam