İlgi İsteğinin Tehlikeli Boyutu: Munchausen Sendromu
Munchausen sendromu, hasta bireyin ailesinden, arkadaşlarından ve sağlık personelinden ilgi görebilmek için kendine zarar vermesi, hastalık bulgularını taklit etmesi ve sık sık sağlık kuruluşu değiştirmesi durumudur.
Munchausen sendromunu hastalık hastası denilen kişilerle karıştırmamak gerekir. Zira bu kişiler aslında sağlıklı oldukları konusunda doktorlarla hemfikirdir. Hastalık hastaları kendilerini gerçekten hasta edebilir, bu bir çeşit ters plasebo etkisidir. Ancak Munchausen sendromu, bir kişilik bozukluğudur.
Hastalık, ismini Alman yazar Rudolf Erich Raspe’nin 1785 yılında yayınladığı kitabında oluşturduğu kurgusal Alman asilzadesi Karl Fredrich von Munchausen’den almıştır. Munchausen Rus-Osmanlı savaşından dönüşte arkadaşlarına, komşularına kahramanlıklarıyla ilgili öyküler anlatmaya başlamış. Öykülerini o kadar çok abartmış ki sonunda yalan olduğu ortaya çıkınca yalancılığıyla ünlenmiştir. Bu nedenle yalan hastalık öyküleri anlatanları tanımlayan sendroma onun ismi verilmiştir.
Munchausen Sendromu ismi ilk kez 1951 yılında, farklı hastanelere başvurup hastalık öyküleri uyduran ve kendilerine gereksiz cerrahi müdahaleler uygulanmasına razı olan bir grup hastayı tanımlamak için Richard Alan John Asher tarafından kullanılmıştır.
Munchausen Sendromu yapay bozukluların en uç tipidir. Hastalık taklidi, patolojik yalan ve sürekli dolaşma ile karakterizedir. Destekleyen faktörlere ise borderline veya antisosyal kişilik bozuklukları, mahrumiyet, birçok kez hastaneye yatış öyküsü ve kendi kendine yapılmış fiziksel işlemlerin kanıtları örnek verilebilir. Her ne kadar Munchausen sendromu genetik, sosyal ve ailevi birçok görüşe dayandırılsa da nedeni bilinmemektedir ve bu kişiler genelde geçmişinde yeterince ilgi görmemiş veya yakın bir zamanda yalnız bırakılmış, ailesini kaybetmiş, işsiz kalmış, erkek bireylerdir.
Kişinin genellikle kendisine zarar vermesi ile sonuçlanan Munchausen sendromunun alt türü olan Munchausen Syndrome by Proxy ise çocuğun ebeveynlerinin veya çocuktan sorumlu kişilerin gerçekte olmadığı halde çocukta hastalık üretmesi sonucu ortaya çıkan her türlü durumu tanımlar. Çocuk, sorumluluğunu üstlenen kişinin ürettiği hastalık ve bu olmayan hastalığın tanı ve tedavi sürecinden olumsuz etkilenerek zarar görür. Bu kişiler bunu çocuğu cezalandırmak veya çocuğa zarar vermek için değil, çevreye çocukla ne kadar ilgili olduklarını göstermek ve çevrenin takdirini kazanmak için yaparlar. Her ne sebeple olursa olsun çocuklarda ciddi sakatlıklara ve ölüme kadar gidebilecek hastalıklara sebep olurlar. Bu durum çok ciddi bir çocuk istismarıdır ve kanunen suçtur.
Munchausen Sendromu DSM-V sınıflandırılmasına göre yapay bozukluklar arasında en ağırı ve tedavisi en zor olanıdır. Hastalık ömür boyu sürebilir. Sosyal destek, hastaların altta yatan psikopatolojilerin ortaya çıkarılarak, psikiyatrik tedavisinin başlanması, psikiyatri uzmanı ve başvuru yaptığı hekim arasında işbirliğinin sağlanması, ailenin bilinçlendirilmesi tedavide son derece önemli olabilmektedir.
1.AsherR. Munchausen’ssyndrome.Lancet1951;1(6650):339–341.
2.http://dergipark.ulakbim.gov.tr/tjfmpc/article/view/5000200533/5000173157
3.http://www.ttb.org.tr/STED/sted0901/yapay.pdf ^.
4“Munchausen by Proxy Sendromu: Vekaleten Hastalık”. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi. Haziran 2000.
5. https://seyler.eksisozluk.com/ilgi-gorebilmek-adina-kendini-zorla-hasta-edenlerin-hastaligi-munchausen-sendromu( 1 numaralı fotoğraf)
6.http://www.gazetearena.com/dehsetin-adi–munchausen-sendromu—-patlak–epilepsinin-sebebi-gaddar-kadin-cikti-531.html (4 numaralı fotoğraf)
8. https://www.wikiwand.com/tr/Baron_Münchausen (2 numaralı fotoğraf)
Kısa ve öz tebrikler
Teşekkür ederim 🙂
Alanında uzman insanlar tarafından yazılmış makaleleri ince eleyip sık dokuyarak günlük yaşamda rastlanılan vakaları kullanarak okuyucusunu sıkmadan ve belki de makalelerde en sık rastlanılan olumsuz durumlardan biri olan okuyucunun dikkatinin çok çabuk dağılmasına sebebiyet vermeden yazılmış nokta atışı bir yazı olarak değerlendirebilirim. Tabii konuya hem bilimsel hem de sosyal açıdan değinilmesinden, görsellerin konuyu tamamlar nitelikte olmasından ve başlığın hem ilgi çekiciliğinden hem de makale içeriğiyle uyumundan da söz etmek gerekir. Okumaktan çokca keyif aldığım bu blog yazısıyla ilgili geliştirilmeli diyebileceğim nokta metafor kelime ve cümle gruplarına daha çok yer verilebilirdi. Yazacağın diğer yazıları zevkle bekliyorum 🙂
Çok teşekkür ederim 🙂
Tebrikler
Teşekkür ederim 🙂
Konunun sosyal ve bilimsel acıdan anlaşılır sade dille anlatılması çok güzel. Çünkü tıbbi terimlerden uzak bireyler için anlatılanların anlaşılabilir ve öğretilebilir olması bence çok önemli. Kaleminize sağlık
Teşekkür ederim 🙂