Hava Kirliliği Gerçekten De Görme Kaybına Sebep Olabilir Mi?

University College London (ULC) tarafından 115 binden fazla kişinin katılımıyla yapılan bir araştırmada çok kirli bölgelerde yaşayan insanların yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) olarak bilinen geri dönüşü olmayan görme kaybından muzdarip olma olasılığının yüzde sekiz daha yüksek olduğu bulundu.

University College London’dan (UCL) araştırmacılar; İngiltere, İskoçya ve Galler’de hava kirliliğine az maruz kalmanın bile yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) riskini etkilediğini buldu. AMD, yüksek gelirli ülkelerde 50 yaş üzerindeki insanlarda geri döndürülemez körlüğün önde gelen sebebidir. AMD; okuma, ayrıntılı görevleri yerine getirme ve yüzleri tanıma için gerekli olan merkezde görme kaybıyla ilişkilidir. AMD için en büyük risk faktörleri; genetik, yaşlılık ve sigara içimidir. Dünya genelindeki hasta sayısının 2040 yılına kadar 300 milyona ulaşması beklenmektedir.

Görme engelli birey

Hava kirliliği daha önceki yapılan araştırmalarda Alzheimer, Parkinson, felç ve glokom riskindeki artışla bağlantılı bulunmuştu.

Acaba hava kirliliği ile AMD arasında da bir bağlantı var mıydı?

Bu düşüncenin üzerine araştırmacılar, British Journal of Ophthalmology’ de yayınlanan bir çalışmada, en kirli bölgelerde yaşayan insanların bu duruma sahip olduklarını bildirme olasılıklarının en az % 8 daha fazla olduğunu ifade ettiler. Ekip; 2006 yılında bu çalışmaların başlangıcında, katılımcıların tıbbi teşhislerine ve biyolojik ölçümlerine odaklanan yarım milyon kişiden oluşan büyük bir çalışma olan Birleşik Krallık Biobank’a katılan 40-69 yaşları arasındaki 115.954 kişinin verilerini inceledi. Göz ölçümleri ve anketlerden elde edilen verileri kullanan uzmanlar, makula dejenarasyonu olan ve olmayan hastaları tespit ettiler. Sonuçları ise ikamet adreslerinde olduğu tahmin edilen kirletici miktarıyla karşılaştırdılar. UCL’de glokom çalışmaları yapan oftalmik epidemiyoloji profesörü ve makalenin kıdemli yazarı olan Paul Foster, daha kirli bölgede yaşayan insanların daha sık makula dejenarasyonu ile karşılaştıklarını bildirdi. Foster; maküler dejenarasyona neden olan temel kirleticilerin partikül madde PM2.5, nitrojen dioksit (NO2) ve nitrojen oksit türevleri (NOx) olduğunu belirtti. PM2.5; 2.5 mikron ya da daha küçük olup solunduğunda akciğerin derinliklerine inip kan dolaşımına geçebilen küçük bir partiküldür. Toz, kir, is veya dumandan oluşan parçacıklar şantiyelerden, kaplamasız yollardan, tarlalardan, bacalardan ve yangınlardan kaynaklanıp farklı kimyasallar içerebilir. Fakat çoğu parçacık enerji santrallerinden, endüstriyel ve araç emisyonlarından kaynaklanan kirletici maaddelerin karışımıdır.



Araba egzozunun yaptığı hava kirliliği
   https://pixabay.com/tr/photos/araba-non-panne-k%C3%B6t%C3%BC-%C5%9Fans-1411313/

Azot oksitler; nitrik oksit ve nitrojen dioksit gazının yanı sıra nitrojen içeren diğer gaz halindeki oksitleri de içinde barındırır. Kentsel alanlarda bu gazların ana kaynağı motorlu taşıt egzozları, bina içi gaz sobaları ve gaz yağı ısıtıcılarıdır. Foster, kirleticilerin vücuda akciğerler yoluyla girdiğini ve göz duvarındaki yüksek kan akımı nedeniyle gözlerde hasara neden olduğunu belirtti. Aynı zamanda toplumdaki dezavantajlı bireylerin bu hastalığa yakalanma riskinin daha yüksek olduğu da elde edilen veriler arasında bulunmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre hava kirliliği dünyada her yıl tahmini 7 milyon insanı öldürüyor. Bu ölümler büyük ölçüde felç, kalp hastalığı, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), akciğer kanseri ve akut solunum yolu enfeksiyonuna bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verileri, her 10 kişiden 9’unun yüksek düzeyde kirletici madde içeren hava soluduğunu göstermektedir.

Leeds Üniversitesinde moleküler oftalmoloji profesörü olan Chris Inglehearn, UCL araştırmasının 2019’da Tayvan’da yapılan bir çalışmaya benzer olduğunu belirtti. Science Media Center’a verdiği bir demeçte, her iki çalışmanın da hava kirliliği ile yaşlılarda körlüğün yaygın bir sebebi olan yaşa bağlı makula dejenarasyonu arasında bir bağlantı olduğunu ortaya çıkardığını dile getirdi. İki grubun baktığı kirletici profili farklı olmasına rağmen kaynakları aynıdır. Elbette ki korelasyon nedensellik kanıtlamaz fakat bu iki bağımsız çalışmanın benzer sonuçlara varması, kurulan bağlantıya olan güveni daha da artırmıştır. Inglehearn; bu tür çalışmaların hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki zararlı etkilerle ilişkilendirilmesine daha fazla kanıt sağladığını da ifade etti.

KAYNAKÇA:

  1. https://edition.cnn.com/2021/01/26/health/air-pollution-sight-intl-scli-gbr-wellness/index.html
  2. https://wtop.com/science/2021/01/air-pollution-linked-to-increased-risk-of-irreversible-sight-loss-study-finds/
  3. https://www.express.co.uk/news/science/1390316/air-pollution-amd-symptoms-blindness-uk-eu-evg
  4. https://pixabay.com/tr/photos/araba-non-panne-k%C3%B6t%C3%BC-%C5%9Fans-1411313/
  5. https://pixabay.com/tr/photos/sanayi-g%C3%BCnbat%C4%B1m%C4%B1-kirlenme-1752876/

senayaren

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi 4. sınıf öğrencisiyim. Liseden beri araştırmaya ve yazmaya çok meraklıyım. Artık yazılarıma bu blogda devam edeceğim.

7 thoughts on “Hava Kirliliği Gerçekten De Görme Kaybına Sebep Olabilir Mi?

  • 20 Şubat 2021 tarihinde, saat 20:51
    Permalink

    Hava kirliliği denince aklıma sadece akciğer hastalıkları gelirdi ancak bu yazı bana hava kirliliğinin insan bedeni üzerine zararlarını fark ettirmiş oldu. Umarım bu yazı çok daha fazla kişiye ulaşır ve toplum genelinde farkındalık yaratır. Böyle bir konuyu araştırıp bizi de bilgilendirdiği için yazara çok teşekkür ederim 🙂

    Yanıtla
    • 20 Şubat 2021 tarihinde, saat 20:55
      Permalink

      Beğenmeniz beni çok mutlu etti. Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim.<33

      Yanıtla
      • 15 Nisan 2021 tarihinde, saat 01:34
        Permalink

        Elinize sağlık 🙂 , halk sağlığı nosyonu diyip duruyoruz ama şu derlemeyi yazdıran tutum aslında işte. Sosyal pratik, endüstri vs. İle eklemlenince hastalık kavramı nasıl kompleks bişey haline geliyor, gerçekten inanılmaz.

        Yanıtla
  • 20 Şubat 2021 tarihinde, saat 21:03
    Permalink

    Bu konuda yapılan araştırmaların devam etmesini ve bu soruna en yakın zamanda bir çözüm bulunmasını dileriz . Yazara yaptığı çalışma için teşekkür ederim.

    Yanıtla
    • 21 Şubat 2021 tarihinde, saat 00:38
      Permalink

      Ben teşekkür ederim. Esen kalın.

      Yanıtla
  • 20 Şubat 2021 tarihinde, saat 21:54
    Permalink

    Bu tür araştırmalar ile insanların hiç umursamadan kirlettiği havanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Böyle araştırmaları yazınıza konu edinip bizimle paylaştığınız için çok teşekkürler. Umarım bu yazı birçok kitleye ulaşır.

    Yanıtla
    • 21 Şubat 2021 tarihinde, saat 00:38
      Permalink

      Umarım, çok teşekkürler dilekleriniz için

      Yanıtla

Olcay için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.