Kibir ve özgürlük hissinin sonucu: İkarus Kompleksi

Bugün İkarus kompleksinden bahsedeceğiz. Bunun için önce özetle bu mitin ne olduğuna bakalım: İkarus ve Daidalos’un talihsiz serüveni Daidalos’un, Girit kralı Minos’un eşi Pasiphae’ye bir boğa ile çiftleşebilmesi için bir düzenek yapmasıyla başlar. Kral Minos, eşinin yaşadığı bu sapık ilişkiyi ve bu ilişki sonucu doğan Minotaur’u (yarı insan yarı boğa yaratık) gizlemek ister. Minotaur’un hapsedileceği yer olan Labyrinthos’un yapımını da yine Daidalos üstlenir. Labyrinthos içinden hiç kimsenin çıkamayacağı şekilde karmaşık bir yapıdır ve Minatour bu labirentin merkezine hapsedilir.

Theseus’un Minotaur’u öldürmek için gelişi ve Minos’un kızı Ariadne’nin labirente kolayca girip yolunu kaybetmeden Minotaur’u öldürebilmesi için Theseus’a bir ip yumağı verişi ile olaylar gelişir. Minotaur Theseus tarafından öldürülür. Bunu sineye çekemeyen Minos, labirenti inşa eden Daidalos’u sorumlu tutarak oğlu İkarus ile birlikte onları o labirente hapseder.

Daidalos uzun uğraşlarına rağmen oradan kaçmanın bir yolunu bir türlü bulamaz. Burada geçirdikleri uzun bir süre sonunda Daidalos’un aklına bal mumu ve tüylerden kanatlar yaparak havalanmak ve labirentten kaçmak fikri gelir. Bu fikri başarılı bir şekilde hayata geçiren Daidalos ile oğlu İkarus nihayet havalanarak labirentten kaçarlar.

Daidalos, İkarus’a uçarken çok alçalırsa deniz köpüğünün tüyleri ıslatarak ağırlaştıracağını, çok yükselirse de güneşin tüyleri birbirine bağlayan bal mumunu eriteceğini söyleyerek onu uyarır. İkarus bu uyarılara rağmen uçmanın cazibesi, başarısından duyduğu gurur, özgürlük sarhoşluğu ve doğayı yenme arzusu ile yükseldikçe yükselir. Güneşe fazlasıyla yakınlaşan İkarus güneş tanrısı Helios’un gazabından nasibini alır ve o balmumu kanatlar eridiğinde İkarus denize düşer, boğularak ölür.

Kişilerin hedefleri karşısında sahip oldukları gücün farkında olarak bu hedeflere yönelmeleri gerekir. Çünkü kişi kendini olduğundan daha iyi gördüğü zaman sahip olmadığı o gücün dalaletine uğramak durumunda kalır. Bunu en iyi şekilde gözlerimizin önüne seren “İkarusun düşüşü” mitidir. Çünkü baktığımızda eriyen balmumları İkarusun bunun olmayacağını ve kendini herşeyi yapabilecek biri gibib görmesi sonucunda erimiştir.  Yani bu kompleks kibir ve elde edilen başarı sarhoşluğunun bir sonucu olarak ortaya çıkan en sonunda insanı sahip olduğu başarının ölümüne götüren bir komplekstir. Psikanaliz ve kişilik teorisinde ilk kez Henry A. Murray tarafından aşırı hırslı karakterleri tanımlamak için kullanılan bu terimin, ruhsal hırsın kişilik sınırlarını aşarak bir tepkiye yol açtığı kişileri ifade ettiğini söylebiliriz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.