TIP ÖĞRENCİ KONGRELERİ ÜZERİNE
7-9 Şubat tarihleri arasında Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bilimsel Araştırma Topluluğu (KSÜTBAT) tarafından düzenlenen 1. Ulusal Tıp Kongresine katıldım. Bu kongreyle beraber katıldığım on birinci tıp öğrenci kongresi oldu. Kütahya Zafer Havalimanı’nda uçağımı beklerken genel olarak kongreler hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kongre düzenlemek bir ekip işi
Her ne kadar bir hoca kongresi seviyesinde profesyonellik gerektirmese de bir öğrenci kongresi düzenlemek zorlu ve ekip çalıştırması gerektiren bir süreçtir. Bilimsel program, ulaşım, konaklama, sosyal program derken yaklaşık on ile on beş kişi arasında bir organizasyon komitesinin koordineli bir şekilde çalışması gerekir. Yorucu ve angarya gibi görülebilen bu tip organizasyonlar, aslında düzenleyicilere ‘ kriz yönetme, takım ekibi olma’ gibi birçok beceri kazandırmaktadır.
Kongrelerin teması ‘Temel Tıp Bilimleri’ ve ‘Klinik Araştırma’ üzerine olmalı
Kongreler genelde bir branş üzerine ‘Kardiyoloji, Nöroloji, Cerrahi vb.’ düzenleniyor. Bunların yanında branş olmadan genel olarak araştırma odaklı kongreler de düzenlenmekte. Şahsi fikrim, bu kongrelere özellikle 1-2-3.sınıf öğrencilerin de katıldığı göz önünde bulundurularak ‘temel bilimler’ ve ‘klinik branşlarda temel bilim araştırmaları’ temelindeki kongrelerin arttırılması yönündedir. Çünkü her tıp öğrencisi eğitimi boyunca her tıp branşında yeterli bilgiyi edinme ve ileride ihtisaslaşacağı alanda bu bilgisini derinleştirme fırsatını bulacaktır. Dolayısı ile ‘Kardiyoloji’ temalı bir kongre bizlere çok fayda sağlamayabilir. Mesela bunun yerine ‘Kardiyovasküler Araştırma’ temalı bir kongre yapılıp burada hem temel bilimlerden sadece bu alanda araştırma yapan hocalar hem de klinikte hasta görüp hasta verisi/örneğiyle klinik araştırma yapan ve özellikle yurtdışında çalışan hocaların öğrencilerle buluşturulması daha faydalı olacaktır.
Böylelikle, ülkemizde hepimizin gördüğü temel bilimlerdeki yetersizliğimizin de çözümüne katkı sağlayarak bilim üreten bir ülke yolunda ilerleyeceğimizi düşünüyorum.
Öğrenci sunumları
Kongrelere ‘aktif’ ve ‘pasif’ olarak katılınılabilir. Aktif katılımda ‘sözlü sunum’ veya ‘poster sunumu’ olarak iki çeşittir. Eğer kongre temasına uygun bir çalışmanız veya araştırmanız varsa sunum yapabilirsiniz. Fakat gördüğüm kadarıyla bir konu seçerek mesela ‘robotik cerrahi’ ‘hipertansiyon’ gibi konu anlatanlar da oluyor. Şahsi fikrim bu sunumların ya bir araştırmayı sunmak ya da tıp eğitiminde olmayan ama geliştirilmekte olan teknoloji ve girişimlerden mesela ‘3D biyoyazıcılar’ ‘Yapay Zeka ve Tıp’ gibi bahsetmek amaçlı yapılmasının hem sunucu hem de dinleyiciler açısından daha faydalı olacağı yönündedir.
Fakat her şekilde bu tip sunumlar kişinin sunum yapma kabiliyiteni geliştirmekte ve gelecekteki meslek hayatına büyük katkılar sağlamaktadır.
Network oluşturma
Kongreler genelde ulusal bazen de uluslararası düzenlenir. Buralarda Türkiye’nin her tarafından birçok tıp öğrencisi ile tanışabilirsiniz. Bunun yanında kongrede sunum yapan hocalarla tanışma ve onların tecrübesinden de faydalanma fırsatı bulursunuz. Özellikle yurtdışında çalışmalarını sürdüren hocalarla tanışmak için bu tip kongreler biçilmiş kaftandır diyebiliriz.
Soldan sağa: Prof. Dr. Alp Can , Prof. Dr. İhsan Solaroğlu , Prof. Dr. İskender Sayek
‘Hem Gezerim Hem Okurum’
Herkes bilir bu soruyu ‘Çok gezen mi bilir çok okuyan mı?’ diye. Önceden gitmediğiniz bir şehre kongre için gitmek hem gezmenizi hem de bilgi birikiminizi arttırmanızı sağlar. Dolayısıyla bir taşta iki kuş vurursunuz diyebiliriz 🙂
Kongreleri nasıl takip edelim, hangilerine gidelim?
Kongreleri ULUBAT web sitesinden (https://www.ulubat.org/etkinlik-listesi) ve üniversitelerin bilimsel araştırma topluluklarının Instagram sayfalarından takip edebilirsiniz.
Hangilerine gidelim? Öncelikle sizin ilgili olduğunuz bir branş olması eleme yapmanızı kolaylaştıracaktır. Bunun yanında kongrede sunum yapacak hocaların niteliğine de dikkat etmenizi tavsiye derim.
Kongrelerde tanışmak temennisiyle 🙂