Virtüözlük Armağanı Parmaklarından Mıydı, Çabasından Mıydı?

Niccolo Paganini, 1782 yılında Cenova’da (İtalya) dünyaya gelmiştir. Başarısızlık tecrübeleri çok olan babasından henüz çocukken mandolin çalmayı öğrenmiş, bununla birlikte keman çalmaya başlamıştır. Lakin Paganini’nin keman macerası kendi rızasıyla değil babasının teşvikleriyle alevlenmiştir.

Altı yaşında iken kızamık Paganini’yi ölüm döşeğine kadar sürüklemiş hatta trajikomik bir olayla kefenlenip gömülmek üzereyken kıpırdama hareketleri fark edildiği için çıkarılmıştır. İlerleyen zamanlarda Lucca Cumhuriyeti Orkestrası’ndaki ilk kemancı konumuna erişmiş, parlayan yıldız asaletiyle kendini kanıtlamaya başlamıştır. Lakin babasının olumsuz alışkanlıklarından taşıdığı parçalar Paganini’nin yeteneğine kara bulut gibi çökmüştür. Buna rağmen kara bulutları gölgeleyen güneş gibi parlamayı başarabilmiştir. Nitekim virtüöz, seyahatleri esnasında kendini önemli kalemlere ispat edebilmiştir. Hatta Stendhal ve Goethe, Paganini’yi şeytanla bağdaştırmıştır. Paganini’nin söylenenlere verdiği cevap ise alaylı cümlelerden ibarettir.

Buna benzer bir örnek de İtalya’da Weimar’da Paganini’nin bir gösterisinin ardından sahnede korkunç ve şeytani gülümsemesiyle teşekkür edişidir. İlave olarak tüyler ürperten kemanı, keşfedilmeyen teknikleriyle şaşırtıcı ve şeytani biçimde çalmıştır. Dinleyiciler ve orkestradakiler aynı anda şaşkınlık, korku ve hayranlık içerisinde kalmışlardır. Şimdiye kadar sahnede, dinleyicileri bu denli duygu karmaşası içerisinde bırakan bir sanatçıya rastlamamışlardır. Frau Junge, Paganini’nin bireyselliğini ve yeteneğini çok beğendiğini şaşkınlıkla ifade etmiştir. Aynı zamanda geçen yüzyılın en iyi virtüözü olduğunu, Paganini’de şeytani büyüleyici unsurların olduğunu hayranlıkla dile getirmiştir. Paganini, yaşamı boyunca kronik hastalıklarla mücadele etmiş, bunun yanında Marfan Sendromu bedeninde ebediyen taşıdığı dövme gibi onunla seyahat etmiştir. İlerleyen zamanlarda gittikçe kötüleşen sağlığına ek olarak görme bozukluğu baş göstermiştir. Sahne ışıklarından zarar görmemek için mavi gözlük takmaya başlamıştır. Virtüöz yaş aldıkça, tüberküloz ve sifiliz de Paganini’nin yakasına yapışmıştır. Başarılarının yanında baş etmek durumunda kaldığı Marfan Sendromu da hayatına yön vermiştir.

Ehler Danlos Sendromu

Kalıtsal bağ doku hastalığı olan Ehler Danlos Sendromu hem otozomal dominant hem de otozomal resesif geçiş göstermektedir. Kollajen proteininin sebep olduğu bir kusur olan sendrom, eklem hipermobilitesine neden olur. Aynı zamanda ciltte elastisiteye yol açar. Marfan Sendromu ile birbirini çağrıştırsalar da aralarında farklar vardır.

Marfan Sendromu

15. kromozomda bulunan FBN1 gen mutasyonu nedeniyle otozomal resesif seyreden bağ doku hastalığıdır. Bağ doku elastikiyetine etkileri dışında kalp ve gözde de sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Uzun ve ince vücut yapıları aynı zamanda orantısızdır. Bu kişilerin esnek ve gevşek eklemlerinin yanı sıra orantısız ve uzun ekstremiteleri, parmakları vardır. Omurgalarında eğiklik de bulunabilmektedir. Bütün bunlar diş problemlerini de beraberinde getirebilir. Miyop ve lens subluksasyonu da bulunabilir. Ehler Danlos Sendromu ile aralarındaki ayrıma gelecek olursak; Marfan Sendromu’ndaki FBN1 geni, bağ dokuların yapısal bozukluğunu da ilave olarak etkiler. Ehler Danlos Sendromu’nda cilt uzayabilirliği, hipermobilite ve doku kırılganlığı meydana gelmektedir. Her ikisi de çoklu sistematik bozukluklardır. Ayırt etmek için ‘’neden’’ sorusunu sormamız yeterli olacaktır. Ehler Danlos Sendromu, kollajen proteininden kaynaklanan sorundan meydana gelirken; Marfan Sendromu’ndaki suçlu faktör ise gen mutasyonudur. 19. yüzyılın en gözde bestecisi virtüözü Paganini’nin de muzdarip olduğu Marfan Sendromu’nda iskelet bulguları çok net göze çarpmaktadır. Paganini ise bu durumu avantaja çevirmeyi başarmış, kemanın sınırlarını zorlayıp kendisini zirveye taşımıştır. Paganini, upuzun parmakları sayesinde keman tekniklerini diğer virtüözlerden daha kolay kullanabilmiştir. Hatta bir el aralığındaki dört telde üç oktav çalabilmeyi başarmıştır. İlave olarak kemana çift ses basmayı denemiş ve bu gibi yeni teknikler ortaya çıkarmıştır. Çalışmalarıyla birçok sanatçının yoluna ışık olmuştur. İtalya’da doğumunun 200. Yılında Paganini için hatıra pulu bastırılmıştır. Bireydeki farklılığın hatta dezavantaj olarak nitelendirdiğimiz bir sekelin nasıl lehimize çevrilebildiğini ve fırsatı değerlendirdiğimizde bizi nasıl zirveye taşıyacağını Nicolo Paganini sayesinde bir kez daha fark etmiş olduk.

Kaynakça;

https://tr.weblogographic.com/differences-between-eds-and-marfan-syndrome-653900https://www.medikalakademi.com.tr/genetik-hastaliklar-ehlers-danlos-syndrom-eds-nedir-belirtileri-ve-tedavisi/https://www.ahmetakgul.com.tr/index.php/uzmanliklar/kalp-hastaliklari/1963-marfan-hastaligi-ve-sendromuhttps://web.archive.org/web/19970327033834/http://www.gegoux.com/fake.htmhttps://www.researchgate.net/publication/276069354_Niccolo_Paganini_The_hands_of_a_geniushttps://www.sciencedaily.com/releases/2015/12/151210031828.htm

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.