2019 NOBEL TIP/FİZYOLOJİ ÖDÜLÜ

Takvimime aylar öncesinden 7 Ekim 2019 saat 12:15’e bir hatırlatma girmiştim ve o gün geldi çattı.

Çocuk hematolojisi pratiğimden çıkıp hemen dermatoloji binasının önündeki banklarda yerimi kaptım. Bilgisayarımı açtım ve canlı olarak ödül törenini izlemeye koyuldum. Beklediğimin aksine uzun giriş konuşmaları olmadan doğrudan ödülün sahipleri açıklandı. Kazananların önce İsveç dilinde sonra İngilizce anons edilmesi de dikkatimi çekti doğrusu.

İsterseniz dünyanın en prestijli ödüllerinden birine layık olan bu çalışmayı incelemeye koyulalım:

Bu yılki ödülün sahipleri:

Gregg L. Semenza , Johns Hopkins University

Sir Peter J.Ratcliffe , Oxford University Francis Crick Institute

William G. Kaelin, Jr. – Dana Farber Cancer Institute Harvard University

olmak üzere üç araştırmacıdır.

Ödüllendirilen çalışmaların konusunu bir cümlede özetlemek istersek ‘hücrelerin oksijen miktarına göre kendilerini adapte etme mekanizmasındaki keşif’ diyebiliriz.

Keşfedilen mekanizmanın detaylarına gelecek olursak:

Hipoksi durumunda böbreklerimizde, eritropetin(EPO) hormonunun salgılandığını biliyoruz.

1995’li yıllarda; Semenza, EPO geninde HRE(hypoxia response element)’i tanımlıyor. Sonrasında bu genden transkripsiyon faktörünü elde ediyor. Ve bu protein kompleksine HIF-1 alfa adını veriyor.

(Bu protein tüm bu süreçteki anahtar düzenleyici, oksijene hassas bir protein. Şöyle ki:

-normoksi (normal oksijen miktarı) durumunda hücrede bulunuyor

-hipoksi durumunda proteozomal degredasyonla ortadan kalkıyor)

Bu sıralada Kalein, kanserle ilgili olan VHL geniyle çalışırken VHL içermeyen hücrelerde hipoksi ile indüklenebilir gen ekspresyonunun arttığını keşfediyor.

Sonrasında, Redcliff HIF-1 alfa’nın degrede olması için VHL genine ihtiyaç duyulduğunu keşfediyor.

3 araştırmacının çalışmalarını bir araya getirdiğimizde, mekanizma şu şekilde:

Hücrede yeterli oksijen bulunduğu zaman, HIF-1 alfa ekspresyonu artıyor. Sonra, HIF-1alfa’ daki  iki prolin aminoasidi hidroksillenerek VHL kompleksi tarafından tanınır hale gelip degrede ediliyor.

Ödülün açıklamasından sonra gazeteciler bu keşfin insanlığa ne gibi faydaları olacağını sordular. Nobel komitesinden yetkililer, anemi tedavisi gibi birçok hastalıkta bu keşfin fayda sağlayacağını belirttiler. Mesela, anemisi olan hastalarda,yüksek rakımda yaşıyan hastalarda HIF- 1 alfa ekspresyonunu arttırarak bir tedavi sağlayabiliriz. Fakat aynı zamanda bu hücrelerin tümör hücresine de dönüşmesine sebep olabiliriz,dolayısıyla dikkatli olmamız lazım.

Onun haricinde, niçin bu araştırmacıların ödüle layık görüldüğü sorusuna temel olarak, Alfred Nobel’in direktifleri doğrultusunda ‘keşif’lere ödül verdiklerini ve bu keşfin textbook’lara girecek çok temel bir keşif olduğu belirtildi.

Komik bir not:

Bu sabah ödül sahiplerini telefonla arayarak haber veren nobel komitesi Kaelin’inin telefonunu bulamıyor. Kızkardeşine ulaşıyorlar.O da iki telefon numarası veriyor. Komite ilk telefonu arıyor ‘Kalein’le mi görüşüyorum?’ diyorlar karşı taraf ‘Hayır, ben değilim yanlış numara’ diyor ve ikinci telefonda kendisine ulaşılıyor. Bence, ilk telefonun sahibi, dünya tarihine yanlışlıkla aranan en şanslı kişi olarak  geçmiş bulunuyor.


Emrullah Şimşek

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi 3.sınıf öğrencisi II Mail: simsekemrullah@ogr.iu.edu.tr

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.