Hedef Nobel !

Geçtiğimiz Ocak ayında ülkemiz adına çok önemli bir konferans serisine başlanıldı. ‘Hedef Nobel’ başlığıyla, her ayın son cumartesi günü Bahçeşehir Ünivesitesi’nde ülkemizin başarılı bilim insanları kendi tecrübeleri ışığında konuşmalar yaptılar. Konferans serisinin temel motivasyonu, ülkemizdeki bilim ikliminin tahlilini yaparak Nobel’e giden yoldaki eksikliklerimizi tespit edip bunları gidermek adına neler yapmamız gerektiğini farklı perspektiflerden ele almaktı.

Konferans serisinin çalışma grubunu: Prof. Dr. Türker Kılıç , Prof. Dr. Melih Bulut , Prof. Dr. Tansu Salman ve Orhan Bursalı oluşturuyor.

Ocak ayında başlanılan seride, Haziran ayına kadar toplam 5 toplantı düzenlendi. Bu toplantılarda sırasıyla: Prof. Dr. Emin Kansu , Prof. Dr. Tunçalp Özgen , Prof. Dr. Turgay Dalkara , Prof. Dr. Melih Bulut ve Prof. Dr. Nihat Berker konuşma yaptılar.

Yapılan konuşmalardan ilk dördüne katılma fırsatı buldum. Bu yazıda, dinlediğim konuşmalardan aldığım notları ve fikirlerimi 3 başlık altında toplayarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ülke Faktörü

Her konuşmada üzerinde durulan konu; nobel ödülü alan bilim insanlarının yaşadığı ülkelerdeki bilimin,bilim ikliminin durumuydu. Çünkü bu ödülü alan bilim insanlarının zihin dünyasında dolayısıyla ödülü almalarında yaşamış oldukları ülkelerin büyük bir tesiri bulunmaktaydı.

Peki; ABD’ye 368, Birleşik Krallık’a 132, Almanya’ya 107 ödül aldıran sebepler nelerdi?

Bu sorunun herkese göre birçok farklı cevabı olabilir. Ama bu cevapları alt alta koyup ortak ve kapsayıcı tek bir noktaya indirgemek istiyorsak o da: ‘bilim üretme kültürü’ olacaktır.

‘Bilim üretme kültürü’ kavramını biraz açıcak olursak: bilimi bir hayat tarzı olarak benimsemek, bilim üzerine konuşmayı gündelik bir sohbet haline getirebilmek, bilim üretmeyi partiler üstünde bir devlet politikası haline getirebilmek, bilimi dert edinmek, bilimin kolektif bir çaba olduğunu kavramak olduğunu söyleyebiliriz. Ülke olarak yeni Aziz Sancar’lar yetiştirmek istiyorsak öncelikle ülkemizde bilim üretme kültürünü inşa etmemiz gerekiyor.

Üniversite / Hoca Faktörü

Ülkemizdeki ‘üniversite’ ve ‘üniversite okumak’ kavramını tekrar gözden geçirmeliyiz. Zira, sadece tıp fakülteleri açısından bakacak olursak 2006’da 50 adet olan tıp fakültesi sayısı 2017’de 84’e çıktı. Üniversite kurmayı ticari bir yatırım olarak görmekten kurtulmalı ve özellikle temel tıp bilimleri odaklı üniversiteler kurmalıyız. Mesela geçtiğimiz yıllarda Çin, sadece 10 tane ‘Temel Bilimler Tıp Fakültesi’ kurdu. Belki biz bu aşamaya doğrudan geçebilecek konumda değiliz. Fakat en azından fakültelerimizdeki temel tıp bilimi derslerini yeniden ele almalıyız. Özellikle tıp öğrencilerinin ilk 2-3 senedeki temel tıp bilimleri derslerine (tıbbi biyoloji,biyokimya,fizyoloji,patoloji…) olan bakış açılarını ve bu derslerin veriliş tarzını,amacını değiştirmemiz gerekiyor. Öğrenciler için bu dersler ‘gereksiz,ezber dersler’ statüsünden çıkartılarak ‘bilimin temeli,önemli dersler’ statüsüne yükseltilmesi gerekiyor.

Kişisel Özellikler

Prof. Dr. Emin Kansu, konuşmasında ‘Nobel Ödülü Alanların Bilim Yolculuğunda Ortak Özellikleri’ adlı bir slayt paylaştı. Aynen aktarıyorum:

  • sorgulama
  • bilimsel merak
  • biyolojiyi ve süreci anlama
  • bir konuya odaklanmak
  • azimli olma
  • kararlılıkları
  • takım kurma ve işbirliği yapmaları
  • tutkulu olmaları
Prof. Dr. Emin Kansu Hocamla

Bu listeye benim eklemek istediğim nokta: iyi bir mentöre/hocaya sahip olmaları. Çünkü Nobel ödülü alanların %72’sinin hocasının ya nobeli almış ya da nobele aday gösterilmiş olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Türker Kılıç hocamızın deyişiyle “Bilimde de armut dibine düşüyor”

Tabiki bu yazıda bahsettiğim her bir başlık belki saatlerce tartışılması,ele alınması gereken başlıklar. Temenni ediyorumki ülke olarak mevcut meselelerimizin temel sebebinin, bilim üretemediğimiz olduğunu idrak edip bu yönde ülke olarak gayret sarf ederiz.

Yazımı sonlandırmadan bu konferans serisini düzenleyen hocalarıma çok teşekkür ediyorum. İnanıyorumki başlatılan bu çalışma ileride ülkemize nobelleri getirecek bilim insanlarımıza yol gösterecektir.

Emrullah Şimşek

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi 3.sınıf öğrencisi II Mail: simsekemrullah@ogr.iu.edu.tr

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.