HEGH’BAT MI YOKSA BRAK-LUL ŞANSI MI YA DA ÖLÜM MÜ YAŞAM MI?

Star Trek: Next Generations’ın Ethics adlı bölümünü bugün gelin beraber inceleyelim.
Bu bölümde yaşamın sonuna ilişkin etik sorunlarla birlikte araştırma etiği hakkında ikilemler
karşımıza çıkıyor.


Worf geçirdiği bir kaza sonucu belden aşağısı felç kalmış, hayatına engelli bir birey
olarak devam edecektir. Ancak Klingon geleneklerine göre arkadaşlarına ve ailesine yük
olacağı için Hegh’bat seremonisini yapması için arkadaşı Riker’den yardım etmesini rica
ediyor. Riker burada arkadaşının kültürüne saygı duyup yardım mı etmeli yoksa kendi
değerleri kapsamında bunu red mi etmeli? Bu konuyu Kaptan’la paylaştığında her ne kadar
onun kültürüne saygı göstermesinin doğru olacağını söylese de Riker arkadaşının bu şekilde
ölmesine gönlü razı değildir. Klingon külürüne göre Hegh’bat’ı ailenin en büyük oğlu
yapmalıdır. Ancak Worf’un oğlu hem küçüktür hem de yarı Klingon’dur. Aynı zamanda
Klingon geleneklerinin saçma olduğunu düşünmektedir.


Dr. Crusher bu felcin kalıcı olduğunu Worf’a söyledikten sonra ona geleneksel
yöntemlerle %60 oranında hareket kabiliyetini kazanabileceğini söyler. Ancak bu Worf için
yeterli değildir. Tam o sırada Dr. Russel üzerinde çalıştığı, insan üzerinde denenmemiş ancak
sanal simülasyonlarında başarı oranının %37 olduğunu öngördüğü yeni projesi “Gentronik” i
seçenek olarak Worf’a sunar. Burada Worf’un çaresizliği ve savunmasız grup olması sorunun
sadece bir kısmıdır. Çünkü Russel daha önce yaptığı iki proje başvurusu da reddedilmiştir.
İnsansılar üzerinde deneye dahi izin verilmemiş olan bir projeyi tam başarı oranıyla çaresiz
bir hastaya sunmanın bir doktor için ahlaklı bir davranış olacağını düşünmüyorum. En
azından yaşama hakkını göz önünde bulundurursak. Ancak hastanın yaşama hakkından
vazgeçtiğini de düşünürsek burada etik açıdan karar vermekte zorlanıyoruz. Aynı zamanda
Dr. Crusher’ın “Worf, engelli yaşamın değerine yürekten inanmış bir Klingon değil, sadece
yaralanmış bir ekip üyesidir.” sözleri iyileşmezse Worf’un intihar edeceği gerçeğiyle ve onun
bu seçimine saygı duymadığını göstermektedir.


Dr. Russel’ın bu bölümde sadece Gentronik hakkında etik ihlaller yaptığına şahit
olmuyoruz. Aynı zamanda kendi geliştirdiği, klinik onayı olmayan bir ilacı geleneksel
tedaviyle tedavi edilebilme olasılığı olan yaralının onamı ve yakınlarının bilgisi dışında
kullanması, bunun sonucunda hastanın ölmesi ve bu verilerini araştırmasında kullanacak
olması, insanı amaç olarak değil araç olarak gördüğünün kanıtıdır. Bir doktorun bu şekilde
davranması ahlak dışıdır. Çünkü ikinci ilacı kullansa belki hasta yaşayacaktır. İkinci ilacın
klinik olarak yararlılığının bilinmesi ve doktorun hastayı tedaviden yoksun bırakıp klinik
yararlılığı kesin olmayan bir ilaç kullanması doğru değildir.


Özerklik ilkesi gereği, Worf’un Hegh’bat kararına saygı gösterilmeli. Gerek Riker
gerek Dr. Crusher tarafından. Aynı zamanda Worf’un Dr. Russel’ın çalışmasına katılma isteği
de anlayışla karşılanmalı.


Yararlılık ilkesi gereği Dr. Crusher’ın tüm geleneksel tedavi yöntemlerinin hepsini
hastasına sunması doğrudur.

Zarar vermeme ilkesine en çok hiçe sayan kişi Dr. Russel’dı. Çalışması için insan
hayatını hiçe sayması ve bunları yaparken hiçbir etik kaygısının olmaması, doğru ya da yanlış
bariyerlerinin olmaması bir doktorun sahip olmasını istemediğimiz özelliklerdir.
Tüm bu ilkeler ışığında Worf’un özerkliğine saygı duymalıyız. Sonuçta kendisi için
karar alabilecek düzeydedir. Kültürü ve yaşam değerlerini anlamaya çalışmalı, tedaviye
zorlamamalıyız. Ancak tüm tedavi seçeneklerini de sunmalıyız. Gentronik tedavisi hayatını
kurtardı, evet ama bu Klingon anatomisinin sağladığı Brak-lul’dan kaynaklanıyor olabilir. Dr.
Crusher’ın Dr. Russel’a dediği gibi “Sen kumar oynadın, Worf kazandı.”.


Ben olsam ne yapardım sorusuna gelecek olursak, hastanın psikiyatri konsültasyonu
açısından yas döneminde olup olmadığını öğrenmeye çalışırdım ve bu süreç boyunca hastanın
tüm tedavi seçeneklerini deneyip denemediğinden emin olurdum. Dr. Russel yerinde olsam
tedavi fikrini hastaya söylese de tüm izinler alınmadan ve çalışmanın etik açıdan uygunluğu
değerlendirilmeden uygulanmasına izin vermezdim. Ameliyat anında dahi yöntemin
stabilizasyonu tam sağlanamamıştı. Dr. Russel yerinde olsam tedavi yöntemim deney için
onay almadan hiçbir hastaya bunu dile getirmezdim. Hiçbir hastayı da klinik olarak yararlılığı
olan ilaçtan yoksun bırakmazdım. Riker aslında en sonunda saygı duyuyor ve eğer bunu
gerçekten istiyorsa Klingon geleneklerince en doğru şekilde yapmasının daha doğru olduğunu
söylüyor. Riker’in yerinde olsam Riker gibi davranırdım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.