KÜRTAJ CİNAYET MİDİR?

Abortus, gebenin kendi isteğiyle veya tıbbi bir gereklilik nedeniyle, doktor onayı alınarak çeşitli yöntemlerle gebeliğin sonlandırılmasıdır. Elektif abortus, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından fetüsün rahim dışında yaşayacak kadar gelişmeden yalnızca gebenin isteğiyle ve medikal, terapötik sebeplere dayanmadan gebeliğin sonlandırılması olarak tanımlanmaktadır. Abortusun birden fazla çeşidi olmasına rağmen etik olarak tartışılan elektif abortustur (isteğe bağlı abortus).

Elektif abortus etiği, abortus işini yapan sağlık çalışanlarının bu işi akıl ve mantık çerçevesinde gerçekleştirmelerini sağlamak için netleştirilmeye çalışılan bir konudur. Bu konuyu anlamak için bazı felsefi ve tarihsel yaklaşımlar incelenmiştir: Eski toplumlarda insan hayatı değerli görülmüş, aynı zamanda doğan her bebeğin halk popülasyonuna katkısının olacağı, insan neslinin devamlılığını sağlayacağı, savaşlarda ve günlük aktivitelerde insan gücü sağlayacağı düşünüldüğü için kürtaj yasaklanmıştır. Dini ve demografik gerekçelerle kürtajı yasaklayan böyle toplumlar bulunmasına karşın tarihin ilk zamanlarından beri kadınlar kürtaj yaptırmayı seçmiştir.

Kürtaj etiği bazı temel konulara dayanmaktadır: Fetüsün bir insan olup olmadığı, hamile haklarının yanında fetüs hakları, hamilelikteki korkulu ve sıkıntılı koşullar bunlardan bazılarıdır.

Temel konulardan biri olan fetüsün bir insan olup olmadığı tartışmasında canlılık göreceli olarak incelenir çünkü canlılık tanımlanmış bir olay değildir ve bir karar verilmesi gerektiğinde değer yargılarıyla belirlenir. Fetüs, yaşayabilir durumda olsa dahi bir ruhunun olup olmadığı bireysel düşünceyle belirlenir ancak git gide artan yaşam potansiyeliyle birlikte fetüsün hukuki ve manevi korumayı hak ettiği düşünülmektedir.

Bir diğer konu da hamile ve fetüs haklarıdır. Gebenin fetüsü taşımaktan kurtulma hakkı vardır ama fetüsü ölüme terk etme hakkı yoktur. Yani annenin hakları olmasına karşın fetüsün de hakları vardır. Böyle bir durumda dahi gebenin ve fetüsün hakları çatıştığında fetüsün hakları gebenin haklarına tabidir.

Kürtaj tartışmasının üçüncü etik temeli hamilelikteki zorlu koşullar ve korkulardır. Hastalıktan veya şekil bozukluğundan muzdarip olduğu bilinen bir fetüsün, hamile kadın karşısında tamamen sağlıklı bir fetüsün sahip olduğu kadar hakkı vardır. Fetal hakların atanması ve hiyerarşisi, gebe kalma koşullarına bağlı değildir.

Sonuç olarak kürtaj gibi kişisel yargılarla hareket edilen böylesine hassas bir konu hakkında kesin ve herkes tarafından kabul edilen bir karara varmak mümkün görünmese de belli koşullar çerçevesinde karar yine gebeye kalıyor.

KAYNAKÇA

Fromer MJ. Abortion ethics. Nurs Outlook. 1982 Apr;30(4):234-40. PMID: 7041095.

Çakmak B, Metin FZ, Özsoy AZ, Çıtıl R, Önder Y, Yılmaz Doğru H. Opinion of women about elective abortion. Turk J Obstet Gynecol. 2014;11(3):170-175. doi:10.4274/tjod.83723

Ece Gökhan

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem 4 Öğrencisi

One thought on “KÜRTAJ CİNAYET MİDİR?

  • 21 Ekim 2021 tarihinde, saat 14:52
    Permalink

    Gerçekten önemli ve üstüne düşünmemiz gereken bir konu. Bu kaliteli yazınız için teşekkür ederim. Gayet bilgilendirici bir tecrübeydi. Sonraki yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyorum

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.