TARİHİN AKIŞINDA YÜZ NAKLİ DEVRİMİ

TARİHİN AKIŞINDA YÜZ NAKLİ DEVRİMİ
https://im.haberturk.com/2012/01/29/ver1340620925/710573_detay.jpg

Organ ve doku nakli, işlevini kaybetmiş organın yerine  canlı bir donörden (verici) veyahut beyin ölümü gerçekleşmiş kişiden alınan sağlam organın implante edilmesidir.Günümüzde böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince barsak , kalp kapağı, kornea, kemik, kemik iliği ve deri gibi bir çok organ ve dokunun nakli yapılmaktadır. Biliyoruz ki yaşamın insanlar arasında oluşturduğu en mutualist ilişkilerden biri olan organ ve doku transplantasyonu gerek duygusal gerekse fizyolojik açıdan donör ve alıcı arasında soyut bir bağ oluşturmakta.Hasta kişinin yaşam kalitesinin artması ve beyin ölümü gerçekleşen bireyin organlarının yaşatılması amacıyla gerçekleştirilen bu nakiller çok donanımlı cerrahi ekiplerle büyük bir titizlikle gerçekleştiriliyor.Ancak eminin ki çok büyük bir çoğunluğumuz organ nakli uygulamasını en çok ülkemizde gerekleştirilen ilk YÜZ NAKLİ ile birlikte sorgulamaya ve araştırmaya başladık.Evet kabul ediyorum gerçekten çok etkileyici ve şaşırtıcı bir durumdu.Bize filmleri anımsatacak derecede bir olguydu .Ben de tüm bunlardan yola çıkarak merak ettiğimiz ve mekanizmasını anlayamadığımız tıp dünyasındaki en ilginç medikal işlemlerden biri hatta en ilginci olan yüz nakli operasyonlarının içeriğiyle ilgili size cok geniş kapsamlı bir yazı yazmaya karar verdim.Bir yazı serisi şeklinde yayımlayacağım konuyu 3 bölümde sizlere aktaracağım ve ilk bölümünde yüz naklinin tarihinden,bu noktalara  nasıl ve ne şekilde gelindiğinden bahsedeceğim.

Homojen bir yapıya sahip olmayıp farklı/çoklu doku ve organ parçalarından meydana gelen; diğer bir ifadeyle “kompozit”  doku nakli türlerinden biri olan yüz nakli diğer transplantasyonlardan bu yönüyle ayrılsa da esas farkı psikolojik ve davranışsal olarak oluşturuyor.Çünkü bir insanı mümkün olmadığı halde  organsız düşünebilir ve betimleyebiliriz ancak bu yüz için geçerli değildir.Çünkü insanlar yüzleriyle vardır ve bir insan türünü asla yüzü olmadan hayal edemezsiniz.Yüzler ve mimikler iç dünyanın ve bilinç altında oluşturduğu birikimin dışa vurumu ve dış dünyanın beyin derinliğinde algılanma biçimidir.Bu yüzden yüz sadece bir organ değil aynı zamanda sosyolojik bir tamamlayıcıdır. Aslında bakıldığında organ nakli fikri çok eski devirlere dayanıyor. Hindistan’da eski devirlerde suçluların burunları kesilir ve Hint cerrahlar, kesik burunları tamir ederlerdi.Hastanın kolundan ince bir deri ve derialtı yağ dokusu parçası kaldırılarak buruna tutturulur ve deri parçası, yüzdeki kan deveranı ile ahenk temin ettiğinde, kolla bağlantısı kesilirdi. On sekizinci yüzyılda bir İtalyan cerrah olan Baronio, dikkatle yapılacak olan bir ameliyat sonucunda bir hastanın vücudundan alınan deri parçalarının aynı insana nakledilebileceğini de söylemiştir.Üzerinden yıllar geçtikten sonra ilk kez bütünüyle bir yüzün dikilmesi gerçekleşmiştir.Hindistanda 19  yaşındaki Sandeep Kaur ‘un harmana saçını kaptırmasıyla yüzünün bütüne yakın soyulmuştur ve soyulan parçalar sağlık merkezine hijyenik olmayan koşullarda getirilsede operasyon başarıyla tamamlanmıştır. Uzun süren bir operasyonun ardından Kaur’un yüzü, kendi organıyla yenilenmiş oldu.Aslında bu durumu alıcı ve donörün tek bir birey olduğu yüz nakli gibi nitelendirebiliriz.Bunun ardından Dünyada insandan insana ilk kısmi yüz nakli 2005 yılında, yüzü Labrador cinsi köpeği tarafından parçalanan Isabelle Dinoire isimli hastaya yapıldı. Fransa’da yapılan operasyonla Dinoire’nın yüzü orijinal haline döndürülmeye çalışılırken, hastanın ağız ve burun bölgesini de kapsayan üçgen şeklinde bir parçanın nakli gerçekleştirildi.Fakat literatürlere ilk tam yüz nakli olarak 2010 İspanyol doktorların silahın suratında yanlışlıkla ateş alması sonuçu tanınmaz hale gelen Oscar’a yaptıkları nakil yer alıyor.Bu yüzden Fransızlar ve İspanyollar literatürdeki öncülük konusunda hala tartışma içindeler .Fransızların argümanı kısmi yüz nakli olmasına rağmen , nakil sırasında hastaya gözyaşı kanalları ve gözkapağı naklinin de gerçekleştirilmiş olması ve bu işlemin İspanyol doktorların hastası olan Oscar’a yapılmamış olmasıydı.Bu tartışma bir süredir devam etmekte ve bitecek gibi de görünmüyor.Gelin biz şimdi YÜZ NAKLİ’nin ülkemize ayak basışına bir göz atalım.

yüz nakli nasıl yapılır ile ilgili görsel sonucu
https://foto.haberler.com/haber/2012/02/24/yuz-nakli-yapilacak-cengiz-gul-un-enistesi-konustu-3391265_4044_o.jpg

21 Ocak 2012’de Türk cerrah Ömer Özkan ve takımı dünyanın ilk başarılı tam yüz naklini Antalya‘daki Akdeniz Üniversitesi hastanesinde gerçekleştirdi. 19 yaşındaki hasta Uğur Acar’ın, çocukken evde çıkan bir yangın yüzünden, yüzü ağır tahrip olmuştu. 39 yaşındaki organ bağışcısı Ahmet Kaya 2012 yılının Ocak ayında ölmüştü. Dünya medyasına operasyonun başarılı geçtiği ilan edildi. Halka açık bir etkinlikle Uğur Acar 21 Şubat 2012 gününde basının önüne çıkarıldı. Yüzü doğal görünüyordu. Türk doktorlar onun vücudunun yeni dokuyu kabul ettiğini duyurdu.

24 Şubat 2012 tarihinde yaklaşık bir ay sonra cerrah takımı lideri Serdar Nasır Ankara‘daki Hacettepe Üniversitesi‘nde 25 yaşındaki hasta Cengiz Gül üzerinde ikinci tam yüz naklini gerçekleştirdi. Hastanın yüzü iki yaşındayken televizyon tüpünün patlaması sonucu ağır olarak yanmıştı. Ailesinin kimliğinin açıklanmasına izin vermediği beyin ölümü gerçekleşmiş 40 yaşındaki bağışçı N. A 17 Şubat tarihinde bir motosiklet kazası sırasında ölmüştü.

Tarihsel verilere baktığımızda çalışmaların özverişli ,ciddi emek ve zeka isteyen bir diğer deyişle takdire şayan bir çalışma sürece sahip olduğunu inkar edemeyiz.Gerçek bir sanat eseri yaratılan yüz nakli operasyonları en sık Fransa’da ikinci olarak da Türkiye’de yapılmaktadır.Türkiye’de gerçekleştirilen nakillerin gelişimi ise şu şekildedir.Ömer Özkan’ın Akdeniz Üniversitesi’nde  başlattığı bu muazzam yüz nakli macerası, ikinci olarak   Hacettepe Üniversitesi’nde Cengiz Gül’e, üçüncü olarak Gazi Üniversitesi’nde Hatice Nergis’e, dördüncü olarak  Akdeniz Üniversitesi’nde Turan Çolak’a, beşinci olarak  Akdeniz Üniversitesi’nde Recep Sert’e, altıncı olarak  Salih Üslün’e ve yedinci olarak Akdeniz Üniversitesi’nde Recep Kaya’ya gerçekleştirildi. Bugüne kadar yapılan yüz nakil ameliyatından iki kişi, ameliyat sonrası kullanılan ilaçlar ve doku uyuşmazlığı sebebiyle hayatını kaybetti.

Yazı dizimizin bir sonraki bölümü “YÜZ NAKLİNDE DONÖR VE AKICI ARASINDAKİ DOKU UYUMU NASIL GERÇEKLEŞİR?“  yazısıyla devam edecek….

Yararlandığım kaynaklar;

http://www.journalagent.com/z4/vi.asp?pdir=tybdd&plng=tur&un=TYBDD-08760&look4 (“YÜZ NAKLİ” HABERLERİNİN SUNUMU)

http://www.academia.edu/download/45512377/396-410_Asuman_Kaya___E._Yuksel_vd_SON_HALI.docx

https://tr.wikipedia.org/wiki/Y%C3%BCz_nakli

https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/saglik/turkiyenin-yuz-nakli-seruveni-boyle-basladi-26634522

http://www.plastikcerrahi.org.tr/https://pdfs.semanticscholar.org/bf78/66e5f674cfb6dc490d28622e39f5ef2a82a3.pdf(Türkiye’de organ ve doku nakli uygulamaları: Sonuçları ve strateji önerileri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.