Bebekler “Dil” ile “Etnik Köken” Arasındaki Bağlantıyı Kurabiliyor!

Bebekler on bir ay boyunca, konuşmacının etnik kökeninden dile bağlı beklentilerde bulunur. Çalışma, bebeklerin çevrelerinde karşılaştıkları bireylere göre diller arasında bağlantı kurmalarını önermektedir.

Bebeklerde Dil Algısı

Bebekler, karşısında konuşan bir birey olduğunda konuşma esnasında dinlemeye oldukça yatkındırlar. Daha anne karnındayken duyulan konuşmaları ritmik olarak farklı yabancı dillerden ayırt edebilirler. Ayrıca, bebekler doğumdan hemen sonra anadile karşı anadili olmayan dillere göre farklı tipte nöral aktivasyon gösterirler. Bu nöral farklılık aylar geçtikçe daha belirgin bir hale gelir. İlk 5 ayda kendi anadillerini, anadillerine benzeyen yabancı dillere tercih ederler.

Dil sadece söz ve cümlelere indirgenemeyecek bir iletişim sistemidir. Dolayısıyla bebekler de konuşma sırasında yüzlerle karşılaşırlar. Yüzlere dikkat etmek, bebeklere dil hakkında daha genel bilgi edinme fırsatı sağlıyor gibi görünüyor. Bebekler 2-4 aylıkken kendi anadillerine has heceleri veya konuşma seslerini açıkça ifade eden bir yüze bakmaya eğilim gösterirler.

Dil, kendine has hece ve melodisini ele vermenin yanı sıra bize konuşan kişi hakkında da bir izlenim verebilir. Yapılan bir çalışma göstermiş ki 5 aylık bebekler konuşma sesi duyduklarında maymunlardansa insanlara bakmaya daha meyilliler. Bu da primatlar içinde insanların daha komplike konuşabilmesine dair erken bir beklentiyi gösteriyor. Yaşamın ilk ayları boyunca, bebekler bireysel sesleri ayırt etmede giderek daha fazla uzmanlaşır ve 4 aylıkken başlangıçta her ikisi de yabancı olsa, ses ile yüz arasındaki bağlantıyı öğrenebilirler. Bebeklerin ayrıca cinsiyet, yaş ve ırk dahil olmak üzere daha geniş sosyal kategorilere genelleme yaptığına dair teoriler de mevcuttur. Spesifik olarak, bebekler sesle cinsiyeti ve yüzle cinsiyeti eşleştirebilir. Bunu önce önce dinamik, sonra statik yüzlerle yapar(video-fotoğraf). Ayrıca, 4 ve 7 ayda bebekler yetişkin ve çocuk seslerini yetişkin ve çocuk konuşmacıların videolarıyla eşleştirebilir.

Cinsiyet ve yaşın yanında, dilin farklılıkları özellikle ırk ya da etnik kökenden kaynaklanır. Irk ve dil arasındaki ilişki daha büyük çocuklar arasında sezgisel olsa da, yetersiz araştırma, bebeklerin bu tür eşleşmelere duyarlılığını araştırılmıştır, ama bu araştırmalar ne yazık ki yeterli değildir.

Bugüne kadar özellikle küçük bebeklerin kendi dillerinin aynı etnik kökene sahip olduğu insanlar ve / veya anadili olmayan bir dilin farklı etnik kökenlerin mensupları tarafından konuşulmasını bekleyip beklemeyeceklerini inceleyen sadece iki çalışma yapılmıştır. İki çalışmanın da yöntemi çok benzerdir ve bir tanesinin düzeneği diğerinin eksikliklerini tamamlayacak şekilde oluşturulmuştur. Çalışma, 3 farklı deneyden oluşur.

“Deneylerin asıl amacı bebeklerin belirli dil ve etnik köken arasındaki uyumu ya da uyumsuzluğu kendi deneyimlerine göre mi ayırt edebiliyorlar, yoksa çok daha genel bir yargıyla herhangi bir yabancı dili herhangi bir etnik kökenle mi eşleştiriyorlar?”

Deney -1

6 ve 11 aylık bebeklerin kendi ırklarına ve diğer ırklara özgü yüzlere bakma süreleri arasında farklılık mevcut. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda; 6 aylık bebekler iki farklı yüze de eşit sürede bakarken, 11 aylık bebeklerin farklı ırklara mensup yüzlere daha uzun süre baktığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla 6 aylık bebeklerin Kafkas ve Asyalı yüzlere eşit sürede bakacağını söyleyebilirken 11 aylık bebeklerin Asyalılara daha uzun süre bakacağını söyleyebiliriz.

11 aylık bebekler Kantonca dinlerken Asya yüzlerine karşı daha fazla, ancak İngilizce dinlerken Asyalı ve Kafkas yüzlere benzer süreler boyunca baktılar.

Bu da hem Kafkasyalıların hem de Asyalıların İngilizce konuşabileceğini, ancak yalnızca Asyalıların Kantonca konuşabileceğini öğrendiklerini göstermektedir.

Deney -2

Araştırmacılar, bilmedikleri herhangi bir dili, bilmedikleri herhangi bir etnik kökenle ilişkilendirme eğiliminde olup olmadıklarını görmek için İspanyolca dili eşliğinde bebeklere aynı resimleri gösterdiler. Ancak, bu testte bebekler Asya ve Kafkas yüzlerine eşit derecede baktılar. Bu, genç bebeklerin karşılaştıkları yüzlere ve dillere dayanarak belirli dil-etnik köken eşleşmeleri kazandıklarını göstermektedir.

Deney -3

Çalışma 3, Çalışma 1’in çoğaltılması ve uzatılmasından ibaretti. Çoğaltma, Deney 1’de rapor edilen etkinin yeni bir örneklemle tutturulmuş olmasıyla sağlandı. İki deney birlikte, bebeklerin farklı etnik kökenlere / dillere sahip bireylerle bireysel deneyimlerinin dil ve etnik kökenler arasındaki ilişkilerini nasıl etkilediğini ve etkilerin her çalışmada toplanan detaylı göz izleme verilerinde görülüp görülmediğini araştırmak için daha büyük bir bebek örneği sağladı.

Test edilen popülasyondaki bebeklerin Asya yüzleri ile Kanton dili arasında 11 ay boyunca özel bir ilişki öğrendiği sonucuna varılmıştır

Sonuçlar

Bebekler, ilk sözcükleri söylemeden çok önce dil hakkında, hatta sosyal kullanımında bile çok şey algılıyorlar. Konuşmacı özellikleri ve dil arasındaki bağlantı kimsenin bebeklere öğretmesi gereken bir şey değil. Bunların hepsini kendi başlarına öğreniyorlar.

Yararlanılan Kaynaklar

https://neurosciencenews.com/baby-language-ethnicity-14374/

https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1002/dev.21851?af=R

https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1467-7687.2007.00549.x

https://www.pnas.org/content/106/44/18867.long

One thought on “Bebekler “Dil” ile “Etnik Köken” Arasındaki Bağlantıyı Kurabiliyor!

Furkan için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.