RENKLER ZAMAN ALGIMIZI DEĞİŞTİRİR Mİ?

kaynak: shutterstock
Yazımızı yukarıdaki oynatıcıyı kullanarak sesli olarak dinleyebilirsiniz.

Yaşantımız boyunca içerisinde bulunduğumuz zaman dilimi yaptığımız işe göre değişir. Doğru bir zaman algısı ve zamanı doğru kullanabilme yeteneği, uygun davranış kontrolü için gereklidir. Bunun için de zamanı daha verimli kullanabilmek amacıyla plan hazırlayıp onu uygulamaya çalışırız. Ne yazık ki bu plana uymakta bazen zorlanırız. Çünkü eylemlerimizin türü, bulunulan ortam koşulları da bizim algıladığımız zamanın geçiş hızını da değiştirir. Genellikle çok keyif aldığımız ortamlarda zamanın daha hızlı aktığını, sıkıldığımız bazı ortamlarda ise zamanın daha yavaş geçtiğini algılarız. Peki bulunduğumuz ortamın renkleri,  zamanın algıladığımız geçiş hızını değiştirir mi?

  Görsel bir uyaranın algılanan süresi; uyaranın boyutu, şekli ve hareketi gibi çeşitli özelliklerine bağlıdır. Uyaran renginin zaman algısı üzerine etkileri henüz yeterince ayrıntılı olarak incelenmemiştir ancak uyarılmanın zaman algısı üzerindeki iyi bilinen etkileri, kırmızı gibi uyarıcı renk tonlarının, geçen sürenin daha uzun algılanmasına neden olabileceğini düşündürmektedir. Bu nedenle bazı araştırmacılar, insanlar üzerinde etkili olan renklerden kırmızı ve maviyi ele alarak algılanan sürenin uzunluğuyla ilgili çalışmalar yapmaktadır.

  Rengin duygular üzerindeki etkileri nedeniyle zaman algısı üzerine de etki etmesi kaçınılmazdır. Ağırlıklı olarak daha uzun dalga boylarından oluşan kırmızı ışığın daha yüksek düzeyde uyarılmayı indüklediği iyi bilinmektedir. Bir renk uyarıcısının tonu ile birlikte rengin parlaklık ve doygunluk gibi diğer iki algısal boyutunu da dikkate almak gerekir. Kırmızı renk tonu, renklerin diğer algısal özellikleri de eşitlendiğinde mavi renkten daha yüksek uyarılmaya neden olur.  Zaman algısı üzerine araştırmalarda, özellikle süre yargıları bağlamında, uyarılma önemli, hatta bazen ana itici faktörü temsil eder. Bu uyarılma ve hesaplama kombinasyonuyla birçok dahili saat modeli geliştirilmiştir. Uyarılma ve süre arasındaki ilişki, zaman algısının önde gelen kalp pili-akümülatör modelleri ile aynı zamanda dahili saat modelleri ile ilgilidir. Bu modeller, iki alt bileşenden oluşan bir dahili saati oluşturur: Atım yayan bir kalp pili ve bir akümülatör. Tanımlanmış bir zaman aralığı boyunca (örneğin, bir görsel uyarıcının sunumu sırasında) biriken darbelerin miktarı, bu aralığın algılanan uzunluğu ile pozitif ilişkilidir. Bu modele göre darbe miktarını arttıracak duygu durumlarında bu nedenle geçen süreyi de uzun algılamış olacağız. 500 ms boyunca hem kırmızı hem de mavi uyaranın olduğunu ve kırmızı uyaranın mavi uyarandan daha yüksek uyarılmaya neden olduğunu düşünün, ardından 500 ms uyaran süresi boyunca biriken dahili saat darbelerinin sayısı, nabız hızındaki artış nedeniyle kırmızı uyaranda mavi uyarana göre daha fazla olacaktır. Dahili saat modeline göre bu, mavi uyarana kıyasla kırmızının algılanan süresinin daha uzun olmasıyla sonuçlanmalıdır.

 Yapılan bir çalışmada katılımcılara kırmızı ekran ve mavi ekran gösterilerek katılımcılardan bu ekranın bulunma süresini söylemeleri istendi. Katılımcılar mavi ekranın bulunma süresini kırmızı ekranın bulunma süresinden daha uzun algılarken başka bir çalışmada iki rengin algılama süresi farkı, cinsiyete göre değişkenlik gösterdiği görülmüştür. Araştırmalar, zaman algısının sadece uyarılmaya bağlı olmadığını göstermiştir çünkü duygusal değerlik de bu olayda kritik bir rol oynar.  Bu durum sadece renk tonunun değil, algının öznelliği nedeniyle dikkat edilen sürenin de renkten bağımsız  olarak zamanın farklı algılandığını düşündürmektedir. Renklerin zaman algısı üzerine etkisiyle birlikte kişilerin renklere olan ön yargıları, gösterilen renk tonunun doygunluğu ve parlaklığı, yaş ve cinsiyet farklılığının da bu sonuçlara neden olabileceği düşünülmektedir. Yapılan çalışmalarda renklerin alfa beyin dalgalarını etkilediği gösterilmiştir. EEG ve nabız ölçüm sistemlerine göre erkekler ve kadınlar renklere farklı tepki verirler. Renk gözden beyne iletildiğinde, beyin duyguları, zihni ve enerji seviyelerini etkileyen hormon salgılar. Bu nedenle renkler direkt uyaran olarak değil de duygusal yönden de zaman algımızı değiştirebilmektedir.  Renklerin birey üzerine olan psikolojik etkileri, o bireyin algıladığı zamanı farklı kılabilir. Duygusal değeri dikkate alırsak, kırmızı ekranın algılanan süresindeki cinsiyet farkı, uyarılma seviyelerindeki cinsiyet farkından değil, kırmızının duygusal değerindeki cinsiyet farkından kaynaklanabilir. Gerçekten de, bazı araştırmalarda kırmızının etkisinin cinsiyete bağlı olduğu görülmüştür. Bununla birlikte zaman algımız o an yaptığımız işteki dikkatimizle de değişmektedir. Zamana olan dikkat arttıkça anın geçiş hızı yavaşlıyormuş gibi algılarız. Bu durumda da ortamın rengiyle birlikte odaklanma gücü de zaman algısını değiştiren etkenlerden biri olmaktadır.

Sonuç olarak renklerin zaman algısına olan etkisi hakkında çok az çalışma bulunmaktadır ve renklerle birlikte bu algıyı değiştiren birçok faktör vardır. Ancak ileride yapılacak çalışmalarda zaman algısı bozukluğu olan hastalarda ya da bazı hastalıklara sekonder gelişen zaman algısı bozukluklarında renklerin etkinliğinin de kullanılması bu hastalıkların belirlenmesinde önemli olabilir.

KAYNAKÇA:

https://dx.doi.org/10.1038%2Fs41598-018-19892-z
https://dx.doi.org/10.1038%2Fsrep05899
https://dx.doi.org/10.1016%2Fj.conb.2008.06.002
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/115046

Görsel kaynak: shutterstock

Günsu GÜRGÜN

Ondokuzmayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.