Louis Wain’in Kurduğu Kediler Ülkesi

Yirminci yüzyılın başında kedilerin dünyasına dokunan ressam ve grafiker İngiliz sanatçı Louis Wain…

5 Ağustos 1860’ta Clerkenwell’de dünyaya gelmiştir. West London Of Art’ta hem öğrenci olarak bulunmuş hem de mezun olunca öğretmen olarak devam etmiştir. Yeteneği Wain’i asla sahipsiz bırakmamıştır. Lakin eşi Emily Richardson ile evliliğine kara bulutlar kısa sürede çökecektir. Richardson kısa süre içinde meme kanserine yakalanmıştır. Çekirdek ailelerinin sevimli yoldaşı ise kedileri Peter’dir. Wain, Emily’ye motivasyon sağlamak için Peter’in resimlerini yapmaya başlamıştır.

Bu çizimleri görenler hayranlıkla tabloları incelemişler ve İllustrated London News’in editörleri çizimleri basma fikrini sunmuşlardır. Ne yazık ki trajedinin serpiştirildiği Wain’in sanatta yükselişi kendisine mutluluk getirmeyecektir. Bir yandan maddi sıkıntıları diğer yandan psikolojik sıkıntılara zemin hazırlayan olaylar onu sarsmıştır. İlham perisi, hayat arkadaşı olan çok sevdiği eşi dünyadan ayrıldıktan sonra ruh sağlığı da bozulmaya başlamıştır. Yoksulluk, Wain’e pençelerini uzatmış. Ne yazık ki akıl hastanesiyle de yolu kesişmiştir.

Şizofreni Belası

Şizofreni, gerçekliği normalin dışında yorumlayıp gerçek ile gerçek dışını ayırt edememe durumudur. Halüsinasyonlar, sanrılar gibi normal zihinsel aktivitenin dışında düzensiz düşünme ve davranış anomalilerinin kombinasyonu ile meydana gelmektedir. Biliş, davranış ve duyguları etkileyen bu psikotik sorunun etyolojisi henüz net olarak açıklanamamıştır. Tahmin edilen mekanizma ise; dopamin ve glutamat nörotransmitterleri miktarının dengesizliğidir. Sanrılar gerçek olmayan inançları ifade etmektedir. Halüsinasyon, beş duyudan herhangi biri ya da birileriyle algılanabildiği gerçek olmayan unsurlardır. İlerleyen dönemlerde ise anormal motor davranışlar aşırılaşır. Ne yazık ki zamanla geçecek bir durum değildir. En yardımcı yoldaşımız ise antipsikotik ilaçlardır. Bu şizofreni belası, Wain’in de yakasına yapışmış, hayatını ciddi şekilde etkilemiştir.

Kediler… Çay içen, bisiklete binen ve daha birçok aktivitede bulunan kediler. Kısacası insanların yaptığı işleri yapan kediler resmedilmektedir. Bu fikrin bir ironi gövdesinde politik bir girişim mi yoksa insanların davranışlarıyla klasik bir alay biçimi mi olduğu akıllarda soru işareti. Şizofreninin davetiyesine kabul edilmiş bir teşekkür mektubu da olabilir. Kim bilir, kedilerin Wain için özel anlam taşımadığını? Belki de eşinin yadigarı Peter’i kadim dostu ilan etmiş, eşiyle mutlu geçireceği ömrünü Peter’e adamıştır. Bütün bu muammalar şizofreninin komplikasyonuyla birleşince karmakarışık bir hale bürünüyor.

Wain, altmış üç yaşına geldiğinde ne yazık ki ‘’deli’’ olarak nitelendirilerek hastaneye kapatıldı. Ancak hastane koşullarında uygun ortam sağlanarak sanatını inşa etmesi kolaylaştırılmıştır. Hatta günümüzde de kullanılan dünyanın en eski psikiyatri hastanesi olan Bethlem Hastanesi’nin bir parçası olan Zihin Müzesi’nde Wain’in eserleri bulunmaktadır.

Şizofreni etkisiyle kedileri fraktalvari ve kaleydoskopik şekilde çizmiştir. Eşinin vefatının ardından kedilerle baş başa kalmış bu sırada da I. Dünya Savaşı başlamıştır. Bununla birlikte yoksulluk daha da baş göstermeye başlamıştır. Büyüyen olaylar Wain’in içinde bulunduğu depresif hali daha da perçinlemiştir. Bu ağır psikoz dönemi şizofreniye dönüşmeye başlar. Bu dönüşüm çizimlerinde de değişmelere yol açmıştır. Kedilerin yüz hatlarına, tüylerine ve göz yapılarına özen göstermeye başlamış Wain. Kaygılı kedi gözleri, panikleyen kedi gözleri, öfkeli kedi gözleri dikkati çekmektedir. Hayata karşı tedirginliğini, kaygılarını, geleceğe dair endişesini kediler aracılığıyla nesnelleştirmiştir.

Zaman ilerledikçe kedi figürleri süratle bambaşka bir boyuta geçmeye başlamış. Simetrik yapıların içindeki asimetrik objeler hala Wain’deki anlamını aramaya devam etmektedir.Sanatçının ilk eserleri ile son eserleri arasındaki etkileyici farklar bulunmaktadır. Bilinçaltını kediler aracılığıyla yansıtmıştır belki de.

‘’Louis Wain’in Renkli Dünyası’’ adlı film 1860-1939 yılları arasında yaşayan ve çizdiği büyük gözlü kedilerle ünlenen Wain’i anlatmaktadır.

Kaynakça;

https://www.cambridge.org/core/journals/irish-journal-of-psychological-medicine/article/louis-wain-and-aspergers-syndrome/0920A68EED969B70A852AC240A4300EChttps://www.cambridge.org/core/journals/behavioral-and-brain-sciences/article/abs/schizophrenia-and-stored-memories-left-hemisphere-dysfunction-after-all/5332BF6A0A9F1DBFD85A4EF9C07924FEhttps://www.cambridge.org/core/journals/irish-journal-of-psychological-medicine/article/abs/louis-wain-his-life-his-art-and-his-mental-illness/E139F387B2D2D32189F52D521CB7CF60https://www.newscientist.com/article/2163985-first-anatomical-evidence-of-several-types-of-schizophrenia/https://www.mutualart.com/Exhibition/All-Consuming–Food–Mental-Health-and-W/1CCBCED456AAB9B8https://www.mutualart.com/Exhibition/Louis-Wain-s-Cats/8607C92FB8048565

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.