Ölümsüzlüğü Mümkün Kılabilecek Bir Uygulama: Kriyojenik Dondurma (Bilim mi Kurgu Mu?)
Belki bu çizimdekileri tanıyanlarınız vardır. DC evreni kötü kahramanlarından Bay Freeze ve karısı Nora. Bay Freeze çevresindeki şeyleri dondurabilme yeteneğine sahip bir kahramınımız, bu özelliğini Batman’i yenmek için kullanıyor olsa da bir zamanlar sadece aşık bir bilim insanıydı.
Freeze ve Nora birbirini çok severek evlenirler, ancak Nora’nın tedavisi olmayan bir hastalığı olduğunu öğrenmeleri mutluluklarının bir kelebeğin ömründen uzun sürmesine izin vermez. Aşık olduğu kadını kaybetme ihtimaline dayanamayan Bay Freeze, belki de hepimizin onun yerinde olsa yapacağı gibi, bilime sığınır. Nora’yı kurtaracak çözümü, hatta ölümsüzlüğün kapısını aralayacak tedaviyi bulması gerekiyordur. İşte bilimle kurgunun birleştiği yere geldik.
Bay Freeze tedaviyi Nora’yı dondurmakta bulur. Böylece hastalığının çözümü bulunduğunda onu hayata döndürecek ve aşkına kavuşabilecektir.
Benim, Batman: The Animated Series’de gördüğüm ve o zamanlar tamamen kurgu olduğunu düşündüğüm bu ölümsüzlük formülü şu an bilim dünyasında uygulanmaya çalışılıyor.
Peki ölümsüzlük gerçekten mümkün olabilir mi? Donarak tüm yaşamsal faaliyetlerini durdurup yeniden çözülme bazı organizmaların başardığı hatta yaşam döngüsü haline getirdiği bir faaliyet (Örneğin; Alaska ağaç kurbağası). Ama insanlar bunu başarabilir mi?
Kriyojenik dondurma adı verilen uygulama hakkındaki çalışmalar, bunun mümkün olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Bu uygulama, kişi resmi olarak öldükten sonra gerçekleştiriliyor. Kişinin vücudu veya kafası dondurularak süresiz olarak bir odada muhafaza ediliyor. Kendilerini bu şekilde koruma altına alanlar, gelecekte bilim insanlarının onları hayata döndürebileceğini, koruma sürecinin vücutlarında oluşturduğu hasarı onarabileceğini ve doktorların ölümlerine sebep olan hastalığı tedavi edebileceğini umuyorlar.
Kriyonikçiler ölümün travma sonucu gerçekleşmediği ve beynin sağlam kaldığı sürece, henüz icat edilmemiş teknolojiler yardımıyla bu kişilerin canlanabileceğine inanıyor.
Kriyonik olarak dondurulan ilk kişi 1967’de psikoloji profesörü Dr. James Bedford oldu ve o zamandan bu zamana 400 kişi donduruldu. Dünya genelinde 3.000 kişinin daha dondurulmayı planladığı tahmin ediliyor. Dünyada Kriyonik koruma hizmeti veren 4 tesis bulunuyor. Bunların biri Rusya da diğer üçü ise ABD ‘de.
Şimdi de kısaca kriyonik dondurma sürecine göz atalım.
- Acil müdahale: Kişi ölü olarak ilan edilir edilmez sürecin başlatılması gerekmektedir.
- Stabilizasyon: özel eğitimli bir müdahale ekibi vücudu stabilize eder ve beyne oksijen akışını sağlamak için kalp masajı yapar.
- Soğutmanın başlaması: Soğutma işlemini başlatmak üzere vücut buza konur. Bir antikoagulan enjeksiyonu kanın pıhtılaşmasını önler
- Perfüzyon: Kan ve vücut sıvıları boşaltılır yerine buz kristali hasarını önlemeye yönelik kriyoprotektan konulur.
- Süper soğutma: Hazırlığı tamamlanan vücut, kuru buzla yaklaşık -130°C ye soğutulur.
- Depolama: Vücut ekstrem sıcaklıklara uygun bir uyku tulumuna konur ve -196°C sıcaklıktaki bir odada saklanır.
Kriyojenik dondurmanın uygulanma sürecinin ardından tekrar Bay Freeze’in hikayesinin devamına dönmek istiyorum.
Freeze vakit kaybetmeden bulduğu çözümü uygular ve çalıştığı şirketin malzemelerini, ekipmanlarını kullanarak biricik aşkı Nora’yı dondurur. Kahramanımız ölümsüzlüğün kapısını araladığının da farkındadır. Ama onun için önemli olan tek şey Nora’nın kurtulması ne de olsa. Tam bu sırada bilim tesisinin sahibi, Freeze’in tedavisini öğrenir ve sürecin hemen durdurulmasını ister. Freez’ in yalvarmalarına rağmen güç kullanarak tedaviyi durdurmaya çalışırlar. İşte bu aşamadan sonra ise bilim insanımız Bay Freeze biraz kurgunun yardımıyla süper güçlü kötü kahramana dönüşüyor.
Kriyojenik dondurma hala pek çok bilim insanı için bilimsel bir yöntem değil. Destekçisi çok olmasına rağmen kurgu olarak görülmekte. Bu yöntemin uygulanabildiği takdirde beraberinde pek çok etik soru da getireceği yadsınamaz bir gerçek.
Bütün soru işaretlerine rağmen ölüme hazır olmadığını düşünen ve Bay Freeze gibi sevdiklerini kurtarmak için her şeyi göze alan insanlar gönüllü olmaya başladı bile.
Aşağıya Bay Freeze ile Nora’nın bir videosunun ve Seneca’nın hayat hakkındaki güzel sözünü bırakıyorum.
Hayat bir hikaye gibidir;
Ne kadar uzun olduğu değil,
Ne kadar güzel olduğu önemlidir.
-Seneca-