GİTMEK VE KALMAK ARASINDA BİR YER: İNTİHAR PSİKOLOJİSİ

The Conversation.
https://theconversation.com/suicide-behaviour-in-social-circles-increases-risk-for-kenyan-men-103923

Dünyada her 3 saniyede 1 kişi intihara teşebbüs ederken her 40 saniyede 1 kişi intihar yüzünden hayatını kaybetmektedir.


Her yıl dünya çapında intihar yüzünden hayatını kaybeden yaklaşık 873 bin kişinin büyük bir kısmını genç nüfus oluşturmaktadır.


Eldeki verilere göre 1960’lar ile günümüz kıyaslandığı zaman intihar oranı Amerika Birleşik Devletleri’nde %200 artmıştır.


Türkiye’de ise 2000’li yıllar ile 2010’lu yıllar kıyaslandığında bu oranın %50 arttığını görürüz. İntihar oranın artmasının yanında intihar eden nüfusun %45’inin 15-24 yaş arası gençler olması gibi bir gerçeğin olması toplum psikolojisine dair kaygıları arttırmaktadır.


Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasına göre, son 45 yıl içinde tüm dünyada intihar oranı %60 artmıştır.


Yine Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2000 yılında dünyada bir milyona yakın kişinin intihar nedenli hayatını kaybetti. Tüm dünyaya göre ortalamasını aldığımız zaman bu oran 100 binde 16’dır.


İnsan, temelde ne olursa olsun yaşamını sürdürmeye çalışan bir varlık…


Hayatını idame ettirmek için yapabileceklerinin sınırı gökyüzü…


Peki intihar edenler için sınır ne?


İntihar edenler hayatlarını sürdürmek için çabalamıyorlar mı?


İntihar eden insanlar sessiz sedasız veda mı ediyorlar hayata?


Yardım istemiyorlar mı? Yardım çığlıklarını duyuramıyorlar mı?


Yoksa hayatın bu karmaşasında kimsenin dikkatini çekemiyorlar mı?


Kendi benliğimizi sürdürmek adına tarifi zor durumdaki bu insanları göremiyor muyuz?


Görsek de blöf yaptıklarını mı sanıyoruz?


Ne sanıyoruz?


Ne düşünüyorlar?


Hayattan vazgeçebilecek kadar yalnızlar mı, yoksa yalnızlaştırıyor muyuz?


Onların gördüğü ne ki, biz göremiyoruz?


Ne görüyorlar ki, hayat mücadelesini bırakıyorlar?


Kurtarabilir miyiz, kurtarılabilirler mi?


Ne yapabiliriz?


Vurdumduymazlığımız dışında…

İNTİHARIN EN MAKUL TANIMI VE TARİHTEKİ YERİ

İntihar: Bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisi ile kendi hayatına son vermesi.


Türk Dil Kurumu, 2019

İntihar, belki de sözlük anlamı olduğu halde tanımlanması en güç kavramlardan biri. Her ne kadar insanlığın intihar kavramıyla çok uzun zamandır haşır neşir olduğu bilinse de, temel amaçlarından biri yaşamını sürdürebilmek olan insanın böyle bir durumu yaşamasının karmaşık olması intiharın net bir tanımının yapılmasını karmaşık bir hale getirmiştir. Yine de, var olan bu evrensel problemin bilim tarafından kabul edilmiş “Makul” bir tanıma ihtiyacı var.


2014 yılında üç Türk bilim insanının yaptığı tanımlamaya göre İntihar, bireyin açık veya örtük ölüm niyetiyle uyguladığı, ölümle sonuçlanan yıkıcı bir eylemdir.


Dünyada intiharın nasıl tanımlandığını incelemek istersek öncelikle intihar kelimesinin tarihçesine bakmamız gerekmektedir.


Latin kökenli bir kelime olan “Suicide” aslında latince değil, ingilizce bir kelimedir ve ortaya çıktığı yılın 1662 olduğu düşünülmektedir.


Ortaçağ’da intiharı anlatmak için Latince “sui homicidio” ya da “sui ipisus homicidum” kalıpları kullanılırdı.


İntiharın Arapça kurban anlamına gelen “Nahr” kelimesinden türediğini biliyoruz. Türk literatürüne Tanzimat Dönemi’nde girdiğini o dönemde Türkçeye çevrilmiş eserlerden anlayabiliriz.


“İntihar” kelimesinin varlığı aslında yeni olsa da intiharın çok eski bir kavram olduğunu, hatta ilk çağlara kadar uzandığı bilinmektedir.


Antropoloji alanında yapılmış bazı çalışmalara göre ilkel kabilelerde yasaklanmış yiyeceklerin yenmesi intihar nedenidir. Yasaklanmış yiyeceği yiyen kişi ilginçtirki kısa bir süre sonra hastalanır ve ölür.


Bazı eski toplumlarda intihar, doğal nedenli ölümün utanç kaynağı olmasından dolayı kahramanlık olarak görülür. Örnek verecek olursak eğer, Eski İskandinavlarda doğal ölüm utanç vericidir ve yaşlılar, kendilerince onurlu bir ölüm metodu(!) olan uçurumdan atlamayı tercih ederlerdi. Hala bazı Güney Pasifik adalarındaki insanlara göre intihar onurlu bir davranıştır.


Yine birtakım antropolojik çalışmalarca, bazı ilkel kabilelerde intihar eylemi olmamıştır. Buradan yola çıkarsak, uygarlıklar ilerledikçe, insan denen kavram intihar eğiliminin olduğunu fark etmiştir.

İNTİHAR FELSEFESİ


Her çağda intihara karşı farklı sesler yükselmiştir. Kimi zaman intiharın savunulabilir olduğu düşünülmüşken, kimi zaman da intihara şiddetle karşı çıkılmıştır. İntiharı konu alan bazı eserler yazıldığı dönemlerde insanların intihar etmesinden sorumlu tutulmuşlardır. Çünkü, toplumun düşünce yapısını belirlemesinde düşünürlerin önemli bir payı olduğu düşünülmüştür.


İntiharı konu alan eserler çoğunuzun da tahmin ettiği gibi çoğunlukla felsefi kitaplardır. Bu eserlerin ortak noktası insanın intihar etme hakkının olup olmadığını sorgulamaktır.


Kronolojik bir sırayla eserleri/düşünürleri inceleyecek olursak;


⦁ Pisagor ruhun ölümsüzlüğüne inandığı için intiharın yasak olduğunu düşünür.


⦁ Platon “Kanunlar” kitabında bazı istisnalar dışında intihara karşı çıktığını belirtir.


⦁ Aristoteles ise savaşta onurunu korumak dışında intiharı kozmolojik boyutta var olan düzenin ve işleyişi bozulmasına neden olan ve eylemsel boyutta da cesaretin zıddı korkaklığın sonucu gerçekleşen bir eylem olarak değerlendirir. (Aristoteles, Nicomachean Ethics: 1116a; Leenaars, 200;7, 8).


⦁ Stoatacılığın* kurucusu Kıbrıslı Zenon’un intiharı değerlendirme biçimi biraz daha farklıdır. Ona göre “bütün eylemleri erdemlilik çerçevesinde cereyan eden bilge insanların fazilete ulaşması, nefsin, aklın kontrolü altında aldatıcı duygulardan uzaklaşmasıyla mümkün olmaktadır. Ancak bilge adamlar, nefs ile aldatıcı duyguların mücadelesinden nefs yönünde başarı sağlamış olsalar da bu süreç içerisinde aldıkları yaralardan ve tamamen bastırdıktan sonra eski kötü dürtülerini hatırlamaktan dolayı bazı sıkıntılar yaşamış olabilirler. Böyle durumlarda, koşullar intiharı bilge adamlar için haklı çıkarabilir” (Pearson, 1891: 16, 17). İntiharı bu şekilde değerlendiren Kıbrıslı Zenon kaynaklara göre yaşlandığında intihar etmiştir.
Eski Yunan’da Stoatacıların intihar hakkındaki düşüncelerinin intiharın artmasına neden olduğu düşünülmüştür.


⦁ Batı Dünyasında Hristiyanlığın egemen olmaya başladığı dönemden Rönesansın başladığı döneme kadar kilise felsefi düşünceler üzerinde hakimiyet kurmuş ve intiharın düşük bir oranda kalmasını sağlamıştır. Ama tamamen engel olamamıştır.


⦁ Rönesans ile birlikte kilise eski gücünü yitirmiştir ve intihar oranları artmaya başlamıştır.


⦁ “Denemeler” eserinde yukarıdaki felsefecilerden de alıntılar yapan Montaigne’in intihar hakkındaki fikirlerini açıklamak için şu alıntıyı kullanmak yeterli olacaktır:

“Hayat bir işinize yaramadıysa, boşu boşuna geçtiyse, onu yitirmekten ne korkuyorsunuz. Daha yaşayıp da ne yapacaksınız”

MONTAIGNE


⦁ 18. Yüzyıl felsefecileri özgürlük temasını sık sık ele aldıkları için intihar hakkında da düşünmüşlerdir. Montesquieu intiharla ilgili yasaları eleştirmiş, Hume ise intiharın suç olmadığını anlatmaya çalışmıştır.


⦁ 19. Yüzyıl felsefecisi Kant ise Hume’a ve intihara karşı çıkmıştır.


⦁ Schopenhauer, Kant kadar kesin sınırlarla karşı çıkmasa da intiharın boş ve aptalca olduğunu savunmuştur.


⦁ Camus ise hayatın yaşamaya değip değmediğini sorgulayarak kendisi göre felsefenin temel sorusunu hazırlamıştır.

TÜM BİLİNENLERİYLE İNTİHAR
-Farberow ve Leonard’ın Maddeleri-

1.İntihar edip de ölen her 10 kişiden 8’i niyetini açıkça çevresine söylemiştir.

2.İntihara teşebbüs eden kişilerin bir kısmı ölümle yaşam arasında bir noktada kalmıştır.

3.İntihara teşebbüs edip hayatta kalan insanların teşebbüsten sonraki ilk 3 ay boyunca tekrar deneme riski vardır.

4.İntihar demokratiktir, zengin veya fakir her kesimde görülür.

5.İntihar bireyseldir, aileden bağımsızdır.

6.İntihara teşebbüs eden kişilerin mutsuz olması onların psikolojik hasta olduğunu belirlemeye yetmez.

İNTİHAR PSİKOLOJİSİ

İntihar psikolojisini doğru bir şekilde ele almak intiharın nedenlerini bulmamızı da sağlar. İntihar psikolojisi dolayısıyla nedenleri tam olarak anlaşılmamış olsa da, intiharın multifaktöriyel olduğu düşünülmektedir.
İntihar, psikolog ve psikiyatristlerin en sık ilgilendiği konulardan biri olmasına rağmen günümüze kadar olan intihara yaklaşım doğru kabul edilemeyeceği için daha yeni yeni aydınlatılmış bir alandır.


İntiharın bireylere yönelik değil de, toplumlara yönelik incelenmesi intiharın biraz daha anlaşılabilir olmasını sağlamıştır.


Hala psikiyatristler, çoğu ruh sağlığı bozuk hastanın intihar etmesi yüzünden intihar etmiş kişileri psikolojik hasta olarak kategorize ederler.
Psikolojide ise psikanalitik yaklaşım ön plandadır. Öyle ki, Freud’a göre intiharı net bir şekilde açıklayabilmek mümkün değildir.

NEDENLERİYLE İNTİHAR


İntiharın nedenlerinden bahsedersek, belirli sınıflandırmalara gitmek işimizi daha da kolaylaştırır. İntihar bireyseldir. O yüzden nedenleri sınıflandırırken karakter ve kişilik özellikleri, sosyal sınıfları, hayat koşullarını esas almak gerekir.


Bütün bu koşullar göz önüne alınıp yapılmış çalışmalara göre insanlar:


⦁ Ailede geçmişinde mental hastalığı olduğunda

⦁ Aile geçmişinde madde bağımlılığı olduğunda

⦁ Şiddetle dolu bir aile geçmişi olduğunda

⦁ Yalnızlık hissettiğinde

⦁ Umutsuzluğu yaşadığında

⦁ Cinsel yönelimine ailesi ya da yakınları karşı çıktığında

⦁ Mental veya psikiyatrik hastalığı olduğunda

⦁ Uykusuzluk problemi yaşadığında

⦁ Silah sahibi olduğunda


Orta derecede intihar düşüncesine kapılma riski taşıyabiliyor.

⦁ Anoreksiya Nervoza

⦁ Dismorfofobi

⦁ Borderline Kişilik Bozukluğu

⦁ Bipolar Bozukluk

⦁ Panik Bozukluk

⦁ Şizofreni

Wikipedia

⦁ Anksiyete

⦁ Madde Kullanımı

İntihar düşüncesi riskini daha da arttırıyor.

Genetik ve intihar hakkında yapılan çalışmalarda ise, aile geçmişinde intihar olanların intihar riskinin daha yüksek olması genetiğin intiharla ilişkilendirilmesine olanak sağlamıştır.

İNTİHARI ÖNLEMEK


İntihar eden birisini engellemek mümkün mü?


Birisinin intiharı düşündüğü fark edersek ne yapmalıyız?


İntiharı önlemek için, önce karşımızdaki kişiyi iyi dinlememiz gerekir. Çünkü çoğu zaman düşündükleri söylediklerinde saklıdır. İntihar düşüncesinde olduğunu söylemiyorsa da takındığı bazı tavırlardan o kişinin intiharı düşündüğünü anlayabiliriz. Böyle bir durumda da o kişinin profesyonel yardım almasını sağlamalı ve en baştan onu ikna etmeliyiz. En önemlisi ona destek olduğumuzu hissettirmeliyiz.


Bir insan söylemleriyle intiharı anlatmıyorsa, kendini başka türlü nasıl ele verir?

İNTİHARI DÜŞÜNÜRKEN…


İntiharı düşünen çoğu insanın yeme ve uyku bozukluğu vardır. Bu kişilerde şiddetli bir karakter değişimi görülür ve sosyal çevresinden uzaklaşmaya başlar. Düşünceleri şiddetlendikçe okuluna, işine ve ilgi alanlarına merakı azalmaya başlar. Her şeyden uzaklaşmaya başladıkça kendi görünümüyle de daha az ilgilenir.


İntiharı düşünen insanların bazıları kısa zaman önce sevdikleri birisini kaybetmiş, bazıları ise daha önceden intihara teşebbüs etmişlerdir.
İntihar düşüncesiyle boğuşan insanlar sürekli ölümle meşgullerdir ve gerekli olmayan riskler alırlar.


Kimi zaman da normalden daha fazla alkol tüketmeye başlarlar.

İNTİHAR NOTLARI


Yazımı bitirmeden önce sizinle bazı ünlü yazarların intihar notlarını paylaşmak istiyorum.


1) Virginia Woolf- Sudan korkan ama ölmek uğruna ceplerini taşla doldurup kendini nehre bırakan kadın, hayat arkadaşına şu sözlerle veda etti:

…Bu yüzden en iyisi gibi gözüken şeyi yapıyorum. Bana mümkün olan en büyük mutluluğu yaşattın. Benim için olunabilecek her şeyi oldun. Bu korkunç hastalık çıkıp gelene kadar iki insanın daha mutlu olabileceğini düşünmezdim. Artık daha fazla mücadele edemeyeceğim. Hayatını mahvettiğimi biliyorum, ben olmazsam çalışabilirsin. Çalışacağını biliyorum. Görüyorsun ya, bunu bile düzgün yazamıyorum. Okuyamıyorum. Demek istediğim o ki, hayatımdaki bütün mutluluğu sana borçluyum. Bana karşı son derece sabırlı ve inanılmaz biçimde iyi oldun. Herkesin bunu bilmesini istediğim için söylüyorum. Eğer biri beni kurtarabilecek olsaydı, bu sen olurdun. Senin iyiliğinin kesinliği dışında her şey uçup gitti. Hayatını mahvetmeye daha fazla devam edemem. İki insanın bizim olduğumuzdan daha mutlu olabileceğini düşünmüyorum.

2)Robert E. Howard- Conan karakterinin yaratıcısı, Viola Garvin’in şiirini alıntılar:

Herkes kaçtı, her şey bitti, öyleyse beni odun ateşinin üzerine koyun; Şölen bitti ve fenerler söndü.”

3) Romain Gary- Hayat arkadaşının ölümünden 1 sene sonra intihar eder ve şunları yazar:


“Çok eğlendim, hoşçakalın ve teşekkürler!”




4) Charlotte Perkins Gilman

İnsan artık bir işe yaramadığında, kaçınılmaz ve yakın bir ölümden emin olduğunda, yavaş ve feci bir ölüm yerine hızlı ve kolay bir ölüm seçmek en basit insan haklarından biridir. Kloroformu kansere tercih ettim.

BİTİRİRKEN…


Ruhsal tedavilerin intihar riskini azalttığı bazı çalışmalarca belirtilse de intihar düşüncesiyle mücadele eden çoğu kişi tedaviyi reddeder.


Ruhsal tedaviler riski azaltsa da tamamen ortadan kaldırmaz.


Kimilerine göre riski tamamen ortadan kaldıran şey mutluluktur…


Siz okurken fark ettiniz bilmem ama ben yazarken intiharı düşünenlerin kendileri için bir çıkış noktası bulamadığını ve kimi zaman kimse tarafından anlaşılamadıklarını fark ettim.


Hayatın kimseyi böyle bir şeyle sınamaması dileği ile…

KAYNAKLAR:

  1. Vikikitap “Psikolojiye Giriş/İntihar” Erişim: 7 Ocak 2020. https://tr.wikibooks.org
  2. BBC “Türkiye’deki intihar vakaları hakkında neler biliniyor?” Erişim: 13 Ocak 2020. https://www.bbc.com
  3. Medical News Today ” What Are The Suicidal Thoughts?” Erişim: 7 Ocak 2020. https://www.medicalnewstoday.com
  4. Psikolojiden Oku “İntihar: Sessiz Bir Yardım Çığlığı” Erişim: 7 Ocak 2020. https://www.psikolojidenoku.com
  5. Türk Dil Kurumu Sözlükleri “İntihar” Erişim: 12 Ocak 2020. https://sozluk.gov.tr
  6. İntiharın Nedenleri “İntiharın Felsefi Nedenleri Erişim: 10 Ocak 2020. http://www.intihar.de
  7. Erol Anar “Bir Kitap Yazdı Dünyayı Değiştirdi: Michel De Montaigne” Erişim: 10 Ocak 2020. https://erolanar.org
  8. American Psychological Association “Suicide warning signs” Erişim: 7 Ocak 2020. https://www.apa.org
    American Psychological Association “Struggling with thoughts of suicide?” Erişim: 7 Ocak 2020. https://www.apa.org
  9. Karakaya M. M. Suicide in Plotinus’ Philosophy on the Axis of Ancient Greek and Roman Philosophy. Beytulhikme Int J Phil. 8 (1) Pages: 339-355, 2018
  10. O’Connor R. C., Nock M. K. The psychology of suicidal behaviour The Lancet Psychiatry. 1(1) Pages:73-85, 2014
  11. Onedio “Edebiyat Dünyasına Damgasını Vuran 13 Ünlü Yazarın İntihar Notları” Erişim: 11 Ocak 2020. https://onedio.com
  12. Listelist “Dünyaca Ünlü 12 Yazarın Arkalarında Bıraktığı Acı Dolu İntihar Notları” Erişim: 11 Ocak 2020. https://listelist.com/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.