Epilepsi Tedavisi ve Mozart Etkisi

Gözlerinizi kapatın ve bir klasik müzik sonatı dinlediğinizi hayal edin. İki farklı piyanodan gelen tınılar iç içe geçiyor ve eş zamanlı kadanslarla kulağınıza bir ziyafet çektiriyor. Müzik size dingin bir keyif veriyor. Öyle ki zihninizin bile aydınlandığını hissediyorsunuz. Dinlediğiniz eser Wolfgang Amadeus Mozart’a (1756-1791) ait K.448 sonatı. Oldukça bilindik olan bu eser; namını sadece klasik müzikteki yerinden değil, aynı zamanda pek çok bilimsel çalışmaya konu olan “Mozart Etkisi”nden de alıyor.

Peki nedir bu Mozart Etkisi?

Henüz bir teoriden ibaret olsa da Mozart Etkisi; uzamsal öğrenme, bellek gibi zihinsel işlevlerin K.448 sonatını dinledikten sonra arttığını savunur. Buna sebep olan etki mekanizması ise hala bilinmemekte. Zekayı arttırdığına dair görüşler kesinlik kazanmamış olsa da birçok tıbbi araştırma, Mozart Etkisi’nin epilepsi tedavisinde tamamlayıcı faktör olarak yer alabileceğini destekliyor.

Örneğin bir çalışmada Mozart Etkisi’nin epilepsili çocuk hastalar üzerindeki etkileri araştırılmış. Hastalar iki gruba bölünmüş ve gruplardan birine K.448 sonatı dinletilmiş. Çalışma sonunda ise müzik dinletilen grubun interiktal epileptiform deşarjlarının (İED) azaldığı yani hastaların epilepsi nöbeti geçirmedikleri dönemlerde anormal beyin işlevlerinde azalma olduğu gözlemlenmiş. Yine müzik dinletilen grupta EEG sonuçlarına göre beyin dalgalarında artış görülmüş. Ayrıca bu hastaların parasempatik sinir sistemi aktifleşmiş ve bu sayede kalp atış hızı yavaşlamış. Bu da hastaların sakinleşmesine yardımcı olmuş. Bir başka çalışma ise günlük dinlenilen K.448 sonatının epilepsi hastalarında geçirilen nöbet sayısını azalttığını göstermiş. Bunlar gibi daha birçok çalışma Mozart Etkisi’nin epilepsi tedavisindeki olumlu sonuçlarını bulmaya devam ediyor.

Ancak çalışmalar ne kadar umut vadetse de yeterli değil. Çünkü sonuçları etkileyebilecek birçok faktör mevcut ve çalışmalar bu faktörleri değerlendirmek açısından yetersiz kalıyor. Ayrıca deneylerdeki kişi sayılarının az olması da sonuçların anlamlılığını azaltıyor. Etkilerin altında yatan sebebin tam olarak bilinmemesi de zorluk çıkaran faktörlerden bir tanesi.

Yine de çalışmaların iyileştirilmesiyle birlikte daha güvenilir ve kesin sonuçlar elde edilmesi çok da uzak bir gelecekte değil. Mozart Etkisi’nin bir tedavi yöntemi olarak yerini alması için verilen uğraşlar da birçok kişiye umut ve heyecan veriyor. Çünkü müzik, sadece bu konuda araştırma yapan bilim insanlarının veya müzisyenlerin değil hepimizin hayatının vazgeçilmez bir parçası. Ve onun ruhumuzun ötesinde zihnimize de iyi gelmesi ihtimali, bilimin ve sanatın birbirini fazlasıyla etkilediğinin en büyüleyici göstergesi.

Kaynakça:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.