Migren

(Başağrısı çeken ofis personeli. Görsel Kaynağı: Prostock-studio/Shutterstock)

Genetik alanında yapılan araştırmalar arttıkça baş ağrısının genlerle olan ilişkisi daha iyi anlaşılmıştır. Dünyadaki yetişkinlerin neredeyse yarısı aktif baş ağrısından yakınmaktadır. Baş ağrısı primer ve sekonder olarak ikiye ayrılır. Primer baş ağrısının altında yatan başka bir sebep yoktur. Sekonder baş ağrısı ise nörolojik ya da sistemik bir hastalıktan dolayı açığa çıkar. Bu yazıda migrenin genlerle ilişkisi işlenmiştir.

Migren

Toplum bazlı aile çalışmaları, aileden aktarılan genler ile migren riskinin arttığını göstermiştir. Migren hem genetik hem de çevresel faktörlerden etkilendiği için çok faktörlü bir bozukluktur. Ancak genetiğin etkisi baskındır. Migren genlerinin aktarılma olasılığı %40-50’dir.

Aurasız ve auralı migrenin farklı hastalıklar olduğu ileri sürülmüştür. Bu auranın üç tipi vardır: Görsel, işitsel aura ve dil aurası. Migren başlamadan önce bu üç duyuda da geçici bozukluklar meydana gelebilir. En yaygını görsel auradır ve migreni olan bireylerin %99’unda görülür.

(Migren aura örneği. Görsel Kaynağı: Marti Bug Catcher/Shutterstock, ID: 1245008320)

Ailesel Hemiplejik Migren (FHM)

Ailesel Hemiplejik (Felçli) Migren (FHM) nadir görülen şiddetli ve auralı bir migrendir. Aura sırasında Hemiparezi (vücudun bir yarısında zayıflık) ile karakterizedir. Hemiparezi birkaç dakika, bazen günler sürebilir. Başta sıklıkla Epilepsi ile karıştırılır. FHM ataklarını hafif kafa travmaları tetikleyebilir. Hemiparezi dışında hastaların %20’sinde Serebellar Ataksi, Epilepsi, zeka geriliği, beyin ödemi ve ölümcül koma görülebilir.

FHM üç farklı gen sonucu açığa çıkabilir. Bunlar FHM1 CACNA1A, FHM2 ATP1A2 ve FHM3 SCNA1’dir.

Kromozom 19p13’te bulunan CACNA1A geni FHM için belirlenen ilk gendir. FHM1 geni por oluşturan P/Q tipi Cav2.1 voltaj kapılı nöronal kalsiyum kanalının Alpha 1A alt birimini kodlar. Bu kanalın asıl görevi periferal nöromusküler kavşaklardaki ve beyincik, beyin sapı ve serebral kortekste bulunan merkezi sinapslardaki nörotransmiter salınımını modüle etmektir. CACNA1A geni mutasyonları sonucu Serebellar Ataksi, Tip 2 Episodik Ataksi, Progresif Ataksi, Tip 6 Spinoserebellar Ataksi ve Epilepsi görülebilir.

ATP1A2 geni 1q23 kromozomunda bulunur. Na+/K+ ATPaz pompasının Alpha 2 alt birimini kodlar. Bu alt birim Na+, K+ ve ATP’ye bağlanır. Aynı zamanda ATP hidrolizinden faydalanarak sodyumu hücre dışına ve potasyumu hücre içine alır. Sodyumun dışa pompalanması glutamat ve kalsiyum transportu için önemlidir. ATP1A2 proteini en çok yeni doğanların nöronlarında ve erişkinlerin glia hücrelerinde sentezlenir. Erişkinlerde bu spesifik ATPaz’ın görevlerinden biri glia sinaptik boşluğundan potasyum ve glutamatın hücre içine alınımını modüle etmesidir. ATP1A2 genindeki mutasyon Serebellar Ataksi, Çocukluk Çağı Alternan Hemipleji ve İyi Huylu Fokal İnfantil Konvülsiyonları’na neden olabilir.

(Migren ve küme baş ağrılarını tedavi etmek için kullanılan Sumatriptan. Görsel Kaynağı: Sonis Photography/Shutterstock, ID: 1831964161)

Kromozom 2q24’te bulunan SCNA1 geni nöronal voltaj kapılı sodyum kanallarının (Nav1.1) Alpha 1 alt birimini kodlar. Nav1.1 kanalları aksiyon potansiyelinin oluşumu ve dağıtımında önemli rol oynar. SCNA1 geninde meydana gelen 100’den fazla mutasyonda Çocukluk Çağı Epilepsisi ve ateşli nöbetler görülür. Ancak bu semptomları gösteren hastalarda migren olmaz. SCNA1 geni FHM’yle nadiren ilişkilidir.

Sporadik Hemiplejik Migren (SHM)

Sporadik Hemiplejik Migren (SHM) çevresel faktörler ya da yaşlılık sonucu açığa çıkar. Nispeten sık görülür ve SHM’nin mutasyona sebep olduğu durumlarda o kişiye “İlk FHM Hastası” denebilir. Bu genler de FHM’de olduğu gibi nesilden nesle aktarılabilir. Buna rağmen FHM ve SHM arasındaki genetik ilişki tam olarak anlaşılmamıştır.

CSD of Leao

Migrenin asıl sebebi Leao Kortikal Yayılan Depresyon’dur (CSD of Leao). Deney hayvanlarında CSD beyin korteksi boyunca yavaşça yayılan (2-5 mm/dk) nöronal ve glial depolarizasyon dalgasıdır ve büyük bir iyon akışı olur. Ancak bu dalgadan sonra uzun süreli bir inhibisyon olur. Elektrofizyolojik değişimler serebral kan akışının artıp azalmasıyla ilgilidir. CSD güçlü uyaranlara karşı bir savunma mekanizmasıdır. Beyin dokusu, kortikal travma, serebral iskemi ve yüksek konsantrasyonda potasyumun ya da glutamat gibi nöroeksitatör amino asitlerin kortekste artması sonucu tetiklenebilir.

(Parasetamol tabletleriyle migren. Görsel Kaynağı: MinskDesign/Shutterstock, ID: 1561126448)

Bilgi Kaynakçası

  1. Cutrer, F. Michael, and Karina Huerter. “Migraine aura.” The neurologist 13.3 (2007): 118-125.
  2. Healthline. Suzanne Falck M.D., FACP. “Everything You Should Know About Hemiparesis” 05.06.2017, 13.05.2021.
  3. Van Den Maagdenberg, Arn MJM, et al. “Genetics of headaches.” Handbook of clinical neurology. Vol. 97. Elsevier, 2010. 85-97.
  4. Green, Mark W. “Secondary headaches.” CONTINUUM: Lifelong Learning in Neurology 18.4 (2012): 783-795.
  5. Melek, İsmet M., Esra Okuyucu, and Taşkın Duman. “Küme baş ağrısı.” Türkiye Aile Hekimliği Dergisi 10.3 (2006): 117-122.
  6. Robbins, Matthew S., and Richard B. Lipton. “The epidemiology of primary headache disorders.” Seminars in neurology. Vol. 30. No. 02. © Thieme Medical Publishers, 2010.

Görsel Kaynakçası

  1. Prostock-studio/Shutterstock
  2. Marti Bug Catcher/Shutterstock, ID: 1245008320
  3. Sonis Photography/Shutterstock, ID: 1831964161
  4. MinskDesign/Shutterstock, ID: 1561126448

Aylin Ayşe Dinç

İstanbul Okan Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi dönem 2 öğrencisiyim. Liseden beri çeşitli makale yazma deneyimlerim oldu. Şu anda genetik alanında yazıyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.