“Halýssō”dan “Bunalmak”

Semiha Berksoy-Annem ve Ben 1974

 Halüsinasyonlar ilk kullanıldığında yani 1500’lü yıllarda “dalgın zihin” anlamına geliyordu. William James’in “Psikolojinin İlkeleri” isimli kitabında ise “duyusal bilinç biçimidir, duyular ortada gerçek bir nesne mevcutmuşçasına nitelikli ve sahicidir” şeklinde tanımlanmaktadır.

   İnsanları işitsel olsun, görsel olsun ya da kokusal olsun sanki altında gizli mesajlar varmış gibi düşündüren gerçekte olmayan “şeylerdir”. Şeyler dedim çünkü bu durumu yaşamadığım için sadece okuduğum kadarıyla biliyorum ve o “şeyler” in yerini ne tutabilir kestiremiyorum.

   Halüsinasyonlar ve yanlış algılama arasında sınırın tespiti her daim mümkün değildir. Aslında düşününce insan kendisiyle ilgili bile şüpheye düşebiliyor bence. Çok esprisi olan bir durumu söylemek istiyorum bu konuyla ilgili mesela bir insan bir yığın kıyafeti gece siluet gibi görürse? Ya da bir yığın kıyafeti “çok sık” bir şekilde siluet olarak görürse?

a. Peki Halüsinasyonlara Neler Sebep Olabilir?

   Halüsinasyonlar aşırı yorgunluk stres durumlarında görülebiliyor. Monoton bir hayat da buna neden olabiliyor.

   Bunun için bir deney tasarlanıyor. Gönüllü üniversite öğrencileriyle yapılan bu deneyde tüm uyaranlardan “fiziksel” olarak arındırılan öğrenciler belli bir süre sonra halüsinasyonlar görmeye başlıyor.

b. Birkaç Örnekle Halüsinasyon Çeşitleri

 August Natterer-My Eyes at The Moment of The Apparitions

  Bir hastalığı tedavi için kullandığımız ilaçlar da buna neden olabiliyor, mesela Parkinson. Hastalıktaki hayatı olumsuz etkileyen durumları azaltmak için verilen L-DOPA ilacının bazı dozları halüsinasyonlara neden olabiliyor. Bazı hastalar bu ilaca karşı daha hassas olabiliyor. Leonard L. isimli bir hasta L-DOPA denilen ilacı almaya başladığında kapalı televizyonda yüzler görmeye başlıyor. Aynı zamanda odasındaki tabloların hayat bulduğunu görüyor. Başka bir Parkinson hastası olan Ed’de ilacı kullandıktan sonra özel alanını işgal ettiğini düşündüğü insanlardan oluşan halüsinasyonlar görüyor ancak onun nöroloğu kısa bir süre ilacı kesiyor. Ed’in hayatı bu kısa sürede Parkinson yüzünden zehir olmuş, nöroloğu daha sonra dozu azaltıyor ve Ed’in halüsinasyonları tamamıyla kayboluyor.

   Sonradan görme yetisini kaybetmiş insanların bir kısmı da görsel halüsinasyonlar görebiliyor. Bu durum boşalan görsel alanın yerini artık beynin veri almadan doldurması yüzünden oluyor.

  Beyinde meydana gelen bir durumdan dolayı sürekli ya da aralıklı bir ses duymak beyne de işkence, beynin bizi kandırırken kendi sağlığından da feragat etmesi. Bir kadın daha önceden duyduğu bir ilahiyi onlarca kez tam ve bir kez de yarım şekilde duyuyor. Kadın yarım duyduğu son ilahi için hoşnutsuzluk yaşıyor. 

Anozmisi (meydana gelen koku ve tat alma bozuklukluğudur) olan bir hasta bir gün sabah kahvesinin kokusunu alıyor.  Bunun üzerine nöroloğuna koşa koşa gidiyor. Nöroloğu testlerden sonra iyileşme belirtisi göstermediğini söylüyor ama nasıl oluyor da koku alıyor birden? Bu durum görme yetisini kaybeden kişilerde gerçekleşen görsel hayal etme durumuyla aynıydı sadece farklı yolda bir işleyişi olan yani bu hasta bir duyunun kaybından sonra o duyuyla ilgili yüksek derecede hayal etme becerisine sahip olmuştu.

  Dokunma duyusunda meydana gelen halüsinasyonlar da vardır birilerinin size dokunuyor olması hissi ya da bir şeylerin size temas hissi de başka bir halüsinasyon türüdür. Somatik halüsinasyonlar: Genelde iç organlarda meydana gelen yanma ya da içinden bir şeyin kişiyi kemirmesi şeklinde kendini gösteren halüsinasyonlardır.

Kaynakça:

https://www.wikiart.org/en/august-natterer/my-eyes-in-the-time-of-apparition-1913

https://www.artfulliving.com.tr/sanat/yapamazsa-olecekmis-gibi-i-1468

SACKS, Oliver. (2021) Halüsinasyonlar. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.