HEKİMLİK BİR YEMİNE SIĞABİLİR Mİ?

HEKİMLİK BİR YEMİNE SIĞABİLİR Mİ?

Ortada Hipokrat oturmakta solunda Empedokles, Platon, Aristoteles; sağında ise hasta başında Herofil bulunmaktadır.

Bilindiği üzere hasta hekim ilişkileri, tıbbi etik tartışmalarının temelinde yatan ana konulardan biridir. Öyle ki tıbbi etiği bir çınara benzetecek olursak köklerinin hasta hekim ilişkileri olduğunu söylemek ve etiğin de bu köklerden beslenerek gelişip dönüştüğünü belirtmek sanırım yanlış olmayacaktır.  O nedenle bu yazımda hasta hekim ilişkilerinin hekimlere bakan yönüne bir giriş olarak Hipokrat yemininden bahsetmek istiyorum. Hekimlik görevinin yemin edip diplomayı aldıktan sonra başladığını düşünürsek etik sorumluluklarımızın da bu yeminle resmiyet kazandığını söyleyebiliriz. Günümüzde birçok tıp fakültesinin mezuniyet törenlerinde hekim adaylarının sesiyle salonlarda yankılanan bu yemin, başta hekim-hasta ilişkileri olmak üzere hekimler arası ilişkiyi de kapsayan hekimlik değerlerinin bir mihenk taşı olarak görülmektedir.

HİPOKRAT YEMİNİ NEDİR?

Atina’da Hipokratı içeren bir fresk sanatı

Hipokrat yemini 4. yy ‘da ortaya çıktığı düşünülen ve Hipokrat’ın adını taşısa da onun yazdığına dair kanıtların olmadığı hatta ölümünden 100 yıl sonra yazıldığı iddia edilen kutsallık dahi atfedilen bir belgedir. (1) 2500 yıl içinde orijinal formundan günümüze dek birçok kez yenilenmiş, son olarak 2017’de güncellenerek Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesi ve Hekimlik Andı adıyla anılmaya başlamıştır.

Bu belge hekimlik mesleğinin etik davranış standartlarını belirleyen ilk yazılı belge, etik kod olarak görülmektedir. Günümüzde yasal hükmü olmayan ancak yaygın olarak kabul gören onurlu davranışın esaslarını tanımlamakta ve bu konuda hekimlere bir çerçeve çizmektedir.

HİPOKRAT YEMİNİNİN EN ESKİ FORMU

Hipokrat yemini

Hipokrat yemininin en eski formundaki bazı kısımların gerçek anlamı tam olarak anlaşılıp kavranamadığı için hakkında farklı kaynaklarda farklı çeviriler mevcuttur. Sizler için birkaç kaynaktan yararlanarak derlediğim bir örneği şu şekildedir:

‘Hekim Apollon, Aesculapius, Hygia, Panacea ve bütün tanrı ve tanrıçalar adına yemin ederim ki gücüm yettiğince ve yargım ölçüsünde bu yemini ve şartı yerine getireceğim: Bana bu sanatı öğreteni annem ve babam kadar değerli göreceğim, onunla bu hayatta yoldaş olacağım, malımı onunla paylaşacağım, gerektiğinde ihtiyaçlarını karşılayacağım; neslini kardeşlerim olarak göreceğim ve öğrenmek isterlerse onlara bu sanatı ücret veya koşul olmaksızın öğreteceğim; belirlenmiş kurallar, dersler ve her türlü öğretim şekliyle bu sanat bilgisini sadece oğullarıma, öğretmenlerimin oğullarına, bu sözleşmeye bağlı kalan ve tıp yasasına göre bu yemini eden öğrencilere aktaracağım ancak başkalarına aktarmayacağım. Yeteneğim ve yargım ölçüsünde hastalarımın yararına olduğunu düşündüğüm tedaviyi uygulayacağım ve zararlı ve zarar verici her ne varsa ondan kaçınacağım. İsteyen hiç kimseye ölümcül bir ilaç vermeyeceğim ve böyle bir tavsiyede bulunmayacağım. Benzer şekilde bir kadına çocuk düşürmesi için araç vermeyeceğim. Saflık ve kutsallıkla hayatımı sürdürecek ve sanatımı uygulayacağım. *Taş nedeniyle acı çeken hastaları kesmeyeceğim ancak bu işi uygulayıcılarına (cerrahlara) bırakacağım. Hangi eve girersem gireyim oraya hasta yararına gireceğim ve ister hür ister köle olsun erkek ve kadınların vücudunu kötüye kullanmak dahil her türlü kasıtlı zarar ve suiistimallerden kaçınacağım. Hastalarımın hayatlarında, mesleği pratiğim ile ilişkili olsun ya da olmasın, dışarıda konuşulmaması gereken ne görür ve duyarsam tüm bunları özel kabul edip gizli tutacağım. Bu yemini çiğnemeden tuttuğum sürece hayatımı ve sanat uygulamalarımı mutlulukla insanların tümünden ve her zaman saygı görerek sürdürmek bana bahşedilsin! Ama ona ihanet eder veya onu çiğnersem tam tersini yaşamak nasibim olsun!’ (2, 3, 4)

*Çevirilerde en çok tartışılan kısım burası. Farklı çeviri yazarları bu bölümü ‘Taş için cerrahi yapmayacağım. Bunu yapanlara bırakacağım.’ veya ‘Bıçağı taş nedeniyle acı çekenlerde dahi kullanmayacağım, ancak bu işle uğraşanlar lehine geri çekileceğim.’ şeklinde farklı şekillerde çevirmekte. Burada tartışılan birinci konu taş ile kastedilenin safra kesesi mi mesane mi yoksa böbrek taşı mı olduğudur. İkinci kısım ise hekimlerin her türlü cerrahi işlemden mi yoksa sadece litotomi ve kastrasyondan mı kaçındığıdır. (7) Bunun dışında cerrahiden kaçınılma sebebi olarak o dönemde cerrahinin hekimler tarafından hor görülmesi ile cerrahinin oldukça mortal seyretmesi şeklinde farklı görüşleri öne sürenler de bulunmaktadır.  Bunula ilişkili olarak hastaya yarardan çok zarar verilebileceği ve bu nedenle bu işin cerrahlara bırakılması gerektiğini savunan taraflar da mevcuttur.

MODERN HİPOKRAT YEMİNİ

Hipokratı simgeleyen bir heykel

Hipokrat yemininin ilk formu yüzyıllar boyunca hekimlere ışık tutmuş, zaman içinde her dönemin değişen koşulları gereğince adeta bir heykeltıraşın elindeki bir heykel gibi yontularak, dönüştürülerek günümüzdeki son şekline kavuşmuştur. Bu yemini temel alarak birçok üniversite ve dernek Hipokrat yemininin analoglarını oluşturmuşlardır. Bunlardan en çok bilinenlerinden biri de Dünya Tabipler Birliği bünyesinde Eylül 1948’de Cenevre’de kabul edilen Cenevre Bildirgesidir. (6) 1968, 1983, 1994’te sırasıyla Sydney, Venedik ve Stockholm’de değiştirilen; Mayıs 2005 ve 2006’da Fransa’da gözden geçirilen ve son olarak Ekim 2017’de değiştirilen bildirgenin günümüzdeki şekli aşağıdaki gibidir:

Hekimlik mesleğinin bir üyesi olarak;
Yaşamımı insanlığın hizmetine adayacağıma,

Hastamın sağlığına ve esenliğine her zaman öncelik vereceğime,

Hastamın özerkliğine ve onuruna saygı göstereceğime,
İnsan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğime,

Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime,

Hastamın bana açtığı sırları, yaşamını yitirdikten sonra bile gizli tutacağıma,

Mesleğimi vicdanımla, onurumla ve iyi hekimlik ilkelerini gözeterek uygulayacağıma,

Hekimlik mesleğinin onurunu ve saygın geleneklerini bütün gücümle koruyup geliştireceğime,

Mesleğimi bana öğretenlere, meslektaşlarıma ve öğrencilerime hak ettikleri saygıyı ve minnettarlığı göstereceğime,

Tıbbi bilgimi hastaların yararı ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için paylaşacağıma,

Hizmeti en yüksek düzeyde sunabilmek için kendi sağlığımı, esenliğimi ve mesleki yetkinliğimi korumaya dikkat edeceğime,

Tehdit ediliyor olsam bile, tıbbi bilgimi, insan haklarını ve bireysel özgürlükleri çiğnemek için kullanmayacağıma,

Kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine, ant içerim. (5)

GÜNÜMÜZDE HİPOKRAT YEMİNİNE YAKLAŞIM

Amsterdam’da Hipokrat Heykeli

Günümüz modern formları incelediğimizde değişen ve dönüşen dünya koşulları sebebiyle tanrı ve tanrıçalar adına yeminin, son kısımdaki dileklerin, günümüzde çokça tartışılan ötenazi ve abortus kısımlarının çıkartıldığını görmekteyiz. Bunun da aslında tıbbın her alanında olduğu gibi güncelliği koruma gayretinden doğduğunu söyleyebiliriz. Bu gayret günümüzde etik tartışmalarla hala sürmekte, Dünya Tabipler Birliği gibi uluslararası derneklerin genel kurullarında alınan karalarla da tescillenmektedir. Öte yandan günümüzde Hipokrat yemininin gerekliliği hakkında da tartışmalar süregelmekte ve yeminin günümüz tıp pratiği ile ilgisiz olduğunu ve ihtiyaçları tam olarak karşılamadığı yönünde konuyla ilgili birçok karşıt görüş de bildirilmektedir.

Elbette Hipokrat yemininin her şeyi kapsadığını savunmak hekimliğin bir yemine sığdırılabileceğini iddia etmek kimimize göre ütopik olacaktır belki ancak önümüzde bize yol gösterici bir rehber olarak durması, önemli ve üzerinde durulması gereken noktaları vurgulaması açısından Hipokrat yemini bence oldukça kıymetli ve eşsiz bir eserdir. Zaman zaman budansa da yeniden dallar veren bir çınar misali yüzyıllardır ayakta duran ve kökleri tarihe uzanan bu yemin yine bir çınar misali bir gün kökünden kesilip devrilir mi yoksa etrafı kuşatırcasına sarıp sarmalar mı bilemem. Ancak her iki türlü de belki de hekimliği bir yemine sığdırabilmek mümkündür. Çünkü önemli olan hekimlikten ne anladığımız, hekimliği nasıl gördüğümüzdür. O yüzden bu sorunun cevabını herkes kendince cevaplamalıdır bence: ‘Hekimlik bir yemine sığabilir mi sizce?’

KAYNAKÇA:

  1. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5755201/
  2. https://www.nlm.nih.gov/hmd/greek/greek_oath.html
  3. https://www.britannica.com/topic/Hippocratic-oath
  4. https://www.pbs.org/wgbh/nova/doctors/oath_classical.html
  5. https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=295283a8-f03e-11eb-9018-02370ea20223
  6. https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=b6b3bd8a-c9e0-11e7-8a71-159198489f44
  7. https://www.researchgate.net/publication/309275597_Lithotomy’s_prohibition_and_referral_to_experts_in_medical_oaths_of_hippocratic_stemma

2 thoughts on “HEKİMLİK BİR YEMİNE SIĞABİLİR Mİ?

  • 12 Mart 2022 tarihinde, saat 17:50
    Permalink

    Merhaba Hatice Hanım, yazılarınızı beğenerek dikkatlice okuyorum.Bizleri aydınlattığınız için çok ama çok teşekkür ediyorum. Devamını dört gözle bekliyorum. Kaleminiz sağlam ömrünüz bereketli olsun

    Yanıtla
    • 12 Mart 2022 tarihinde, saat 18:16
      Permalink

      Beğenmenize sevindim. Yorumlar ve eleştiriler benim için oldukça kıymetli. O yüzden yorumunuz ve güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Bir sonraki yazımda bulmayı dilediğiniz konular varsa buradan benimle paylaşabilirsiniz. Sağlıcakla kalın 🙂

      Yanıtla

Hatice Akbulut için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.