FİL ADAM VE PROTEUS SENDROMU

Bir insanın doğumdan itibaren büyümesi , bu büyüme bazı yaş ve kişilik özelliğine göre hızlanıp yavaşlasa da, olağan bir şeydir. Hayatın her anında fark edilemeyecek kadar küçük de olsa devam eden bu değişim orantılı ve çoğunlukla simetriktir. Bu büyümenin asimetrik , orantısız ve aşırı olması ise Proteus sendromunun karakteristik özelliğidir. Proteus sendromundan etkilenen bireylerde  iskelet, kan damarı ve cilt malformasyonu görülmektedir. Bunun yanında iyi ve kötü huylu tümör, pulmoner emboli ve serebriform bağ dokusu nevüsü olarak bilinen kalın, kabarık ve derin oluklu lezyonlara neden olabilir. Bu yan etkilerden dolayı meşhur olan ve Proteus sendromunun belki de en ünlü vakası Joseph Merrick namı diğer Fil Adam’dır. Hastalığı hem ünü hem de ölümü getiren Joseph Merrick’in dikkatlice kayıt edilmiş hayatı Proteus sendromunun gelişimini ve zorluklarını insanlığa gösteren bir belge niteliği kazanmıştır.

FİL ADAM VE PROTEUS SENDROMU

Joseph Merrick ve Hikayesi

Çocukluğu ve Hastalığın Başlangıcı

5 Ağustos 1862’de sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen Joseph 5 yaşına kadar normal bir çocukluk geçirdi ,5 yaşına geldiğinde ise annesinin, hamileliği sırasında bir fil tarafından korkutulmasına atfettiği, pütürlü, grimsi cilt lekeleri geliştirdi. Bu lekelerin yanı sıra vücudunda tümör oluşumları devam etmesine nispeten normal bir çocukluk geçirdi ve okula gitti. Okuldan ayrılıp iş hayatına atılması gerektiğinde ise işe başlamasından kısa bir süre sonra sağ el bileği çapının 30 cm olmasından dolayı işi yapamamaya başladı. Farklı bir işte ikamet etmesi de artan deformasyonları yüzünden konuşamaması ve farklı görüntüsü yüzünden kısa sürdü.

Fil Adam’ın Keşfi

1884’te deformasyonlarından yararlanmak isteyen Joseph Merrick tuhaf insanlar gösterisinde ‘Yarı Fil ,Yarı Adam İşte FİL ADAM !’’sloganı ile sergilenmeye Londra’ya gitti. Gösterinin karşısında bulunan hastaneye Dr. Frederick Treves tarafından muayene edilmeye davet edildiği zaman ise  deformitelerin aşırı hale geldiği tespit edildi. Başının çevresi yaklaşık 1 metre ölçülen Joseph aynı zamanda kalçasındaki deformasyon yüzünden yürürken bastona ihtiyaç duyuyordu. Verileri Londra Patoloji Derneği’ne sunulan Merrick daha fazla incelenme teklifini kendini “sığır pazarındaki bir hayvan” şeklinde hissettirdiğinden dolayı reddetti. Merrick’in muzdarip olduğu bozukluğun uzun zamandır son derece şiddetli bir nörofibromatoz vakası olduğu düşüncesi sonradan Proteus sendromu teşhisi ile değiştirildi.

Hastane Yuvası

Menajeri tarafından dolandırılıp terk edildikten sonra tekrar yolu hastaneye düşen Merrick’in artan deformasyonu yüzünden yardıma ihtiyacı olduğuna karar kılındı fakat hastanenin ‘tedavi edilemezlere ‘bakamayacağı belirtildi. Çözüm olarak Londra Hastanesi başkanı Carr Gromm The Times’da Merrick’in durumunu anlatan ve yardım isteyen bir yazı yayımladı. Yazıya dönüt olarak aktris Madge Kendal ve Galler Prensesi Alexandra’nın da dahil olduğu bir grup  Merrick’e hayatının geri kalanını yaşayabileceği bir yuva için yeterli parayı temin etti.

Dünyaya Vedası

11 Nisan 1890’da dünyaya gözlerini yuman Merrik yatakta sırtüstü yatar  vaziyette bulundu. Başının büyüklüğü nedeniyle başı dizlerine dayanacak şekilde oturarak uyuyan Merrick’in  başlangıçta nefes borusunu ezdiği için boğularak öldüğü düşünülüyordu fakat  ilerleyen zamanlarda yatağa uzanmasından dolayı ezilmiş veya kopmuş bir omurilikten öldüğü kanaatine varıldı. Vefatından sonra iskeleti Londra Hastanesi sergisinde yer aldı. Hastalığının nedeni ilk başta fil hastalığı(elephantiasis) sanılsa da modern zamanda Poteus Sendromu olduğu kanısına varıldı.

Proteus Sendromu

Genetik Altyapısı

Proteus sendromu, AKT1 genindeki bir mutasyondan kaynaklanır. AKT1 geni, hücre büyümesini ,bölünmesini ve hücre ölümünü düzenlemeye yardımcı olur. Bu gendeki bir mutasyon, bir hücrenin kendi büyümesini düzenleme yeteneğini bozar ve anormal şekilde büyümesine ve bölünmesine izin verir. Bu aşırı büyümenin belirginleşmesi 6 ila 18 ay arasında fark edilir ve yaşla birlikte şiddetlenir.  Bazı yayınlanmış çalışmalarda PTEN adlı bir gendeki mutasyonlar Proteus sendromu ile ilişkilendirilmesine rağmen bazı araştırmacılar PTEN gen mutasyonuna sahip çoğu insanın “PTEN Hamartom Tümör Sendromu”  adı verilen daha büyük bir hastalık grubunun parçası olarak kabul etmektedir.

Bu mutasyon somatik mutasyon olarak adlandırılır ve doğumdan önce gelişimin erken evrelerinde bir hücrede rastgele ortaya çıkar. Kişinin kendi vücut  hücrelerinde gerçekleşen bir mutasyon olduğu için  ebeveynlerden kalıtılamaz ve bir sonraki jenerasyona verilemez.

Etkilenen kişilerin semptomlarının  değişkenliği kısmen sağlıklı hücrelerin anormal hücrelere oranına bağlıdır, buna “mozaiklik” denir. Tüm hücreler anormal gene sahip olduğunda ise durum yaşamla uyumlu değildir .

Toplumda Görülme Sıklığı

Proteus sendromu oldukça nadir görülen bir hastalıktır. Tıp literatüründe yaklaşık 200 hasta kayda geçmiştir ve tüm ırksal gruplardan insanları etkilediği görülmesinin yanı sıra erkekleri kadınlardan biraz daha sık etkilediği saptanmıştır. Proteus sendromunun teşhisi çok zor olduğu için bazen asimetrik büyümeden kaynaklanan semptomları Proteus sanarak yanlış teşhis konmakta, bazı insanlar ise teşhis edilememektedir.

Teşhis Süreci

Proteus sendromunun teşhisi, yayınlanmış klinik tanı kriterleri ve moleküler testler kullanılarak yapılmaktadır .AKT1’deki gen varyantının teşhisini zorlaştıran neden gen değişikliğinin nadiren kanda oluşması ve testin çalışması için doku biyopsisin  gerekliliğidir. 

Teşhiste kullanılabilecek diğer tanı teknikleri arasında kafatası lezyonları için bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları, akciğer kistleri için akciğerlerin yüksek çözünürlüklü BT taraması, beyin, karın, pelvis ve uzuvlar için manyetik rezonans görüntülemesi (MRI), skrotal veya yumurtalık kitlelerini ve derin ven trombozlarını değerlendirmek için ultrason bulunmaktadır.

Gelece Bakış

Proteus sendromunun şu an spesifik bir tedavisi yoktur. Semptomları hafifletmek için profilaktik ve semptomatik bir yaklaşım gerekmekte bunun için ortopedist, kraniyofasiyal cerrah, plastik cerrah, dermatolog, diş hekimi, beyin cerrahı, genetikçi ve psikoloğu içeren bir multidisipliner ekip gerekmektedir. Bu şekildeki multidisipliner yaklaşım ve gen bazındaki keşifler bu hastalığın anlaşılmasında ve tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır.

Kaynaklar

https://www.nature.com/articles/5201638

https://rarediseases.org/rare-diseases/proteus-syndrome/

https://www.nature.com/articles/3880510

https://medlineplus.gov/genetics/condition/proteus-syndrome/

https://www.britannica.com/biography/Elephant-Man

https://www.biography.com/performer/elephant-man-joseph-merrick

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.