Neandertal Atalarımız Ve Genimize Bıraktıkları Miraslar

Ekim ayını başlangıcında Nobel Ödülleri’nin açıklanmasıyla tekrar gündeme gelen Neandertal’ler insanlığa dair bilmediklerimize ışık tutmaya devam ediyor. Homo Saphiens’in akrabası olmasına karşın farklılıkları ve bilinmeyen yok oluşları ile gizemlerini sürdüren Neandertal’ler  Dr.Svante Pääbo  sayesinde çözümleniyor

İnsan dünyada ilk adımını  attığı  zamandan itibaren oluşan gelişmeleri kafamızda şekillendirmeye çalışınca  çoğunluğun aklına  lineer bir zaman çizelgesi gelse de gerçekte daha çatallı bir görüntüsü vardır . Bu çatallanmaya neden olan parçalardan biri  ise Homo Neandertal’lerin Homo Saphiens atalarımızla yaklaşık 2.000 ila 5.00 yıl birlikte yaşayıp nedeni bilinmez bir şekilde yok olmaları ve yok oluşlarına rağmen Dünya’ya izlerini bırakmayı başarmaları. Bahsedilen iz aslında bazılarımızın varlığını oluşturuyor, genetiğimizi .Bu gizli atalarımızın  homo Saphiens’lere oranla  avantajlı  ve dezavantajlı genlerinin modern sağlık problemlerine tuttuğu ışık bizi bir çözüm yoluna yönlendiriyor olabilir.

Homo Neanderthalensis

200.000 yıl önce Avrasya’da ortaya çıkan ve ilk keşfedilişi yerden , Neander Vadisi’nden, esinlenerek isimlendirilen atalarımız ,kemikleri iyi koruyan kireçtaşı mağaralarının bol olduğu bir ülkede yaşadıklarından, diğer tüm arkaik insan gruplarından daha iyi tanınırlar. Ne kadar iyi korunsa da on binlerce yıl boyunca DNA’nın bozulmasından kaynaklanan aşırı teknik zorluklar ve mikroorganizmalar ile çağdaş insanlardan kaynaklanan kirlenme , soyu tükenmiş hominin formlarından arkaik DNA analizini oldukça zorlaştırdı .Şu an elimizdeki araştırmalar ve DNA örneklerimiz ile atalarımızı tanımaya başlayabiliriz.

Homo Sapiens ile farkları

Yan yana konuldukları zaman iki türün iskeleti arasındaki farkı anlamak uzman olmayı gerektirmiyor. Neandertal’leri Homo Saphiens’ten ayıran uzun, alçak bir kafatası ve gözlerinin üzerinde belirgin bir kaş çıkıntısı ayırt etmemizi kolaylaştırıyor. Bunlara ilaveten  daha soğuk ve  kuru ortamlarda yaşamalarına  olanak oluşturan çok büyük ve geniş  karakteristik bir buruna sahiplerdi fakat belirgin bir çeneleri bulunmamaktaydı. Kısa alt bacakları ve alt kolları olan Neanderthal’lerin  tıknaz  fizikleri soğuk ortamlarda yaşamalarına  olanak sağlıyordu.

İlkel “mağara adamı” olarak tanınmalarına rağmen Neandertal’ler aslında oldukça zeki ve yaratıcı insanlardı ve günümüzde Neandertal kelimesi hakaret olarak kullanılmasına karşın ortalama günümüz insanları ile yaklaşık aynı boyutta  beyinlere sahiplerdi. Sosyal yanlarının varlığı hastalarına bakmaları  ve ölülerini gömmeleri ile gözler önüne serilirken sanata olan düşkünlüklerini ise boyadıkları ve takı olarak kullandıkları hayvan dişleri ile kemikleri ile belirginleştirdiler.

Neandertal geni ve modern insanda sağlığa etkisi

Tüketici odaklı DNA testlerinden elde edilen bilgilere göre modern insanda yüzde 0 ila 2 Neanderthal geni bulunuyor ve yeni yapılan çalışmalar ile bu gizemli atalarımızın bağışıklık sisteminden  nöron gelişimine kadar oynadığı roller gün yüzüne çıkıyor.

Neandertal’ler ve bağışıklık sistemimizdeki izleri

Neandertal’lerin genel yaşam alanı olan Avrasya’dan  toplanan örneklerin diğer topluluklarla karşılaştırılmasına örnek olarak 2016 yılının ekim ayında Luis Barreiro tarafından yapılan   araştırmayı  gösterebiliriz .Araştırmada  80 Afrikalı Amerikalı ve 85 Avrupa kökenli kişiden kan örnekleri topladı ve örneklerdeki makrofajlar izole edildi. Deneyin ilerleyen aşamalarında makrofajlar kültüre ekildi ve 2 tür bakteri ile enfekte edilerek hücrelerin tepkileri gözlemlendi, daha sonra enfeksiyona yanıt olarak gen ifadesinin nasıl değiştiği ölçüldü. Test edilen 12.000 genin yaklaşık %30’u, enfeksiyondan önce bile iki grup arasında farklı şekilde ifade edildiği belirlendi. Bağışıklık reaksiyonu sırasında aktivitesi değişen genlerin çoğu, Avrupalılar ve Neandertal’ler arasında çok benzer olan ancak Afrikalılar arasında olmayan dizilimlere sahipti. Araştırma sonucu ulaşılan sonuç ise Afrikalı Amerikalılardan gelen makrofajların, bakterileri Avrupalı Amerikalılarınkinden üç kat daha hızlı öldürmesiydi.

2016’da yapılan deneylerin arasına  Lluis Quintana-Murci ve meslektaşları bir tane daha ekledi. Belçika’da yaşayan yarısı Afrika, yarısı Avrupa kökenli 200 kişiden toplanan örneklerden izole edilen  monositler enfekte edilip iki grup arasındaki gen aktivitesindeki farklılıklar belirtildi. Farklılıklar, özellikle iki grubun viral enfeksiyona tepki verme biçiminde belirgindi.

Bu genetik farklılığın tarihi etkilerini ise Avrupa’da tüberkülozla mücadelede fark edebiliriz. Tüberküloz gibi bazı hastalıklar ,daha düşük bir bağışıklık tepkisi hayatta kalmaya yardımcı olma eğilimindedir ve Avrupa’daki modern insanlar buna yardımcı olan Neandertal özelliklerini benimsemiştir.

Beynimize şekil vermede etkileri

500.000 yıldan daha uzun bir süre önce, Neandertal’lerin ve modern insanların ataları dünya çapında göç ederken geçirdikleri bir mutasyon beyinlerinde ani bir gelişmeye yol açtı. Bu oluşan mutasyon modern insanlardan önce gelen homininlerdeki beyin hücrelerinin sayısını büyük ölçüde artırdı ve muhtemelen onlara Neandertal kuzenlerine göre bilişsel bir avantaj sağladı. Dr.Svante Pääbo  ve ekibi 2014’te tam bir Neandertal genomunun dizisini ilk kez rapor ettiklerinde, Neandertal’ler ve modern insanlar arasında farklılık gösteren 96 amino asit ve diğer bazı genetik değişiklikleri belirlediler.

2022’de ise TKTL1 geni ,modern insanda Neandertal’lerde bulunanlardan farklı bir protein kodlaması ile göze çarptı. Bilişsel işlevle ilgili bir bölge olan neokortekste , beyin geliştikçe nöron haline gelen nöral progenitör hücrelerin çoğalmasını artırabileceğinden şüphelenilen bu gen modern insanın bilişsel avantajına katkıda bulunabileceğini düşündürüyor. Bu teorileri test etmek için TKTL1 geninin insan veya ata versiyonunu fare ve gelincik embriyolarının beyinlerine ve beyin organoidlerine  (insan kök hücrelerinden yetiştirilen mini beyin benzeri yapılara) yerleştirdiler. Araştırmanın sonunda  insan genine sahip hayvanların  önemli ölçüde daha fazla nöral progenitör hücre oluşturduğu kanısına vardılar.

Neandertal ve Saphiens genlerinin günümüzdeki anlamları

Bir kişinin Neandertal atalarıyla ne kadar ortak DNA’ya sahip olduğunu bilmek ilginç olsa da bu bilgi bir kişinin ne kadar “gelişmiş” olduğu hakkında hiçbir şey söylemediği gibi, elimizdeki bilgilere dayanarak  güç veya zeka ile belirgin bir bağlam kuramamaktayız. Araştırmalarımızın bizi daha sağlıklı bir geleceğe yönlendirmesini beklerken atalarımıza ve doğaya bağlantımızı anlamaya çalışmaktan başka bir amacımız bulunmamaktadır.

Kaynaklar

https://www.nhm.ac.uk/discover/who-were-the-neanderthals.html

https://www.nature.com/articles/nature.2016.20854

https://www.nature.com/articles/nature12886

https://www.nature.com/articles/d41586-022-02895-2#ref-CR1

https://www.science.org/doi/10.1126/science.abl6422

https://medlineplus.gov/genetics/understanding/dtcgenetictesting/neanderthaldna/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.